bana, kısıtlı bilgi dağarcığıyla, kurtlar vadisi pusu modunda yaşadığı izlenemi vermiş ve ergenlikten kalan bir kuyruk acısının olduğunu tahmin ettiğim, kafası almadığında, bilgisi yetmediğinde ve götü sıkıştığında hakaret etmeyi ailesinden öğrendiğini düşündüğüm kişilik oluşturamamış zavallı bünye. *
ilkokul yıllarını hatırlayan yazar, rakamdan sonra gelen noktanın -cı, -ci eki kattığını öğrendiğinde arkadaşlarına olum 2 nokta gün dedim ne dedim ben diyen arkadaşları vardı, bir de kendisi çarpmayı öğrenince çok fena havalara girmişti, arkadaşlarıyla olum daha çarpmayı bilmiyorsunuz x var ye var diye dalga geçerdi.
öyle işte, insan oğlunun fıtratı, iki üç kelime öğrenmeye görsün herkese satar.
kürt düşmanlığını bilimsel geri kalmışlıkla bağdaştıran yazarç demek ki bilimsel makale okuyup anlasa kürt düşmanı da olmayacak. anlıyorum evladım seni. önce a sınıfı nedir c sınıfı nedir bir öğren. bu sınıftaki dergiler hangi dilde yazılıyor bir öğren sonra gel konuş.
doğrudur, zaten türkiye makale sayısında bütün makaleler kürtçe, lazca, zazaca yazıldığı için geri kalmıştır (!). içeriğin, bilimde yetkin olmak için yeterince uğraşılmamasının, üniversitelerin kalitesindeki yetersizliğin bunda hiç payı yoktur (!). halbuki yazar bu sorunlarla ilgilense türkiye kalkınırdı, kendisi belirttiği üzere tenezzül etmemektedir (!).
ama sözün özü, uzun tartışmalar anlamsızdır; belli ki asıl dert türkiye'de bilim olunca, birbirimizi kırmaya çalışmak yerine temel kaygımızın ülkemizin bilimde ilerlemesi, yani akademik olduğu anlaşılıyor. elbette ki, akademisyenlerimizin çabaları sonucu ortaya bilim adına güzel şeyler çıktıkça bu konuda ülke ileri gider. elbette ki bu çabaların yurtdışına da taşması için gerekirse makaleler başka dillere de çevrilir, veya özel bir platform, belli bir yayın hedefleniyorsa, makale gerekirse o platformun gerektirdiği dilde de yazılabilir. bunlara da kimsenin itirazı olmaz herhalde. içerik okuyanı tatmin ettikten sonra zaten kendi dillerine çevrildiğinde insanlar onu okuyacaktır. o nedenle, makalenin belli bir dilde yazılması erdem değildir, belli bir dilde yazılmaması da erdem değildir. bunlar, o makalenin insanlara ulaştırılması için araçtır.
siyasal veya diğer önyargıların (ama her türlüsünü kastediyorum ki tekrar tekrar aynı tartışmalara dönmeyelim) karıştırılmayacağı bir bilimsel çabanın yaygınlaştığı ve yurtdışına da taşabildiği bir türkiye temennisiyle...
burada yazilan cevap niteligindeki entryler sayesinde yayinlanan makale sayisina gore siralamalarda turkiye`misin neden geri kaldigini rahatlikla gorebiliyoruz.
yaziniz efenim, kurcle, lazca, zazaca makaleler yaziniz. bunun adi da bilim olsun.
iste burnundan kil aldirmayan bu zihniyet sayesinde yayinlanan, refarans gosterilen cok bir makalemiz yok ya, neyse, egitim sorunlari ile ilgilenecek degilim.
şimdiye kadar 2 a sınıfı makalede birinci isim, 3 c sınıfı makalede ikinci isim olan biri hakkında bence fazla atmaması gereken yazar. zira makaleden anladığı tek şey onun yazıldığı dildir bu yazarın. işte bu sebeple kendisini eleştirenlerden ayrıldığı nokta bu. kendisi içerikle pek ilgilenmiyor çünkü anlayamıyor. yazık.
