babaannemin ihlas finans maduriyeti dolayısıyla sahip olduğu devremülklerin bulunduğu tatil köyü. zaten çoğu devre sahibi bu nedenle orada. baktık paramızı alamayacağız, devremülk alalım, tatil yaparız mantığı. herşeye rağmen şimdilik temiz, sakin biryerdir. fakat sonu ihlas kuzuluk kaplıcaları gibi olur mu bilemiyorum.
iş yerimdeki müdürümün bir şekilde kandırılıp aldırıldığı 2 senedir satmak için deli danalar gibi çırpındığı zımbırtı, ilan vermediğimiz gazete kalmadı yav kimse istemiyor.. *
bir dönem başvurduğum gazete ilanı ile tanıştığım evlerdir. iş ilanı çok cazipti ancak hiç bir şekilde ihlas yazmıyordu. görüşmek için randevu verdiler. e biz de gittik. iş görüşmesi sırasında maaş yok satılan evin % bilmem kaçından %3.5 prim alıyorsun dediler.
devremülk satılacakta, benim haberim olacakta, o alan parayı ödeyecekte ebesinin amıda ebesinin amı.
her neyse buraya kadar sabırla dinledim. sonra adam demez mi çok sakin olmak gerekiyor, insanları telefonla arayıp davet ediyoruz. bu insanlar bazen sinirli olabiliyorlar, hatta yer yer küfür edebiliyorlar, tepkisiz kalmak gerekir.
lan adamın amına korum afedersiniz, o bana küfür edecek ben teşekkür edecem. nerde yazıyor bu? neyse efendim kabul etmem için çok ısrar ettiler. bu şartlarda çalışmam dedim. sizin şartlarınız ne dediler.
ayda 1.500 TL maaş, bu maaş üzerinden sigorta, sattığım devremülk başına yine o dediğiniz tutar kadar prim, artı yol ve yemek masraflarım.
fakat beyefendi bu mümkün değil ben müdürüm ve bu şartlara sahip değilim dedi herif. peki nasıl satacaksınız? yani nasıl kendinize bu kadar güveniyorsunuz diye sordu.
ben sizin sisteminizle satmam, öyle kimseyi rahatsız edecek kadar işin suyunu çıkartmam, sistem meselesidir. siz bana o o geziye götüreceğiniz insanlarla görüşme imkanı verin çatır çatır satayım dedim. inanmadı lavuk.
ailenizle huşu içerisinde tatilinizi geçirebileceğiniz mekan. ayrıca mülk satmaya çalışan tipler için uuser lar az bile söylemiştir. 15 günlük tatil için vereceğiniz söylenen kişi başı bin dolar fasa fisodur.
efendin özetlemek gerekirse: armutlu tatil köyü yazları ayrı havada kışları ayrı havada geçmektedir. yazın baldırı çıplakların * kol gezdiği bu yerlerde kışın iç dünyası tertemiz, ermiş insanlar dolaşmaktadır.
cuma vakitleri peder beyiniz bu gönül ortamına uygun davranarak yaşınıza başınıza bakmadan kulağınızdan çekip camiye götürebilme imkanını bulabilir kendinde.
geçirdiğiniz ilk geceden sonra "yeter gari benim bu fani dünyada tükettiğim nefes" gibisinden günahkar kulu düşündürebilmesi, kendine getirip şöyle bir silkeleyebilmesi de armutlu tatil köyü'nün en büyük getirisidir.
rahatınız içinse her türlü detay düşünülmüştür evlerde. babalar gibi lig tv yayını yapabilen bir televizyon bile vardır sabaha kadar canınız hiç sıkılmasın diye. *
kapkaçak ve bilumum eşya ise siz gelmeden demirbaş olarak yerini çoktan almıştır.
