Atalarının izinden giden ve atalarıyla önünde sonunda, aynı hakir ve hazin sonu paylaşacak olan, tabansız zoru gördü mü hiç utanmadan sıkılmadan, götüne etek çekip arkasına bile bakmadan kaçan ve bu etekli halleriyle, devlet kurma hayallerine kapılan gülünesi onursuz, kişiliksiz ne idüğü belirsiz kişidir. Bu yaktığınız ihanet ateşi, en çok sizi yakıp kül edecektir. tarih bu hainlerin külleriyle doludur. Türk milleti ne hainler gördü ama kendisi, devletiyle dimdik ayakta ya hainler nerede?.Bu yazıyı neden yazdım?kars'ta yaşanan rezalettir yüzünden,hdpli teröristler yüzünden. hani Türkiye partisiymiş ya hasbam, hah işte onun bu sahtekarlığını, fransız gözlemcilerle çektiği halayla göstermek için. Attığı iğrenç sloganları ama onlarda insan, Türk'üm ama oyumu hdp'ye verdim diyen götler görsün diye yazdım.
Yeniçağ Gazetesi köşe yazısı:
HDP, barajı geçerek 3 milletvekilliğinden 2’sini kazandığı Kars’ta seçim zaferini Türk bayraklarıyla kutladı...
Bir de şu vardı:
- Kars’ta HDP’liler seçim başarısını Fransız gözlemcilerle halay çekerek kutladı...
* * *
Kars’tan arayan -hali hazırda bir kamu kurumunda yönetici- okurumuz anlattı sonrasında daha neler yaşandığını:
- iki gündür “Kürdistan, Türklere mezar olacak” naraları atılıyor sokaklarda... Elimiz kolumuz bağlı bu tehdidi “dinlemeye”, “sineye çekmeye” mahkûm edildik. Belli bir saate kadar her şey normaldi. Seçim sonuçları netleşmeye başladığında, Emniyet mensupları ilk iş MHP il binası önündeki, çoğunluğu gençlerden oluşan 500-600 kişilik grubu dağıttı. Onlar dağılana kadar HDP’liler sadece araçlarının kornalarına basıyorlardı. Gece 3’ten itibaren işin rengi değişti; binlerce insan “Kürdistan, Türklere mezar olacak” diye bağırarak sokağa döküldü. Ertesi gün de böyle devam etti. Jandarma lojmanlarının önüne gelip askere ağza alınmayacak küfürler ettiler... Bahçede oturan çocuklar vardı; onlara hakaret ettiler. Asker aileleri “olay çıkmasın diye(!)” çocuklarını içeri soktular. HDP’liler, 7 Haziran gecesinden bu yana hem Kars’ta yaşayan Türkleri hem de kamu görevlilerini tahrik etmek için her yolu deniyorlar...
“Ya bunun tersi olsaydı...” diye soruyor okurumuz;
- Öyle binlerce kişi değil, iki genç çıkıp da “Türkiye, Kürtlere mezar olacak” deseydi, ta ABD’den duyulmaz mıydı? Dünya ayağa kalkmaz mıydı? New York Times’a manşet olmaz mıydı? Biz evimizde, kapımıza dayanan HDP’li gruplarca “mezar”la tehdit edilirken nasıl oluyor da hiç kimse duymuyor bunu? iftira değil, ortalığı karıştırmak, germek için uydurulmuş şeyler değil; isteyen buradaki yerel gazetecilerden temin edebilirler bu katliam çığlıklarını; hepsinin görüntüsü var. Kanıtlı. Nasıl oluyor da günlerdir, evimizde kapımıza dayanıp bizi “mezar”la tehdit eden bu insanların “meşruiyet” kazanmasına övgüler düzülebiliyor televizyonlarda. Uğradığımız bu baskı yok sayılınca gerilmemiş mi oluyor Türkiye? Davulun sesi uzaktan demokrasi, barış, kardeşlik, uzlaşma gibi duyuluyor olabilir ama biz burada, teröristlerin insafına(!) terk edilmiş olduğumuzu gördükçe, kıtır kıtır doğrasalar bir polis de çıkıp “dur” demeyecek kaygısına yol açan tecrübeler yaşadıkça, inanın daha çok geriliyoruz, daha çok ayrışıyoruz...”
* * *
Ben görevimi yapıp aktarıyorum; umarım “yetkililer” diye var saydığımız zevat da yapar da...
teslimiyetçiliğin sonu budur işte... sucukçu muhasebecisi 2002'de devraldığı her bölücünün yanına iki bölücü daha eklemeyi başardı 13 yıllık iktidarıyla...
boşuna mı "akp, mütareke döneminin teslimiyetçi, işbirlikçi, hain ve de yobaz hürriyet ve itilaf fırkasının devamıdır" diyorum bunca zamandır...