ihtiyarın dersi

entry1 galeri0
    1.
  1. Bir zaman çok zengin bir adam, çocuklarına şöyle vasiyette bulunur:

    Ben ölüp yıkanınca, şu eski çoraplarımı ayağıma geçirin, ben bunlarla gömülmek istiyorum.

    Vakit saat gelir bu zengin vefat eder.

    Cenaze yıkandıkdan sonra oğulları çorapları alıp getirirler:

    Babamızın vasiyeti var, şu eski çorapları ona giydireceğiz, derler.

    Cenazeyi yıkayan hoca efendi bunu katiyyen kabul etmez.

    Bu sefer müftüye çıkarlar. O da

    Dinimizde böyle bir şey yok, deyip reddeder.

    ister istemez, babalarının vasiyetinden vazgeçmek mecburiyetinde kalırlar.

    Cenazeyi defnedip kabirden evlerine dönünce komşularından biri elinde bir mektupla gelir.

    Babanız çok önceleri bu mektubu, bana vererek, benim cenazem gömülüp oğullarım eve dönünce kendilerine ver demişti, der.

    Mektubu açıp okuyunca, babalarının en son ibretli dersini şu ifadelerle verdiğini görürler:

    Evlatlarım, işte gördünüz; eski çoraplarımı bile kabrime götüremedim. Aklınızı başınıza alınız. Hiç bir zaman dünyalık şeyler için bir birinizi kırmayın. Hepsi öldükten sonra dünyada kalacak ama kırdığınız gönlün hakkını mutlaka vereceksiniz.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük