Bir şey kaldı gecelerden birinde
Senden.
Öncesinde bilinmemiş birşey,
Silinmez bir ses gibi giden..
Kelimelerden büyük, kelimelerin içinde,
Bir şey kaldı senden
Yaşamalar'ın arasında kaçamaklı.
Veriliş rengi başka, alınış rengi başka..
Söylemeye vakit kalmadan
Dudakların altına bırakılmış bir şey.
Karanlıkların tam ortasında bir kırmızı nokta..
Gözlerce pırıl pırıl, ellerce saklı.
Bir şey kaldı, bir denizin kıyısında senden,
Bakışlarla yüklü, söylemelerle sessiz..
Seninle dolu, seninle sensiz bir şey..
Arandıkça bulunmamış yıllar yılı,
Bulundukça aramaklı. **
yazarların sözlükte girdikleri iki bininci entryleridir.
bir ümit burnudur iki bininci entry. beklentilerin ete kemiğe ya da daha makul anlatımla yazıya bürünmüş halidir. geçici bir vedadır belki uyumak gibi. yada yeni bir başlangıç ölmek gibi.
yılbaşında haykıra haykıra 10 dan geriye saymak gibidir. hiç bi zikin değişmeyeceğini bile bile heyecanlanırsınız. monoton hayatınızı yeni bayramlarla, yeni eğlencelerle, yeni beklentilerle değiştirmektir iki bininci entry. daha eğlenceli, daha katlanılabilir, bir bakıma sevebileceğiniz bir hale getirme çabasıdır.
kendinize koyduğunuz bir hedeftir belki de iki bininci entry. ulaşana kadar çok arzuladığınız ama ulaştıktan sonra sıradan olan bir şeydir.
benim için iki bininci entry budur. ( bu yazdıklarım değil, bu entry.)