affetmek ayrı, ilişkiye tekrar başlamak, arkdaşlığa devam etmek ayrıdır.
affettim,ama seni istemiyorum artık demek daha güzel bir intikamdır. içtense tabi ki.
türkiye de chp nin başını çektiği bir laikçi zümre var, onlara göre modernliğin temelinde nedense boynuz yatıyor, gerçi son olan hadiseler ve yıgınların verdiği tepkiye bakılırsa ülkede bu anlamda epey ilerleme sağlamış bu zihniyet...
erdemdir, büyüklüktür. herkes yapamaz. yapmak güç ister; çünkü ihanet edenin bir daha ihanet edip etmeyeceği kesin değildir. kişi ihanet edeni affediyorsa, kendisini güçlü hissediyordur.
enayiliktir. insanın kendisine ait bir çizgisi olmadır. kendi hayatı olmalıdır ve başkaları onun hayatına girmeli, çıkmalıdır. başkaları için hayatını düzenleyip, değiştirmemelidir. kendisine uymayan insanları da hayatından çıkarmak, nefes almak kadar sıradan bir tutum olmalıdır. aksi halde daima kullanılmaya mahkum olacaktır.
kimsenin yaşamadan ahkam kesemeyeceği yol ayrımıdır. ne aileler gördüm, kanlı bıçaklı başladıkları davalardan çevre baskısı, çocuk sağlığı gibi nedenlerle feragat ettiler. böyle uzaktan baktığımızda ''asla affetmem'', ''yüzüne bile bakmam'', ''öldürürüm'' demek kolay. ama başa geldiğinde çekenlerine de (çekmek zorunda kalan) rastlamak çok mümkün. allah kimseyi o duruma düşürmesin.
imkansız bir kabullenmedir. ömür boyu unutulamayacak çirkin bir hareketi yapan insanın yüzüne bakıldığında, çok daha beter hatırlanacak iğrençliği yutmaktır. sesini bile duymak istemez insan.
affetmek büyüklükmüş ha? hadi canım sen de. o pisliği yapan iğrenç sürüngene karşı büyüyeceksek, nokta bile olmamaya razıyız. yok olalım, daha iyi. kendimizi kandırırız, o pislik şerefsizi büyütürüz sadece. o ihanetin altında ezilen insan, yamyassı olur. büyümek mi bu? sonradan kendimizi affetmemekten çok daha iyidir karşımızdakini affetmemek.