hakkında olumsuz yorum yapan bütün internet sitelerini mahkemeye verecekmiş. keşke, bunlarla uğraşacağına neden bu kadar insan benim samimiyetime inanmıyor diye sorsa kendine.
gün itibari ile kanal yedi' de yayınlanan programının bir kısmını şehitlerimize duaya ayıran duygu sömürücü, hükümet yalakası kadın sunucudur. ayrıca yanında yemek tarifi veren kadın yardımcısının sayesinde sigaraya zam geldiğini öğrenip şaşıran, böylelikle yurt problemlerinden bir haber yaşadığını gösteren, vaktiyle polyannacılığı oynayarak bir kesim insanın sevgisini kazanmış ama zamanla ne olduğunu gösteren, fırsatçı, yalaka, cahil kadın kişisidir.
televizyonlarda şov amaçlı saçını örttü haberlerine ağlayarak "bık bık bık ben içimden gelerek "tesettüre girdim" bık bık..." şeklinde cevap veren itici ötesi mahlukat. önce tesettürün ne demek olduğunu araştırsaymış keşke diyor insan. yüzünde bi kilo makyaj, elinde ojesi, boynu boğazı hatta ensesi bile açık bi haldeyken saçlarını şifondan bozma bi boneyle örtüp uzun elbise giymenin neresi tesettürdür. içinden böylesi geliyosa hiç gelmese daha iyiydi. hiç olmadı tesettürün manasının içine edilmezdi.
ayrıca çıkıp peygamberimiz şöyle yapardı şöyle ederdi öğütleri verip duruyor, bu şahıs. keşke kahkaha atmanın da peygamberimiz tarafından çok da hoş karşılanmadığını bilse de o aptal kahkalarını atıp durmasa sürekli.
ankarada hasta hakları ile ilgili çağırıldığı bir toplantıda saçmalayan şımarık hatundur. konuşmasının bir bölümünde hitler'den alıntı yaparak, hitler'i referans gösteren, sanki kadınların cuma sohbetlerine katılmış hoca edası ile iki de bir gerekli gereksiz allahın adını anarak alkış bekleyen şaşkın kendini ve haddini bilmez kişidir.
Bu kadını ne zaman görsem nostalji yaparım. Anneannemlerde kalırken zoraki izlemek zorunda kaldığım stvler, kanal 7'ler, sır kapıları, sırlar dünyası, şoray uzun yolda, oktay usta, doktor feridun kunak show falan beynimde dönüyor sürekli. Arka fonda da bu kadın ağlak echolu bir şiir okuyor.
rock müziğin psikolojik sorunlara neden olduğunu saçma sapan bir deneyle anlatmış sunucudur. efendim bir japon bilim adamı varmış, ismi makasikoymuş. bu adam iki tane ayrı bardağa su doldurmuş. ilk bardağa rock müziği dinletmiş, bağırmış çağırmış, hakaretler etmiş. diğer bardağa ise güzel müzikler dinletmiş, tatlı tatlı sözler söylemiş ve deneyi bitirmiş. deneyin sonucunda ise rock müzik dinletilen su moleküllenmiş, kabarcıklanmış, tabiri caiz ise psikolojisi bozulmuş, diğer suda ise hiçbir bozulma olmamışmış...
artık bundan sonra bu hanfendiye birşey söylemiyorum. anlattığı masal bir yerden kulağımda çınladı acaba nerden hatırlıyorum. hah buldum işte!
(bkz: fetoşçu masalları)