kampanya fikri güzel, evet, fakat fazıl say a atıfta bulunulmasaydı daha can-ı gönülden destekleyebileceğim oluşum olacaktı. böyle dejenere bi tipi baz alarak böyle bir oluşumu temellendirmek bana çok mantıklı gelmedi, kendini içinde bulunduğu toplumdan dışarda gören bi insanın, türkiye'de ifade özgürlüğü anlamında atılacak adımda baz alınması şık değil, gereksiz.
kimin konumunu örnek verip vermediği önemli olmayan kampanya. sonuç olarak herkes kendisini ifade edebilmeli ama adam gibi çizgilerle. birine göre ve/veya diğerlerine göre olmamalı bu ve tabi genel geçer toplumsal değerlere de en azından bir saygı çerçevesinde olmalı.
yoksa ne fazıl say'ı sustursunlar ne de bir başkasını, insan gibi yaşamayı ve kendimizi ifade etmeyi ne zaman öğreneceğiz işte benim merak ettiği mesele budur bu topraklarda takriben 35 yıldır. aklım erdiğinden beri yani.
özgürlük; başkalarının özgürlüğünü kısıtlamadan, onun inandığına veya özgürlüğüne gem vurmadan yapılması gereken bir oluşumdur değil mi? bize okudğumuz okullarda veya yaşadığımız şeylerde bu öğretildi. elbette insanlar birşeyler hakkında bilgilerini veya düşüncelerini ifade edebilir, konuşabilir ama bu aklına geleni direk ağızdan çıkması demek değildir. hepimiz birilerini eleştiriyoruz, birşeyler için fikirlerimizi beyan ediyoruz ancak kimsenin inandığı değerlere ''hakaret'' etmiyoruz.
fazıl say'ın yaptığı inançlara hakarettir. bunu bir herhangi bir dine mensup kişi de çıkıp ateist veya başka dinlere hakaret etse aynı şeydir.
evet destekliyorum çünkü, bu ülkede gerçekten ifadesini düzgünce hakaret etmeden açıklayıp ama birilerinin bir taraflarına battığı için yazık edilen insanlar var. onlar için destekliyorum. birileri başka birinin inançlarına hakaret ettiği için değil!
herhanigi bir iletişim yolu ile sınırları olmadan her lafın konuşulmasını yahut iletilmesini ifade özgürlüğü olarak kabul etmiyorum. o zaman herkes ağzına ne gelir ise diğerlerine söyler, itham eder vb.
ülkemizde özgürlük meselesinin, basın özgürlüğü, kişisel hak ve özgürlükler, ifade özgürlüğü gibi kavramlar altında başkalaştırıldığını, kendi nam ve hesaplarına lehte kullanmak maksadıyla bir araç haline geldiğini görüyoruz.
özgürlük denen duygu ve davranışlar bütünü sonsuz değildir. duruma, kişiye göre değişmez. her zaman 'iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır' mantığı içermelidir. insanlar ifade özgürlüğü adı altında pervasızca konuşamamalıdır. zira, dilin kemiği yoktur. insanların gerçekte niyetlerini de anlamak zordur.
hülasa; özgürlük, sınırları olabilen, aşıldığında da cezalandırılması gereken bir durumdur.
densiz laf söz bilmez sözde yenilikçi kişilerin haklarını savunduğunu zanneden peşkeşçilerin açtığı lüzumsuz web adresi.
gün geçmiyorki yeni bir şoka uğramayalım. öyle bir tahrik ve ele geçiriliş varki güzel ülkemin kimi cahil insanları üzerinde. bırak kardeşim, konuşsun adam onun sözlerini savunmak müdahale etmek sana mı kalmış. ifade özgürlüğü de bir yere kadar. fazlı say'da gördük, abdi ipekçi'yi de, nazım hikmeti'de bildik.. ama bir necip fazıl'ı da vardı. senin canın tatlıdır belli ki zallım yurdum. ama bilmiş ol türk boyun eğmez. sizin gibilere de türk denmez.
internet sitesi açarak baskın çıkma çabasıdır.
kimse kusura bakmasın özgürlüğün sınırları olmalıdır. Anneler kutsaldır aynen toplumun inandığı din gibi, şimdi ben aynı şekilde fazıl say, zall yada fazıl sayı savunan kişilerin annesine hakaret etsem ifade özgürlüğü müdür?
lütfen samimi olalım.
elel ttulur hiç bir etkinlikte bulunmayıp insan hakları, demokrasi, özgürlük bigi temel konularda klavyeden sanal savaşçı kesilmiş kitleleri harekete geçirebilme niyetli bir çalışmadır, yapanların eline sağlık diyorum.
sanal klaveye kahramanları da artık bok atmayı bırakıp birşeyler yapanlara en azından saygı duysalar çok daha iyi olacaktır çünkü artık bu ergen zibidilikleri kabak tadı vermeye başladı.
