iktisadi ve idari bilimler fakültesi kısaltması. burada okuyan insanlar, tek tipleşmenin yandan yemişliğiyle ayrı dünyalar olmanın ağırlığını sentezleyerek yaşamlarını idame ettirmeye çalışırken memur zihniyetleri ile hareket etmekten öteye geçemiyor "çoğu kez". * gerçek anlamda farklı, orijinal dünyalar da var burada. bu da heyecanlı oluyor tabi.
bölümleri; iyi bir üniversitede, severek ve ilgiyle okunmuyorsa, bir kariyer planına niyetlenilmemiş ise, mezun olunduğunda okunan dört seneye değer bir iş düşüncesine kapılmak çocukça bir hayalden başka bir şey değildir.
bu fakülteyle ilgili şöyle tespitler vardır ve sevilerek kullanılır;
-iibf'deki kızlar tiki
-önündeki arabalar en az 2014 model
-zengin çocuğu hep bunlar
doğru mudur bu tespitler tartışılır.
falan filan.
bu da soru: neden tüm üniversite öğrencileri fakülteleri yüzünden iyi yada kötü etiketleniyor?
Vizyonsuz insanları bitirir, vizyonu olanlara ise bir çok kapı açar. 4 sene batak oynayıp iibf rahatlıkla bitirilebilir ama sonrasında sıçar kalırsınız.
prestijinin ve kalitesinin artırılması amacıyla; belirli şehirlerdeki üniversitelerin sahip olması gerektiği, bunun haricinde ise öğrenimlerinin paket programlar yada uzaktan öğretim şeklinde verilmesi gerektiğine inandığım fakültedir. böylece gerek bireysel gerekse kamusal maliyetlerden arındırılmış olunur.
okumuş işsizlerin yetiştiği, umut tacirliğinin olta attığı, bilimin yapılmadığı, ruhun kaybolduğu ve şekilciliğin ön plana çıktığı, hocaların ceplerinin anlamsızca dolduğu fakülte haline gelmiştir.
ailenizin burada sizlere harcayacağı parayla gidin (bkz: yazılım mühendisliği) okuyun gençler.