kürt-türk insanların eşit haklara sahip olduğunu iddia edenlerin sikine takmayıp, o da dört çocuk yapmasaymış diye geçiştirecekleri haber.
kanal yedi geçen akşam istanbul ve ankara'da fakir insanlara alışveriş kartı verildiğinin haberini yapmıştı. e tabii, bu iki şehir türkiye nüfusunun yaklaşık üçte birini oluşturduğu için, ve bu da üçte bir seçmenin oyunun cebe indirildiğini düşündürdüğü için, bu hizmeti bu iki şehre götürmek güzel, hoş olarak yansıtılıyordu televizyonlarımıza.
şimdi baydemir'e soruyorum: kürt halkının sağlığı selametini düşünüyorsan, bu adam neden açlıktan kendisini asıyor?
başbakan'a da soruyorum: sen kürt halkının eşitlikten doğan haklarını bir hediyeymiş, bir lütufmuş gibi gösterip meydanlarda naralar atarken, bu adam neden açlıktan, yoksulluktan,sefillikten kendini asıyor?
iki kanat da bu soruların cevabını veremediği için, yani iki tarafın da niyetleri farklı olduğu için, bu adam kendisini astı.
sorumlular belli, ve bıraksınlar artık sorumluluklarını. yerine getirilmeyen sorumluluklar sahiplerini de bitireceklerdir sonunda. tek iyi yanı budur bu haberin.
yardım edebilmek için bir yol arıyorum. böyle haberlerin yanına nasıl yardım edebileceğimiz de yazılsa keşke.
yardım etme yolunu bulan mesaj atarsa sevinirim.
o gemilerine (bkz: mavi marmara) çoluğu-çocuğu bindirip, şov yapa yapa diplomatik kriz yaratanlar,
yardım dernekleri kurup (bkz: deniz feneri), yardım paralarını cukka edenler,
ramazanda oruç tutmayanları dışlayanlar, dövmeye kalkanlar,
"müslümanlık" diyenler, "allah" diyenler, kendini din bekçisi ilan edenler,
nerdesiniz, bu babanın çaresizliğinde nerdeydiniz???
üzücü bir haber olmakla birlikte insanın aklına, "madem durumun iyi değil ne diye dört çocuk peydahlıyorsunuz, hadi diyelim yaptınız, intihar etmen o çocukları babasız bırakman için makul bir sebep mi" sorularını getiriyor.