gün geçmiyor ki, birileri daha gözüme batmasın beni rahatsız etmesin dostlar.
aranızda bomba atmasını, pardon entry girmesini bilmeyen, satrança santranç diyecek sığlıkta bazı arkadaşlar var ki, sözlükten tamamen uzaklaştırılsa, kimsenin ruhu duymaz, kimse bir eksiklik hissetmez. O derece yani.
cevap başlığına "yanıt", sevap başlığına "günah olmayan" diyenler mi dersiniz, her başlığın altına "anket var kaçın" diyen mi dersiniz her türünü görmek mümkün. Formata uygun olsun diye en sıradan en sığ entry ler yazmak niye? Sadece bkz ile konuşan insanlar var durum o derece vahim.
konuşan diyorum, yazanları geçtim, adam burada sadece bakınız kullanmaktan ne hale gelmiş bilseniz. Bakkal soruyo, "ne istiyosun evladım" cevap: "bkz:ekmek" diye cevap verenleri gördüm arkadaşlar. Öleydim daha iyi.
Hele bir de bu karakterler kadın yazarlarımız ise, nickaltı sayfalarına girip, onlarca entry girenler var, "şöyle süper yazar böyle süper yazar" diye. Hıı , bu entry girme özürlü kızlarımızı pohpohlayınca eminim hepsi size verecek. Tüm amacınız bu olduğundan belki başarılı olurs.... Nahh olursunuz, ulan nerde görülmüş "ay ne kadar kibar, çok boktan yazmama rağmen benim yazdıklarımı beğeniyo, çok romantikk du tanışiiim" diyen biri?
Sonsuza dek bitecekler listemin birinci sırasını, bu yazarlara ayırıyorum.
hoşçakalın.
bir şeyi güzel anlatabilmek için her zaman çok konuşmak gerekmez. yazarlık, kitap yazarken ilk iki sayfa edebi giriş yapmak değildir. aslında; çok konuşup boş konuşanı olduğu gibi, az konuşup boş konuşanı da olduğu için anlatmak istediğine hak vermiyor değilim. ama.. her daim az konuşup öz konuşana saygı duymak gerekir.
tamam entrynin uzunu makbuldür. fakat bazı başlıklarda uzun entry girilmiyorki. yani entrynin uzunluğu konuya bağlıdır. sonuçta hiç yazmamaktan iyidir güzel 3 5 bişe yazmak. bakın güzel diyorum ama saçma sapan değil. yani bu iş böyle.
bu ben değilim misal.* uzun uzun anlattığım konular hep oldu.*
amaa bazen anlayana, diyorsun ki sivrisinek saz.. bazen bazı şeyler boşun saz çalmamak adına..