Düşünce özgürlüğü; herkes her şeyi düşünmekte serbesttir. Zira pratik olarak düşünceye sınırlama ve yasak getirilemez.
Mesele düşünülen şeyin ifade edilmesidir.
ifade özgürlüğü; düşüncenin söz, yazı, resim, jest ve mimik, film, tiyatro vb... Araçlarla ortaya konulmasıdır.
Kısacası düşünce ve ifade özgürlüğü ayrılmaz bir parçadır. ifade edilemeyen düşünce bir noktada boş ve anlamsızdır.
Düşünce ve ifade özgürlüğü; bir ülkenin demokrasisinin gelişmişliğini dair bir veri sunar.
Düşünce ve ifade özgürlüğünün sınırları nedir?
Bu konuda net, somut bir ayrım yapılamaz. Zira bir ülkede, toplumda hakaret kabul edilen bir söz, davranış diğer ülkede normal kabul edilebilir.
Bununla birlikte şu ölçüler kullanılabilir;
-Kim söylemiş?
-Kime söylemiş?
-Ne söylemiş?
-hangi bağlamda söylemiş?
Bazı durumlarda bir vatandaşa söylediğin bir söz hakaret olarak kabul edilebilirken, aynı sözü bir siyasetçiye söylediğin zaman bu ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilir. Zira siyasetçilerin, yaptıkları iş gereği ağır eleştirilere maruz kalabilecekleri kabul edilmektedir.
demokrasi diktatörlüklerinde bir şekilde kısıtlanmak istenen, asla liberallerin savunduğu gibi bir özgürlük anlayışıyla ele alınmayan sözüm ona özgürlüktür.
ifade özgürlüğünün temelini sansür oluşturur. Olağanüstü durumlar haricinde ( savaş ve afad ) sansür kabul edilemez. ülkemizde en temel hakkımız olan bilgilendirilme ve enformasyon hakkımız dahi gasbedilmektedir. Konu hakkında yayın yasağı konulmuştur. Ne oluyoruz savaş mı var afad mı var. Tren kazası olur yayın yasağı, yolsuzluk ve rüşvet iddiaları olur yayın yasağı. ll abdülhamit döneminde bile böyle bir sansür uygulanmamıştır.
ifade özgürlüğü en temel haklardan biridir. Sınırları yasalarla belirlenmiştir. ülkemizde demokrasi varsa kimseyi susturamazsın. ifade özgürlüğü de yasaların üzerinde değildir. ifade özgürlüğüne sığınarak bölücülük, provokatörlük yapılıyorsa, şahsınıza saldırılıyor, hakaret ediliyorsa mahkemeye verirsin çatır çatır tazminatını alırsın. Ya da devletin savcıları harekete geçer kamu davası açılır gereken ceza yasaların belirttiği oranda verilir. Demokrasilerde bu böyle işler.
Herzaman söylüyorum. Ülkemiz çok uzun yıllardır yasayla değil fermanla yönetiliyor.
Düşünce ve ifade özgürlüğü anayasa ile güvence altına alınmış bir temel haktır. Temel hak ve özgürlüklerse özlerine dokunmamak kaydıyla ve de anayasada sayılan gerekçelere dayanılarak yalnızca yasa ile sınırlandırılabilir.
Düşünce ve ifade özgürlüğününün önemli bir uzantısı da bilgi edinme hakkıdır. Zira bilgi edinme kanallarınız kapatılırsa bu durumdan sizin ifade özgürlüğünüz de etkilenmiş olacaktır.
Zira önce bilgiye ulaşmak, sonra düşünmek ve sonra da düşündüğünü ifade etmek.
Bilgi-düşünce- ifade.
Bu doğrultuda wikipedia'nın yasak olması aynı zamanda da düşünce ve ifade özgürlüğünün kısıtlanmasıdır.
insanların çoğu kendilerini "ifade" eden yaşam tarzı olarak karikatürü tercih etmişken kafalarının yanında "düşünce" balonu kullanmıyorlar.ama hepsi özgür.
ifade ve düşünce özgürlüğünü, uluslararası planda koruma altına alan ve güya insan hakları evrensel beyannamesinin hâmiliğini yapan BM’de “beş daimi üye” harici karar alınamamakta, diğer devlet ve milletlerin ancak kürsüde konuşma yaparken hürriyetleri varken, iş, karar almak kısmına gelince hiçbir söz ve yaptırım hakları olmamaktadır.
Dolayısıyla, beş daimi üye harici devlet ve o devlet toprağında yaşayan milletlerin ifade ve hürriyet hakkı kürsüde sonuna kadar korunmakta, iş, bu hak sahiplerinin nasıl yaşayacağına, hangi savaşa gireceğine vesair mühim hususlara geldiğinde, yani fiiliyatta hiçbir söz Hakkı bulunmamaktadır!
ifade ve düşünce özgürlüğü’nün önce bir alan açılıp oraya hapsedilmesi ve “benim müsaade ettiğim kadar konuşacaksın” demenin bir başka usulü değil de nedir bu?
Avrupa’nın eski Monarşik yapısının “demokrasi” denilerek güncellenmiş hâlini acıklı bir şekilde seyrediyoruz.
“ifade ve düşünce özgürlüğü” lafzını işitince gülümsemeden edemiyorum...