Yazı çok uzun ama 4 yıl okumadan önce bir düşünün. Her satırı tek tek tecrübe edilmiş 4 yıl gizli bu yazının içinde.
Merhaba arkadaşlar ben şu an Dokuz Eylül Üniversitesi işletme Fakültesinde ingilizce iktisat 4. Sınıf öğrencisiyim. Düz lisede iken “aga fen zor, benim kafam basmıyor, yapamıyorum eşit ağırlığa geçeyim” diyerek hayatımın mallığını yaparak o gün eşit ağırlığa geçmiştim. Düşündüm ne seçilebilirdi eşit ağırlıktan? Çevrede kariyer baabında bilgi verecek bi büyüğüm yoktu, okulda rehber hocasının zaten kendine hayrı yok. Kafamın dikine gidip hedefi hukuk belirleyip başladım çalışmaya. Sınav sonucunu elime alınca 29 bin sıralamayla ile o zaman (2011) de hukuğun gelmesi pek mümkün değildi. Fakat fen puanıma bakınca iyice şok olmuştum. O zamanlar LYS fen bilimlerine girmeyince de puanımız hesaplanıyordu. Sıralama 125 binlerde! Ulan Ygs’de bile 1 tane fen testi karalamamışım halbuki 30 Ygs, 30-35 tane de LYS matematiği ile sadece! Keriz gibi hissediyordum TMden hazırlandığım için. Ben de herkes gibi “fenciler sanki çatır çatır fen yapıyorlar da o mühendislikleri kazanıyorlar” zannederken resmen şoka girdim.
Ders 1: Fenden mutaka sınava girin, hazırlansanız da hazırlanmasanız da. iyi kötü anadoluda meslek yüksek okulu veya mühendislik kazanılıyor. Zannetmeyin fen öğrencileri sizden daha zeki ya da siz gerizekalısınız. Kazandığınızda zaten silbaştan herseyi ogretiyorlar, eksiğiniz de kalmaz.
Tercih zamanı geldi sağdan soldan soruşturuyoruz. Anadoluda fen tabanlı bir bölüm mü yoksa büyük üniversitelerde iibf mi diye. “Yok oğlum bak dokuz eylülün, marmaranın filan ayarını siksen tutmaz yaz gözü kapalı büyüklerden birini” gazlarından sonra DEU ingilizce iktisata yerleştim.
Şimdi iktisat deyince 4 sene boyunca sana nasıl bir iş kurulur, bir ürüne talep ne kadar olur, kaç liradan satılır tarzı şeyler öğrenmeyi bekleyeceksiniz ama yarısını bile öğrenemeden mezun olacaksınız haberiniz olsun.
Misal sana öğreticekler ki “eğer bir ürünün fiyatını düşürdüğünde müşteri miktarı artış oranı fiyat düşürme oranından daha fazla oranda ”artacaksa” fiyatı azalt, sürümden kazanırsın.” (Fiyat Elastiyeti). “Artacaksa” kelimesine dikkat edin, yani bu öğrendiğinizi uygulayabilmeniz için artacak mı artamyacak mı onu bilmeniz gerekiyor.
Burası çok önemli “okulda size öğretilenler bir ürünün nasıl üretildiğini, piyasada ne kadar talep gördüğünü vs. teknik bilgileri bildiğiniz varsayılarak öğretilir.” Yani bir moda evi açacaksanız siz o bölgede ne kadar müşteri bulabileceğinizi zaten biliyor olmanız lazım. Ancak O bilgilerden sonra iktisatı gerçek anlamda kullanırsınız.
işin kötü tarafı, en acı gerçeği ne biliyormusun liseli? O teknik bilgiler olmadan senin iktisat bilgin bir boka yaramıyor.
Daha dur, dram bitmiyor. Sağdan soldan o malum soru gelecek... “Eee... sen bu okulu bitirince ne olacan?”
“Daha birinci sınıftayım birşey belli değil” diyeceksiniz ama 4. Sınıfa geleceksiniz yine belli olmayacak. Her şeyi yüzeysel, teorik öğreneceksiniz.
Misal: “Eğer türkiyede sigara satışlarının miktarı x olsun, deflasyon yaşanırsa sigara fiyatı ne kadar düşer” diyip size % kaç oranda düştüğünü öğretecekler ama x’in ne olduğunu bilmediğin için mezun olduğunda bu bilgi muhtemelen piç olup gidecek.
Okulda size paranın nasıl kazanıldığı, girişimcilik namına birşey öğretilmeyecek, nasıl bankacı olunur, nasıl muhasebeci olunur, nasıl köle olunur onu öğretecekler.
Sonra okul bitecek. Girebileceğiniz iş imkanlarını söyliyim: 1-Bankalar: Faizli kredi satmak için koşturmak istemiyorsanız helal haram ayırıyorsanız bankalar biraz sıkıntılı. Fakat müfettişlik vs. kadrolarda sadece teftiş işi ile uğraştığınız için onlar biraz daha mantıklıdır. En azından faizli krediye aracılık etmek zorunda kalmazsınız. Müfettişlerin falan maaşları filan mükemmeldir fakat elinize geçer mi onu bilemem.
2-)Muhasebe veya Bağımsız Denetim: Şirketler gelir giderlerini, finansal varlıklarını ve borçlarını yatırımcılara karşı şeffaf olabilmek adına veya bankalara temiz bir sicil gösterip kredi almak için belirli tablolarla yayınlamak durumundadırlar. Bu tabloların hazırlanmasında eksik gedik var mı yok mu diye denetlersiniz ya da hazırlarsınız. Tabi bu tablolardan anlamak için iyi düzeyde muhasebe bilmeniz lazım (ki iktisat bölümü çin konuşiyim sadece bir tane koftiden yüzeysel bi muhasebe dersi alırsınız, onun da çok bi numarası yok). Vergi Mevzuatı filan bilmeniz lazım, muhasebe standartlarını bilmeniz lazım ki bunları da okulda öğrenmezsiniz. Yani herhangi bir bölüm mezunundan çok farkın yok.
3-)Devlet Kadrosu: Devlete güvenip okumanızı önermem, neticede bu fakülteler devlet ihtiyacına göre açılmıyor. Yani çıkıp da “bu yıl niye memur almıyorsunuz” diye itiraz etme hakkınız yok.
4-)Kendi işinizi yürütürsünüz: bakın bu kısım önemli. Eğer halihazırda duran işletmeniz varsa kar da ediyorsanız suya sabuna dokunmayın o iş yerine sahip çıkmaya bakın. Bir mesleğiniz varsa, teknik anlmda bilgiliyseniz iktisat vs. okursanız tadından yenmez.
5-)Broker-Trader olmak: Hisse senedi forex bürolarında çalışmak da bir opsiyon. Fakat bilgi paylaşımındaki sıkıntılar sebebiyle helal haram konusunda seçici arkadaşlar için yine çok sağlıklı bir seçenek değil. Ama bana farketmez yerim diyorsanız imkanınız var. Bunun için SPK lisansı almanız lazım. Burada da bu lisansı almak için 4 yıllık "herhangi bit bölüm" mezunu olmanız yeterli, yani her bölümün mezunu sizin rakibiniz. isterse sizin işinizi herkes yapabilir demek. Fakat siz herhangi bir sınavla vs. biyerlerinizi de yırtsanız siz onların mesleğini yapamazsınız.
Yahut her sektörden bir firmanın finansal anlamda her işini takip edecek bir iş de bulabilirsiniz.
Şimdi okulda öğreneceğiniz bir şeyden daha misal vereyim. “Bir sektöre uzun vadede girişlerde kar 0 a iner” Bu demektir ki, bir mahallede kasap dükkanı açıp başına adam koyup elinizi işe sürmeden sadece yatırdığın paradan kazandığın miktar sıfır olana kadar sektöre girişler devam eder. Uzun vadeden kastımız da “madem kasap dükkanı açmak para kazandırıyor, bugün bi kasap dükkanı açayım desem o parayı bulmam, dükkan ayarlamam vs. ne kadar sürer” dediğiniz zaman bu da uzun vade demektir. Okulda nasıl işsiz kalcağınızı öğreniyorsunuz burada! Alt paragrafı okurken bu bilgiyi aklınızda tutun!
Misal bağımsız denetçi olacaksınız, piyasada 10.000 TL maaş veriliyor diyelim bu denetçiye . Gerçekten ağız sulandıran bir maaş. Bağımsız denetçi olmak için talep artacak... Zurna burda zırt diyor arkadaşım. Senin 4 yılda bitirdiğin okulu, mühendislik mezunu bir adam 2 yıl iibf üzerinden bir bölümde yüksek lisansla bitiren adam senle bir sayılıyor. Yani mesleğinde muazzam paralar kazanman çok da kolay değil, o kadar yüksek paralar ufukta göründüğünde, herhangi bir lisans mezunu kimse 2 yıl dışarıdan yada uzaktan eğitimle okuyup (Ki fen tabanlı lisans mezunları iibf okumak isterse onlara her kapı açık. Açıköğretim, uzaktan eğitim vs. istedikleri takdirde kolayca bu diplomaları alabiliyor. Hem çalışıp hem okuyarak bile 2 yılda almak mümkün fakat siz götünüzü de yırtsanız onlarınkini alamıyorsunuz) hemen size rakip olup maaşları düşürecektir.
Misal idari hakim olacaksınız, sınavlarına girdiniz. idari hakim olmak için iiBF yada Hukuk mezunu olmak ve sınavlarını geçmek gerekiyor. Fakat burda da çok saçma bir olay var %25 kontenjanı. Yani seçilen hakimlerin max. %25 i iiBF’li olabilir demek. Burda şunu soruyorsunuz, “yahu madem iibf mezunu adamı sınava sokmanıza ragmen bilgisine güvenmiyorsunuz, niye alıyorsunuz? Hadi madem güveniyorsunuz ne diye bu kota??” Ulan adamı hukukçula aynı hukuk sınavına sokuyorsun, hukukçudan daha iyi hukuk yapıyor yine yaranamıyor. Fakat SMMM olmak içinse bırak hukukçuyu, mühendis bile gelip senin işini yapabiliyor! Kimsede diploma filan sormuyor. Sorsa ne olacak! adam bir şekilde dışardan, açıktan bir şekilde alıyor.
Şunu bilin ki türkiyede bir işi yapabilmek için yetenekli değil diplomalı olmak gerekir bu yüzdendir ki iiBF yazmayın diplomanız 5 para etmiyor. illede idari işlere meraklıysanız, 4 yıllık fen tabanlı bir bölümü bitirdikten sonra ya dışardan okuyun ya da 2 yıl yüksek lisans yapın olsun bitsin.
Şunu demiyorum iiBF okursanız işsiz – aç kalırsınız. Aç mezar yok ille biyere gireceksiniz ama aynı parayı sürünmeden de kazanabilme imkanınız varken aksiyon aramayın! 5-10 matematik 5-10 fen netiyle muşta mühendislik okuyan adam size sayısal zekanız yok derken içiniz sızlar. Otobüste önünzde oturan tıpçılar aralarında “ya bu iktisatçılara filan ne diye burs veriyorlar, bize daha fazla verseler ya, zaten bi boka yaradıkları yok” derken içiniz acır.
Kısacası iiBFliye her kapı kapalı. Okumayın aga 2 yıllık fen tabanlı bi bölüm okuyun meslek edinin daha iyi. Taa ki bir gün iiBF liye de açıköğretimle ya da ikinci öğretimle, sınavlarla yahut başka bir şekilde iiBFlinin de çalışırken başka bir bölüm okuması için fırsat verildiği güne kadar.
Ben devletten bana maaş verin, kadro verin gibi bişey istemiyorum sadece eşit fırsatlarda yarışmak istiyorum. Umarım o günleri de görürüz.