milliyet gazetesi yazarı atilla gökçe'nin şu şekilde galatasaray ile bağdaşlaştırdığı fransız deyim.
ihtilal, önce evlatlarını yer!
Galiba bir Fransız deyişi... Galatasaray’ın 2000 UEFA Kupası zaferi, bu ülke futbolunun tarihindeki ilk ihtilaldir.
...Ve ne yazık ki evlatlarını yemiştir.
O günkü kadronun teknik direktörü Fatih Terim ile Galatasaray birbirlerine dargın ve kırgın ayrılmışlardır.
O kadrodaki yıldızlardan çoğu gibi...
Hagi mesela... Kariyerine, klasına ve katkısına uygun bir veda ile uğurlanmamıştır. Kırgınlık, küskünlük, söz verildiği halde bir türlü gerçekleştirilemeyen jübile sözleri. Hakan Şükür, Ergün Penbe, Hasan Şaş... Hakan Ünsal, Okan Buruk...
Hep buruk ve dramatik ayrılmaların kahramanları olmuştur.
Galatasaray yöneticilerinin, bu çocuklara hak ettiği saygıyı gösterdiğini sanmıyorum. Onları bir an önce kulüpten temizleyerek kontrolu elde tutma, iktidarı güvence altına alma uğruna kırıcı olmuşlardır, kabul...
Ama şunu da unutmayalım ki o starların çoğu da kapris ve dayatmalarıyla az bedel ödetmemiştir Galatasaray’a.
Üyeliğe kabul edilmeleri güzel, törene katılmamaları üzücü bir küskünlük örneğidir...
Bir an önce içtenlikli davranarak barışmalarını dilerim.
ne galatasaray'ın durumuyla ne deniz gezmiş ile alakası olan deyimdir.
sözün aslında, devrimler "satürn gibidirler, ilk kendi evlatlarını yerler" denmektedir.
satürn roma mitolojisinde tanrıdır, yunan mitoloisinde karşılığı kronostur. jupiter yani zeus'un babasıdır. satürn babasını hadım ederek başa geçer. devrim yapar. ve bir kehanette kendisinin çocuklarının biri tarafından öldürüleceğini öğrenir. bütün çocuklarını yemeye başlar. fakat zeus'un annesi rheia oğlunu satürn'den saklar ve satürn'e yemesi için beze sarılı bir kaya verir. daha sonra zeus babasını öldürerek başa geçer.
devrime kadar beraber eden grupların devrimden sonra kendi içlerinde iktidar kavgasına girerek, beraber bu işi yaptıkları, kendi taraflarındaki insanları yemesi bu durumda söz konusudur. söz bu olaya dayanır. rusya ihtilalinden sonra lenin ve stalin dışında hiç bir yönetici doğal yollardan ölmemiştir ya da ölene kadar başta bulunamamıştır.
