ota boka ayar vermeye çalışan heyecanlı bünye demagojik sızmalarını engellemek için konan güvenlik duvarlarıdır bunlar, hepimiz yaparız bunu, hem de istisnasız..
bir nevi kivirma bayi olmakla beraber okuyucuyu iki ucu boklu degnek durumuna oturtma amaci gütmektedir. spartali coban'in pek meshur olan özlü sözü 'dundur bugundur binaylehen yollar yurunmekle asinmaz' prensibine göre gayet normal bir durumdur. fakat ayni düsünürün 'benzin vardi da biz mi ictik' sözünü unutmamak iktiza eder. iste biz buna kıvirma fayi diyoruz ki nesrin topkapi bu kivirma paylarinda telif ücreti alsa idi bill gates yaninda bugun hint fakiri gibi kalirdi.
birtakım basit zaafiyetlerden ve şartlanmışlıklardan dolayı ışık hızında analiz yetenekli barkod çıkarımına varacak kişilere karşı alınan önlem. önlem alınanın durduğu mevkiye verilen önemi işaret etmesi bakımından gayet gereksiz bir eylemdir. sözlü ya da yazılı olarak bir düşüncenin belirtilmesinin hemen ardından; "ancak, fakat, ama ve lakin, aslında, bu şu demek değildir, öyle sanılmasın" kalıplı savunma cümleleri o ana kadar söylenmişlerin üstünü çizer.
(...)
*"allah'a inanıyorum. islam dinine mensup biri olarak adalet ve ezilene yardım(şeriatçi olduğum sanılmasın)..."
*"ermenilerle yüzyıllardır uyum halinde yaşayan bu milletin tabanında böyle bir hassasiyet(soykırıma inandığım sanılmasın)...."
*"kadının bedenini süsleyerek, ortaya çıkan tetikleyici cazibeden rant sağlayan medyanın(magazine topyekün karşı olduğum sanılmasın. elbette magazin de gerekli)"
*"politika, siyaset ne dersen de; halkın elinde tek başına anlamı olmayan bireysel gücü kağıda dönüştürüp bir sandıkta toplayıp onun üzerinden keyfi uygulamalara(apolitik olduğum düşünülmesin. boş bir trendy değilim)"
(...)
yukarıda verilen örnekler...boşver yukarıda verilen örnekleri! söylediklerini, yazdıklarını birinin havsalasında negatif bir etki oluşturmaya rağmen açık bir ifadeyle sonuna kadar sürdüremiyorsan; nispeten bir yaşam içinde olduğun, senden bir adet fazla olan her grubun fikrine mugayir herhangi bir iddiayı dile getirebilmene rağmen sahiplenemediğin, küçükken aksini iddia ettiğin oyun kurallarından dolayı saha dışı kalmış olmak temelli ötelenmek/dışlanmak korkulu saplantıların olduğu aşikar. 5 pasajlık nesir neşretmişsin o ana kadar anlamlı bir çizgi takip eden fikrini eserin sonunda birelerine/bir şeye nazire-serzeniş bağlamında ele almadığın korkak uzlaşmacı tavrı ile sonlandırmaya çalışıyorsun. bunun en basit tabiri sona ulaştırdığın kendi düşüncene sadakatsizliktir, mütefekkirine çileler çektirerek yetişmiş ve "sen" tarafından sahiplenilmiş fikre ihanettir.