şu nadide entry'mi girmemi sağlayan bir de internet cafesi vardır ki; kafanızın dibinde ateri oynayan bebelerin sesinden yazı yazabilmek insana hiç hissetmediği duyguları yaşatmaktadır.
esnaf sabah dokuzdan evvel kalkmaz. *
sinema salonunda iki liraya alınmış en sansürlüsünden * korsan filmler gösterilmektedir. *
son olarak "yer farketmez, iki haftalığına giderim kendime manitanın hasını yaparım" diyen abilere de selam etmek istiyorum:
-tabi abicim tabi.
haritada marmara denizine bakıldığında görebileceğiniz en güzel burnun tam ucuna konuslanmıştır. lebiderya deniz manzaralıdır, normal bir devlet düzeninde kesinlikle ama kesinlikle sit alanı ilan edilmesi gereken bir alana koca koca siteler yapılmış ve belli bir zihniyetin tasarrufuna bırakılmıştır.
ki kitaplıklarda kur-an'ı kerim ve dini içerikli birçok kitap bulunmaktadır, eşler ve kocaları aynı havuzda yüzememektedir, iş merkezindeki televizyonların tüm kanallarında sadece selam tv kayıtlıdır vs...
lakin sırf bunlara inat, böyle bir havayı, manzarayı ve aktiviteyi sadece onlar gibi olanların kullanmasını sindiremeyip -inadına- orada devre mülk alan çağdaş görüşlü aydın insanların sayısı da yadsınamayacak kadar çoktur. zira zaten asıl hedef kitle de onlardır, bu farkedilmek istenmeyenndir...
başlığın altındaki entryleri okuyunca haksızlık yapıldığına kanaat getirdiğim dinlenme mekanıdır. şöyle ki; muhteremin biri 1000 dolarlardan bahsetmiştir külliyen uydurmadır. gayet uygun fiyatlara bir kaç günlük kaçamak yapabilirsiniz. hele kış ayları stress atmak için bire birdir. tertemiz, bembeyaz, sıcacık teslim edilen evlerinizden denize nazır balkonunuzda güzel muhabbetler çevirip çayınızı içebilirsiniz. kapalı yüzme havuzları ve asıl özelliği olan kiraladığınız dairedeki kaplıcaları ** tatil köyünü çekici kılan unsurlardır. zati yaz mevsiminde iseniz denizden başka tercihiniz olmayacaktır. gayet düzenli bir çevre düzenlemsine de sahiptir , ekleyelim.
dötü kurtarmak için devre satma çabasına girmiş ihlas grubuna ait tatil köyü. sülük gibi yapışırlar ne deseniz vazgeçmezler. maaşlarına hakaret için ekstra prim ekliyorlar sanırım.
insanlara zorla devre mülk satmaya çalışan asalak tipleri barındıran kurum. bir yerden telefonunuzu temin ederler. durmadan arar, haftasonu kaçamağı için sizi tatil köyüne çağırırlar. pes eder, bu teklifi kabul ederseniz yandınız. sözde tüm bu curnuna beleştir. yağcılık had safhadadır. sizi krallar gibi ağırlarlar. yedirir, içirirler. her şey buraya kadar güzeldir. ama iş ev satmaya geldiğinde öne sürdükleri fiyatlar amerika'da ev almaya eş değerdir. "hayır" kelimesi sözlüklerinde yoktur. oldu ki hayır dediniz, size bu minik kaçamağın faturasını çıkarırlar. istedikleri fiyat en az 250 ytl'den başlar.
ismindeki "ihlas" ibaresinden de anlaşılacağı üzere muhafazakar kesimin takıldığı bir tatil köyüdür. ev telefonumuzu bir şekilde ellerine geçirip 2 aylık periyotlarda rahatsızlık vermektedirler. "tatil köyümüze bu hafta sonu gezi düzenliyoruz. beleşten yiyecek, içecek, akşama kadar gezeceksiniz" tarzı söylemleriyle bir şekilde sizi oraya götürme çabasındalar. 3 kere ben, 2 kere de abim küfretti telefonda bunlara ama hala aramaktadırlar. azimlerinden dolayı tebrik ediyorum.
