iki darbe arasında

entry19 galeri0
    19.
  1. iskender pala'nın en iyi kitabıdır.
    1 ...
  2. 18.
  3. Git geli düzenlemek için eski bir tiktak sesi çıkarak bir saat alan ihtiyarların, git gel arasındaki mesafeyi tanımlayan söz deyimi.
    0 ...
  4. 17.
  5. Öncelikle akıcı bir kitap. Sıkılmadan merakla okuyorsunuz. Kısaca bu kitap, iskender PALA'nın TSK'daki on beş yıllık serüvenini anlatıyor.

    Kitap eleştirisine iskender PALA'dan başlamak istiyorum. Öğrendiğimde çok hoşuma giden şu oldu. Askerlik mesleğinin içinde akademik kariyerini bitirebilmiş ve o azmine hayran kaldım. Yaptıklarını okuduktan sonra "çok çalışıyorum" cümlesini artık kurmuyorum. Kafasında "ne yapabilirim, neler katabilirim?" soruları olan insanları severim. Mücadeleci insanlardır.

    Kitabın bir bölümünde de diyor ki; "Daracık mekanlarda onlara geniş dünyalar sunabilirdim." Denizaltında görev altığı süre boyunca askerlerine okuma alışkanlığı kazandırmaya çalışmış. Okumayı çok seven biri olarak bu bakış açısı çok güzel.

    Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü hazırlamış genç yaşında. "Konferanslara gittiğimde iskender PALA'yı ellili altmışlı yaşlarında biri olarak bekliyorlardı." diyor. Karşılarında otuzlarında birini görünce de şaşırıyorlarmış.

    Gelelim kitaba. Kitapta 28 Şubat dönemi ile ilgili düştüğü anektotlar benim için önemliydi. Eleştirişleri ve özeleştirileri yerinde. O dönemde yapılan insan hakları ihlalleri, egoların kanunların üstüne çıkması, kanunsuzluklar, adaletsizlikler vb. Bunları eleştiri olarak ortaya koyuyor. Özeleştirisi ise müslümanlara. " Kasko yaptırmak dinen caiz değil diyen tanıdıklarım yüzünden kasko yaptırmadım. Aracımla kaza geçirdiğimde çok büyük maddi kayba uğradım. Bir baktım ki bu insanlar bende önce kasko yaptırıyorlar."

    O dönemde inanan insanlarla dincilerin birbirinden ayrıştırılamadığını söylüyor. Bundan da en çok muzdarip olanlar inançlarında samimi olanlardı diye ekliyor. Bir özeleştirsi de türban, örtü vb. giyim üzerine. inanalara baskının çok olduğu dönemde insanların daha da muhafazakarlaştığını söylüyor. Eşinin de 28 Şubat döneminde daha muhafzakar giyindiğini söylüyor ve ekliyor: "inananlar olarak eğer böyle davranacak idiysek neden yanlış anlaşılmalara izin verdik!"

    Sonuç olarak şunu ifade edebilirim. iki Darbe Arasında, iskender PALA'nın kalemiyle hayatını alt üst edenlerden aldığı intikamdır.