fazıl say örnek verilerek haber verilmiş sitedir. bu yüzden destek vermek hiç içimden gelmiyor. ha sen destek versen ne olur vermesen ne olur diyebilirsiniz, haklısınız da. ama tutup da fazıl say'ı gösterirsen, istediğinin ifade özgürlüğü değil, hakaret özgürlüğü olduğunu düşünürüm.
bundan 15 sene önce böyle internet olsaydı da bu sayfa o zamanları açılsaydı. mustafa kemal'e küçük bir söz eden veya aleyhindeymiş gibi gözüken herhangi bir şey söylendiğinde zindanlarda yatılıyordu. ama artık söy-le-ni-yor. *
orta da bir taş var. bir grup bu taşın kalkamayacagını iddia ederken diger grup saçmalamayın öyle bişey olmaz diyerek taşın başına gelip toplanmışlar. 1. grup işte bu taştır yerinden kalmayan, 2. grup olmaz o şekilde bu taş neden yerinden kalmaz diye karşı çıkmış. 1. grup çok iddia lıyız bu taş kalmaz yerinden diye ısrar etmiş. 2.grup sinirlenmiş nasıl bu kadar eminsiniz kalkar bu taş yerinden demiş ve inatlaşmalar sürmüş kavgaya kadar gitmiş hatta ölümlere kadar gitmiş bu tartışma.
- 1 grup taş kalmaz dedi.
- 2 grup bunu saçma buldu.
- tartışma başladı.
- kavga çıktı.
- ölümler başladı.
sonuç ? kimse taşı kaldırmayı denemedi. kısaca yapılan anlatılan her konu neyse en basitini yapmak yerine yaptıgımız tek şey en zorunu denemek.
konu ile alakası nederseniz;
ifade özgürlügü adı altında açılan site gerçekten işe mi yarayacaktır, sen ordan din, iman, namus, cinsellik, atatürk, o bu şu kavramı için laf söylerken diger grup düşüncesine ters geldigi için her daim kavga çıkacaktır. kişi düşüncesini söyler söylemesine ama insan gibi söyler art niyetsiz dogruca söyler. kalkıp kişileri kışkırtacak ya da kaos yaratacak şekilde degil.
Asıl sorun bu ülkeden bir tane hanedanı kovup,
her nasıl olduysa,
her dönem 550 tane hanedan ve ondan fazla her şehirde derebeyi yaratmaktır.
Kaldı ki bu ülke kurulduğunda bu halde değildi...
Bizleri yönettiklerini söyleyen adamlar kendi lehlerine yasaları çıkarıp, istedikleri gibi yorumlatabilmekteler.
Araştırın;
o milletin olduğu söylenen meclisten bir tane bile milletvekilleri aleyhine yasa çıkmamıştır.
Bu ülkede başa geçmek hizmet etmek demek değildir.
Bu ülkede her ne şekilde ne siyasi partiden olursa olsun ;
başa geçenler,
istisnalar vardır
koltuklarına geçtiklerinde şahsi zenginleşmeye ve muhalif olanları bitirmeye çalışmışlardır.
Sistemin sadece bir iki kanun tasarısıyla değil,
kökten yeniden düzenlenmesi gerekir.
Ülkede makam sahiplerinin de tıpkı avrupa ülkelerindeki mevkidaşları gibi birer çalışan olduklarını anlamaları gerekir.
Aksi takdirde yapılacak bir iki kanun düzeltmesi çıkarılacak başka kanunlarla hiçe sayılacaktır.
Milletin kararları ile yönetilen bir devlet yönetimi istenmelidir.
Ben de kurayım böyle bi site özgürlük diyeyim altına atatürk ü eleştireyim, peygamberi, fazıl sayı...
Bu destekleyenlerin kaçı gelir şimdi.
Yok herkes kendi işine göre özgürlüğe izin veriyor.
Özgürlük varmış bakalım ne konudaymış... Ha tamam benim düşünceme uygun.
Herkesin ilahı başka paşam.
zall, bu siteyle rengini belli etmiştir. hayır yaftalama falan değil bu. hiçbir siyasi parti ya da kurumla ilgisi yoktur diyorsun, başlıkların bir diğerinde bir siyasinin sözünü kullanıyorsun. bu ifade özgürlüğü olayı ne güzel olay lan. istediğin hakareti et ondan sonra adı ifade özgürlüğü olsun. yok öyle bir dünya güzel kardeşim. bir de yaptığımız bağcıyı dövmek değil demişsiniz. yesinler.
site açılışındaki karakterin tek gözlü olması gözlerden kaçmayan durumdur. ayrıca taraflı yayın ilkesine sahip sitedir. ifade özgürlüğü bile taraflıyken ifadeozgurlugu.com tarafsız olması beklenemez.