Eski antalya belediye reisi mustafa akaydın yüzlerce ağacı kesip yerine inşaat yaptı, gezi çapulunda ise ortalığı yıkan apaçilere ve eserlerine müdahale olmasın diye polis ve itfaiye araçlarına su verilmesin talimatı vermişti.
Mesele ne ağaç, ne demokrasi, ne şu bu.
Meseleyi anlatıp duruyoruz işte. Bütün tanımlarımı burada mı özetleyeyim kardeşim?
Umutsuzca olayın iki ağaçtan daha fazla olduğunu bir takım sefil yaratıklara (halk arasında göt kılı olarak bilinir) anlatmaya çalışan insandır. Gereksiz bir çabadır bence, kimseyi konuşarak türk yapamazsın, konuşarak ülkeyi sevdiremezsin, konuşarak insanı değerlere saygı duymasını sağlayamazsın ve vatandaşlık bilinci veremezsin. Bazen çekirge sürüsü talan eder ya köyü, durum aynen böyledir. Ara sıra ortam müsait ve sayıları çok olunca gelip ortalığı talan eden, tek başına olduğunda ise etliye sütlüye karışmayan varlıklardır her iki gurupda. Konuşarak bir şey çözemezsin çünkü ulaşabileceğin bir beyin yok ortada. Bir şekilde kovmaya bakılır, sayıları çok fazla ise de dikkatlerinin dağılıp sürünün bölünmesi beklenir. Evcilleştirmeye çalışılmaz.
ama kitle olarak samimiyetsiz ve dengesiz bulduğumu söyleyebilirim, kimse kusura bakmasın.
kusuruma bakıp, benim akp'li, dinci, yalaka ilan edenin de en baştan amına koyayım diyorum peşin peşin. çünkü laftan sözden anlamayacakları bellidir, bundan sonrasını da okumayacaklardır. küfürü yesinler, onlar da etsinler rahatlasınlar ve çaylarını içsinler.
*
neden samimiyetsiz buluyorum kitleyi?
ulan!
memlekette 30 yıldır ne fidanlar gitti terör belasına.
30 yıl..
binlerce fidan.
cenaze merasimleri sırasında "kahrolsun pkk", "şehitler ölmez vatan bölünmez" diye 1 saat slogan atmaktan, facebook'da oturduğun yerden kınamaktan başka ne yaptın ulan?
niye dökülmedin sokaklara "yeter!" diye?
niye günlerce direnmedin?
niye bunun için tek bir biber gazı solumadın ulan?
perhize başka turşu örnekleri de var ama bu "hıyar" yeter, gerisine gerek yok.
*
onun için.
anlatma bana ağaçmış avm'miş bokmuş püsürmüş.
en baştan takiyeli, yobaz, şeriatçı kabul ettiğin ve ağzıyla kuş tutsa sana yaranamayacak iktidara doyasıya sövmek için bir bahane buldun işte.
söv sövebildiğin kadar.
*
tamam bence de yapılmasın oraya avm. yeter lan şehir avm doldu, tiksindik.
bence de kesilmesin ağaç.
hatta fazlası dikilsin. hyde park gibi bir yer olsun orası. şehir nefes alsın. avm fikrini ortaya koyanın da insafına sokayım.
ama bunu söylemeye ben dahil geç kaldık hocam.
yıllar önce çıktı buranın planı projesi. ve şimdi bu olaylardan rant sağlayıp ellerini avuşturan türkiye'nin yüz akı muhalefetin, il genel meclisinde zamanında verdiği destekle, oy birliği ile kabul edildi. aç bak ne demiş belediye başkanı bugün. oku.
geç kaldın geç.
*
derdin ağaçsa 3. köprü ihalesini neden basmadın ulan?
gezi parkının belki 10 katı ağaç gidecek orda?
ha ama sen iktidara sövmeye odaklandığın için şimdi de söversin, o köprü bittikten sonra üzerinden geçerken de söversin.
yani hem sıkışan trafiği bahane eder söversin, hem onu rahatlatma amacı güden projeye söversin...
hem metrobüse binersin, hem çok kalabalık olmasına söversin...
hem istanbul doldu taştı dersin bela okursun, hem şehri dışarıya taşıma projesi kanalistanbul'a söversin...
hem gider istediğin hastanede üç kuruşa tedavi olursun, hem bu imkanı sana sağlayana söversin...
vesair vesair..
amacın sövmektir yani, üzümle işin olmaz.
*
ha yok mudur hatalar, yanlışlar?
zebil.
yok mudur rant sağlamalar, adam kayırmalar?
dolu.
ama siktiri boktan bir mesele yüzünden "memleket elden gidiyor" muhabbeti yapmak nedir lan?
iç savaşmış, tahrir meydanının türkiye şubesiymiş, türk baharıymış...
siktirin gidin ulan bu milleti o kadar şaşkın mı bellediniz siz?
suphesiz ki amcıkagızlıdır.
derdi uzum yemek degil bagciyı dovmektir. ayni amcıkagızlı guneydeki agac katliamına ses cıkarmaz. izmir bb nin urla daki agac katliamina sessiz kalır. boyle de amcıkagızlıdır bunlar.
Bu olayi sadece agac mevzusu sananlarin yaninda, hakli mucadelesini savunan tiptir. Keske herkes zamaninda bir agac sahiplenseydi de, simdi bu pozisyonda olmasaydik.