    Dipnot:Çok sık olan tayinleriyle alakalı dönemin Kuvvet Komutanı ile yaptığı konuşmayı okurken neredeyse de ağlayacaktım..
    0 ...
  6. 16.
  7. özellikle ordu ile ilişiği kesildikten sonra başına gelenleri, çevresini, sarıklı cüppeli misafirlerini değerlendirirken yaptığı analizler ve özeleştiriler çok çarpıcı. ayrıca sağcılar doğuştan korkaktır gibi bir laf ediyor. bu satırı okuyunca kendimi sorgulamaya başladım.
    0 ...
  8. 15.
  9. çok beğendiğim kitap ve şu söz gerşekten hoşuma gitti;
    "yiğitlik intikam almak değil, tahammül etmektir"
    1 ...
  10. 14.
  11. iskender pala'nın deniz kuvvetlerindeki anılarını anlattığı kitabı. edebi açıdan hoş, güzel cümleler var. anlatım akıcı, sıkmıyor. ben iskender pala'yı samimi buldum. anlattığı şeyler yalan değil, orduda olan şeyler. o yüzden kimsenin iskender pala'yı suçlamasına gerek yok. bugün türbanla orduevlerine girilmeyeceğini, bir subayın çocuklarının imam hatip okullarına gitmesinin yasak olduğunu biliyoruz. destek verirsiniz veya vermezsiniz orası ayrı ama iki darbe arasında, yaşam tarzı yüzünden ordudan dışlanan bir subayın anılarının kitabı.
    1 ...
  12. 13.
  13. objektif olunması için evde oturup internetten gözlem yapıp kütüphanelerden kitaplar, ansiklopediler okunması gerektiğini düşünenlerin bok attığı yazardır. müzelerde, arşivlerde geçen hayatını 'tarih bilmeyen, uydurmacı kişilik' olarak adlandıran kişilerle aynı havayı soluyandır. zaman gazetesinde yazdığı için taraf olandır...
    5 ...
  14. 12.
  15. yazarının objektif olduğu, okunduğunda sezilen kitap.
    3 ...
  16. 11.
  17. bütün kitabı olağan bir normallikle okudum. çünkü hepsi tsk bünyesinde olan, olagelen, olması gayet akla yatkın şeylerdi. fakat kitabın son cümlesi ile, ne amaçla yazılmış olduğunu ne yazık ki anladım. keşke bunu yapmasaydın iskender pala. keşke o son cümleyi yazmasaydın. şimdi o kitap, aklımda referanduma "evet" dedirtmek için yazılmış bir kitap olarak yer etti ve öyle de kalacak...

    (bkz: o son cümleyi yazmayacaktın) **
    0 ...
  18. 10.
  19. 9.
  20. prof. dr. iskender pala'nın son kitabı. bu kez farklı bir yönüyle, asker kimliği ile karşımızda yazar. kitabı aldığım gün bitirdim ve gerçekten önemli bir eser türkiye için. zira bugüne kadar yazılmış bu tipteki anı-eleştiri kitapları genellikle tsk'yı karalama amacı güderken yazarın böyle bir amaç gütmediği okurken anlaşılabiliyor. kendini hatta ailesini dahi keskin dille eleştirebilmiş yazar, bu nedenle okunulması gereken bir eser diye düşünüyorum.
    2 ...
  21. 8.
  22. ''28 şubat süreci ... her gün bir yığın hüsran... günler ilerledikçe dalgalar şiddetini arttırarak dövmeye başlamıştır kalbinizin duvarlarını ve çaresizliğin sesi çığlık çığlığadır içinizde. ateş düştüğü yeri yakar ve bir serçe olsun , gagasıyla bir damla su getirmez yangını söndürmeye''

    5 günlük çaylaklığım süresince sözlükte takılmadığım süre zarfında bir solukta okudugum kitaptır. bir kısmında iskender pala okuyucuya kendisini yazarın yerine koymasını ve 5 dakikalığına onun hissettiklerini anlayabilmesini rica ediyor. değil 5 dakika 1 dakika bile bu haksızlıklara dayanabilecek nadir insanlar vardır dünyada. iskender pala da o mazlumlardan biridir.
    2 ...
  23. 7.
  24. iskender pala nın 80 ihtilalinden 28 şubata yaşamından kesitler. önemli edebiyat ödülleri almış binbaşı doçent doktor iken disiplinsizlik sebebiyle emeklilik hakkı kazanmasına sadece 5 ay kala ordudan atılan benzer hikayelere sahip 3000 kişiden biri olarak yaşadıklarını anlatığı bazen okurken duygulanabileceğiniz bir kitap.
    2 ...
  25. 6.
  26. 5.
  27. henüz okumadığım ama kısa zamanda alıp okuyaağım kitap.
    1 ...
  28. 4.
  29. iki darbe arasında düğün olmazmış.
    4 ...
  30. 3.
  31. nesillerin özgürlük, fikir, çeşitlilik seviyesi düşer. memleket daha kalitesiz olur.
    1 ...
  32. 2.
  33. 1.
  34. prof. dr. iskender pala'nın son kitabı. bu kitap diğerlerinden biraz farklı ancak. divan edebiyatıyla değil 15 yıllık (ordu) üniformalı yıllarını yazmış.

    illa birileri çıkıp 'orduda böyle şeyler olmaz, orası her şeyiyle mükemmeldir. iskender hoca liboş, satılmış kalem' tarzı şeyler elbet diyecektir önümüzdeki günler. sanırım fıtratı itibariyle çok tartışılır bu kitap.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük