uluslarası ilişkilerde zaten ankara ve istanbuldan bahsetmeye gerek yok. bunlar diğerlerine göre avantajlı.
geri kalanlar bir diğerinin yaptığı her türlü işi yapar ve üniversite farkı pek gözetilmez önemli olan kpssdir.
iktisatçı kaymakam,kamu yönetimi okuyan mali müşavir olabilir.
uzun lafın kısası en babası işletmedir. çünkü hem yönetir, hem hesaplar, hem pazarlar, hem insan kaynaklarında çalışılabilir de bilir.
edit: en baba bölümden kastınız sadece derslerin zorluğuysa bu ülkede iibf nin bütün bölümlerinden çok daha zor dersleri olan mühendislik fakültesi mezunu var ve bunların arasında birsürü işsiz var.
perspektifiniz bu kadar mı dar? en babadan kastınız sadece dersleri hayvan gibi kasıp yine de geçememek mi? 4 yıl boyunca ders çalışmaktan helak olmak mı? diğer hiçbir unsur sizin için önemli değil mi? derslerin içeriği, mezun olanların hangi sektörde çalıştıkları, uzmanlık alanları, kpss, vs...
hakkaten malsınız ha. bak samimi söylüyorum malsınız. *
ekseriyet uluslararası ilişkiler der ama isminin büyüsüne kapılır. en baba iibf bölümü ekonometridir. uluslararası ilişklerin en babası mekteb-i mülkiye'dedir ve o bölüm de siyasal bilimler fakültesindedir.
"baba bölüm" kastımızın ne olduğuna göre şekillenebilecek olandır. eğer kastımız en sağlam, en ağır, en dolu bölümse tahminim siyaset bilimi ve türevleri olacaktır, türevleri arasından da yine bence siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler.
çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri de kaliteli bir bölümdür, geçmişten günümüze emek sermaye çelişkilerini, ekonomik sistemleri inceleyip en liberal hocanın bile marx'ı haklı bulabileceği ders içeriklerine sahiptir, işçi ve işveren ilişkilerini konu edinen derslere sahiptir, burjuva aile yapısından gelen bir öğrenciyi işçi sınıfına yakınlaştırması sebebiyle sevdiğimdir.