tanımadığı insanlar hakkında atıp tutmayı görev bilen yazar. bilimsel konulardaki bilgimi kendisi değil, türkiye üniversitelerinin verdiği diplomalar yeterince onaylamıştır, yüksek yorumlarına ayrıca ihtiyacımız yoktur. kendini aklının büyüklüğü ve başkasının akılsızlığına bu kadar çok vurgu yapmak zorunda hissetmesi, bu konuda bazı sıkıntıları olduğunu zaten yeterince ortaya koyduğundan fazlaca yoruma gerek yoktur.
makalelerin içinde ne anlattığı, bilime ne kattığı önemlidir. bir makalenin ingilizce yazılması onu büyütmez, küçültmez de. kürtçe için de böyledir, türkçe için de böyledir, fransızca için de böyledir. ingilizcenin daha yaygın kullanılması günümüzde bir vakıadır. ama bu başka hiçbir dilde bilim yapılamayacağını göstermez.
ha o makalede ne yazdığını söyleyebilir miyiz? kürtçe bilmediğimizden tam metnini okuyamayabiliriz ama "benim ne olduğunu bilmediğim" makale denen şeyin içeriğinde "abstract" denen bir kısım oluyormuş galiba. işte kürtçe makaleyi yazan bilimadamı da ondan bazı yazarların pek öne çıkardığı ingilizce, ayrıca türkçe ve arapça olarak makalenin başına koymuş bir zahmet, oradan önemli bir alim ve şairin el yazması arapça ve kürtçe şiirlerinin belgesinden incelendiği bir makale olduğunu anlıyoruz. tabii diğer bilimadamları da en azından bu kadarını anlıyorlar ve araştırma konuları için referans olduğuna kanaat getirdikleri takdirde böyle bir makaleyi tercüme ediyor veya tercüme edilmesini sağlıyorlar. ya da varsa kendi anlayacakları bir dildeki tercümesine ulaşıyorlar. böylece uygun görürlerse kendi yapacakları yeni çalışma için onu kaynaklarından biri olarak kullanıyorlar. bilimsel çalışmalar böyle böyle üst üste ekleniyor ve bilim dediğimiz deryanın birikimi oluşuyor. başlığı merak edip gelen ve ilk entry'yi merak edip okuyan; akabinde de linke tıklayan herkes de bu kadarını görüp anlayabiliyor. yeter ki amaç içinde kürt lafı geçen her şeyi kötülemek olmasın, yeter ki önyargı olmasın. yoksa kürtçe makale yazılması çook önemli bir şey değildir. ama çook kötü bir şey de değildir. bilim denizine yeni bir damla eklenmesidir. bu kötü müdür? hayır. göklere çıkarılacak bir şey midir? ona da hayır. ama bu, üzerine insanlara hakaret yağdırılacak, kalp kırmaya çalışılacak bir şey de değildir.
hayatında hiç makale okuyarak herhangi bir konu hakkında araştırma yapmamış ve yazı yazmamış olan yazarlardan en az bir kaç beden daha büyük akla sahip olan yazar.
burada kürtçe makale diye zırvalayanlar o makalede ne yazdığını söyleyebilirler mi? söyleyemezler.
kürtçe bilimsel makale yazsanız ne olur yazmasanız ne olur, isterseniz her gün bir tane yazın, sizi takan yok ki.
türkçe yazılan makalelerin tüm dünyanın gözbebeği olduğunu düşünüyor olacak ki kürtçe makaleyi kürtlerden başka kim okuyacak diye sormuş. türkçe yazılan makaleler için de benzer düşünüyorsa dediğinde haklı. ancak böyle düşünmediği ayan beyan ortada. amacı bağcıyı dövmek. muhtemelen ergenlikten henüz kurtulamamış. çünkü tek boyutlu bir adam. cin ali mi ne?
izmir için işgale karşı hiçbir direnişleri olmamış, yunan gelmiş yunanı alkışlamışlar, türkler geri almış, türkleri alkışlamışlar diyen cahilüs cüheyla, ajdarın seri üretim devamı mühündüs yazar**. kendisine ilk kurşunun nerde atıldığını sormak istiyorum burdan? kendisi alkış sesiyle kurşun sesini karıştıran biri olsa gerek.
(bkz: başvekilin bez yetiştiremediği adam)**
cahil olmasının yanında bu cahilliğini kabul etmeyen bir de başkalarına cahil diyebilcek cesareti kendinde bulmuş mühendis kişisidir. unutmamak lazım ajdar da bir mühendisdir.
(bkz: ajdarın erkek kardeşi)**