dinimizce en büyük günahlardan biri olup çok yıkıcıdır.
geçen hafta bir yakınımı, bir dostumu, bir arkadaşımı kendisine atılan bir iftira yüzünden kaybettim, yerel ve tüm ulusal medya bilip bilmeden, araştırmadan hayatını kaybeden insanın yaşını dahi bile bilmeden ve yalan yanlış, tamamen varsayımlardan ibaret yayın yaparak günlerce yazdı çizdi ve bu iftiraya ortak olup insanları yanlış yönlendirerek insanların dedikodu yapmasına neden olup bizleri bir kaç kez daha öldürdü, acımızı bile yaşatmadılar bize .
iftira atanın, dedikodu yapanın, dedikoduyu yayanın allah belasını versin ve onları helak etsin.
onlar iftiraları attıkça küçüldüm küçüldüm küçüldüm, kabuğumda yok oldum, ama onlar büyümedi, benim ruhum küçüldü, onların günahlari büyüdü, yapmadığım şeylerin hesabını ödedim. allaha havale ettim.
ilkokul 4. ya da 5. sınıftayım. tenefüsteyiz. herkes kendi aleminde, sınıfta bir uğultu almış başını gidiyor. bende arkadaşla şakaşıyorum, eğleniyorum, filanca... velhasıl sıramıza su dökülüyor ve panik oluyoruz. birazdan hoca gelecek. hemen adını vermek istemediğim x kişisinden arkadaşımla peçete istiyoruz.
biz: x, selpaklarından alıyoruz 1-2 tane.
x: (o sırada biriyle kavga adiyor) alın alın!
alıyoruz ve sıramızı siliyoruz. zaten biraz sonra öğretmen geliyor. herşey sakin giderken x giriyor lafa;
x: hocam! peçetelerim yok! (bizi kastederek) çalmışlar!
biz: hayır hocam ne çalması, istedik verdi.
x: hem yalancılar hemde hırsızlar hocam!
o günümüz suçsuz olduğumuzu ispat etmekle ve x' in neden bize iftira attığını öğrenmeye çalışmakla geçmişti. sonuç olarak basit bir olaydı ancak ikimizinde günlerce kafasında ''hırsızlar'' lafı çalkalanmıştır. gururumuz çok incinmişti. hocada pek inanmıştı yapmadığımıza, sınıfın içinde ağlayana kadar... (abartmışsınız demeyin, x' in tavrını görseydiniz sizde sinir krizi geçirirdiniz)
çıkarılacak ders: iftira sadece bir iftira olmayabilir. aradan yıllar geçse bile unutulmayacak bir olaya imza atabilirsiniz.