Başbakanın bugün ki açıklamalarıyla birkez daha doğrulanmıştır. Bdp ve PKK Hükümeti sazan gibi avladıkça avlıyor ancak bizim derviş özentisi başbakanımız hala kararlıyız diyor. Git kardeşim en yakın tekkeye biat et sende Kurtul bizde. Böyle devlet mi yönetilir? Adam sokakta bu işi çözeriz diyor sen hala kemküm konuşuyorsun. Sokağa ineni götünden vurdur ki aklı başına gelsin. Yakmadıkları, yıkmadıkları yer kalmadı bu şerefsizlerin, siz neden korkuyorsunuz amk. Kürdistan ile anlaşan hükümet diyor Sırrı bey, çıkıp da iki kelam etsene sayın başbakan. Sizin milli duygularınız ölmüş, kıbleniz kaymış. Kul HAKkı ve haram deryalarında boy veren bir partiye döndünüz, millet tiksiniyor yapılanlardan görün artık bunu. Ağzınızdan Allah'ı kitabı hiç düşürmüyorsunuz ama köpekleştiren rejimi eleştirdi diye bir şeyh-i kâmili soruşturacak kadar düşmüşsünüz. Yazıklar olsun sizin gibi Çakma islamcılara, yazıklar olsun sizin gibi türklüğünü unutanlara.
türkiye'nin doğusunda gelişen "ihanet süreci"ni anlamak için güzel bir yazı. -- www. hurriyet .com.tr 'den alıntıdır.
... “süreç ihanetinin terör örgütü pkk’ya sağladığı imkan ve kolaylıklar, teröristlerle yürütülen pazarlıkların milli bünyemizde açtığı derin yaralar nihayetinde ülkemizi yönetilemez hale getirmiştir. bu yalın gerçeği herkes görmeli ve kabullenmelidir. pkk’ya verilen onca taviz bu kanlı cinayet örgütüne alan açmış, cesaret vermiş, dağ ve şehir kadrolarını tahkim ederek alçakça şımartmıştır. nitekim cumhurbaşkanı erdoğan’ın, kaçak saraydaki 8. muhtarlar buluşması’nda yaptığı esef verici, her açıdan talihsiz konuşması tavizkar politikaları ilk elden teyit ve ilan etmiştir. erdoğan’ın; ‘bundan sonra ne devletin, ne hükümetin vereceği bir taviz, atacağı bir adım yoktur. çünkü yapılması gereken her şey yapılmıştır.’ sözleri baştan sona itirafname şeklinde okunmalıdır. yine erdoğan’ın 28 şubat 2015 tarihinde, suudi arabistan ziyaretine çıkmadan evvel pkk’yı ima ve işaret ederek söylediği, ‘ne istendi de verilmedi’ beyanı henüz akıllardan çıkmayacak kadar tazedir. brüksel’den oslo’ya kadar terör örgütüyle yapılan çok sayıda pazarlıklar, öcalan’ın özgürlüğünden üniter yapının yıkılıp eyalet sistemine geçilmesine dönük vaatler akp’nin kirli sicilinin sorgulanması gereken noktalarıdır ve bunların hepsinde recep tayyip erdoğan başlıca aktör olarak yerini almıştır.” ...
internette yaklaşık 2 yıl önce açılan bu hesabın videolarin da deşifre edilen hain kişilerin konuşmaları açıkça halka sunuldu ama kaç kişi ibret aldı ve analiz etti. dik dur eğilme dediğin kişi kaç defa eğildi anlamadı yada anlamamazliktan geldi. eğer bugün güneydoğu bu halde ise sizin de en az terör örgütü kadar payınız var. resmen herşey göz göre göre yapıldı.1
youtube hesabından 2 yıl evvel öcalan ve hdp lilerin ses kayıtlarını yayınlamıştı.
bugün dönüp geçen konuşmalara bakınca hdp li vekillerin salınmasının bir süre sonra gerçekleşeceğini, sadece bir süreliğine hareket kaabiliyetlerini sarsmaması açısından içeride tutulduklarını anlamak zor olmuyor.
birde bir kesit var o kısmını alıntılayayım.
--spoiler--
öcalan:Bu noktaya gelecekleri belliydi, defalarca dedim ki gerçeklerle oynanmaz, Erdoğan da bu sözümü taklit etmeye başladı, Aldatmam ve aldatılmam dedim ya, biz yola başlarken, aldatmayacağız ve de aldanmayacağız demiştik yola çıkarken bu söz çok önemlidir.
C.KARSU : Tamam da bu kadar iddiası olan bir insan niye o kadar ruhsuzluğu dayatılıyor anlamıyorum
öcalan: Büyük bir ihtimalle bu bir propagandadır, Onun elinden gelen halkı Popülistlik ile idare etmedir bu, Ben küçümsemek istemiyorum ama halkı popülist bir yöntemle idare etme görevi verilmiş, Dolayısıyla gerçek bir derin devlet ile karşı karşıyayız.
--spoiler--
Burada ise şu kısmını alıntılayalım alıntının içinden:
--spoiler--
halkı popülist bir yöntemle idare etme görevi verilmiş. Dolayısıyla gerçek bir derin devlet ile karşı karşıyayız.
--spoiler--
azcık kafa yorunca daha mantıklı gelmeye başlıyor.
Atatürkçü olduğunu her fırsatta dile getirip, ülkesine karşı yaptırım ve darbe için yalvaran, Türkiye'de can güvenliği yok vatandaşlarınızı tatil için göndermeyin diye bildiri yayınlayan kişilerin içinde bulundukları süreçtir.
Atatürkçülük laiklikten önce milliyetçi olmayı gerektirir.
mhplilere seslenen arkadaş bi zahmet iyi partililere de seslensin bakalım selahattin demirtaşın çıkmasını nasıl istiyorlarmış? ya da pkk'cı cehape ile nasıl ittifak kuruyorlarmış?