Geleceğini düşünen ''tip''tir. Zira, bugün iki ağaç kesildiyse ve ses çıkarılmazsa yarın beş, öbür gün on ağaç kesilir sonra bir bakmışız koca orman yok olmuş. Ağaçlar akciğermizdi hani, öyle öğretilmişti ya, hani nerde akciğerin? Yerinde plazalar mı var yoksa rezidanslar avmler mi? Elinde oksijen tüpüyle gezerler artık o oraları.
Açılan benzer bir başlığa yazdığım entryi aynen buraya da kopyalıyorum. Belki 1-2 insanın daha fikirlerinde en ufak bir değişiklik olmasına vesile olur;
mesele üç ağaç değil sadece ki sadece üç ağaç bile olsa değer. sene 1995 tayyip erdoğan üçüncü köprü istanbul için cinayettir ormanlar kesilecek diye ağlıyor şimdi nerede? osmanlı padişahlarından yobaz kesimin atatürk'e değer vermediğini ifade etmek icin büyük harflerle bastıra bastıra atamiz dediği fatih sultan mehmet han'ın bir sözü var : bir tek yaş ağaç kesenin kafasını keserim. atalarını da mı takmıyor bu insanlar artık? yoksa yalnız işlerine gelince mi ataları oluyor?
tarihe baktığımız zaman istanbul dünya üzerinde tarihsel zenginlik açısından ilk 5 e kesin girecek ve zirveye oynayabilecek muazzam öneme ve itibara sahip bir şehirdir fakat gel gör ki bu şehirde şu an koskoca gökdelenler yükseliyor, 93 tane avm yapılmış bir 94.sü için şu an o gezi parkı yıkılmaya çalışılıyor. bu ne kadar normal bir davranış soruyorum. buradaki amaç nedir ben gerçekten anlayamıyorum. new york ticaret merkezi diye geçer hep sadece 7 avm var tarihsel değeri: "yok" berlin 5 avm var bir istanbul mu peki? "hayır" yakınından bile geçemez. bern'e yüzyıldır yeni bina yapılmıyor neredeyse. istanbul bizim korumamız gereken en büyük tarihsel zenginliklerimizden birisi fakat hükümetler bunu resmen mahvediyorlar. belirli bir kesimin ayyaş, anarşist diye gördüğü, yaftaladığı duyarlı insanlar istanbul'u korumaya çalışan insanlar. o kesimin bunu anlamasını beklemiyorum.
melese 3 ağaç meselesi değil yalnızca anlayacağınız mesele insan olma, mesele duyarlılık. sanatçı duyarlılığına sahip siyasetçiler istiyoruz. rant peşinde koşan, paranın köpeği olan siyasetçiler değil.
bu vesileyle sırrı süreyya önder'i de tebrik etmek istiyorum. bir dahaki seçimlerde oyum kesinlikle kendisine. adam tek başına bir meclis dolusu adamdan daha aktif çalışıyor. gerçek vekillik yapıyor. istanbul milletvekillerini uyurken o gezi parkında vincin önündeydi daha kameralar gelmeden. sonradan reklam amaçlı gözüken milletvekilleri gibi değil. doğru olduğunu düşündüğü ne var dik duruş sergiliyor. bize lazım olan böyle vekillerdir. ideolojik görüşünü herkesçe beğenilip beğenilmemesi önemli değil. seçmeninin, vatandaşının vekilliğini yapması, aktif çalışmasıdır önemli olan. bugün gezi parkı direniyor, belki düşücek fakat bu kesinlikle orada bulunan insanlar haksız olduğu için değil sayıca az oldukları için olucak.
brecht bir şiirinde;
yenilgilerimiz... sayıca azlığımızı kanıtlar yalnızca. seyirci kalanlardan tek beklediğimiz utanç duymalarıdır.
diyor. aynen bu sebepten o insanlar orada elbet yenilecek. iddaa ediyorum bu göztepe parkı için de geçerli olacak, atatürk orman çiftliği için de, haydarpaşa garı için de. seyirci kalanlar olduğu sürece bu böyle gidecek. dünya kötü bir yer fakat bunun sorumlusu kötü insanlar değil, iyi insanların sessizce üç maymunu oynamaları. seyirci kalmaları.
iki ağaç kesilse ne olur? iki saat alkol almasan ne olur? iki porno siteye girmesen ne olur? bir gün taksime çıkmasan ne olur? nükleer santral yapılacaksa, iki kişi kanser olsa ne olur? ana haber bülteninde iki haber sansürlense ne olur? sığırlığımız yüzünden iki asker daha ölse ne olur? parasız eğitim isteyen iki öğrenci tokatlansa ne olur? kocasından yediği dayağa dayanamayıp koruma talep eden iki tane kadın, biz karı koca arasına girmeyiz denilerek koruma tahsis edilmeyip, bir hafta sonra öldürülse ne olur? iki tane çocuğa 45 kişi taciz etse, tacizcileri serbest kalsa ne olur? iki tane polis katillerle fotoğraf çektirse ne olur? polis iki kişiyi "dur ihtarına uymadığı için" vursa ne olur?..
ben sana söyleyeyim. ebenin amı olur. ikişer ikişer götümüzden sikiyorlar yıllar yılı. goygoyculuktan göt deliğiniz 12 santim olmuş hiçbir şeyin farkında değilsiniz.
ben size söyleyeyim, bu "iki" insanın ahı sizi bulur, allah bir gün sizin de belanızı verir.