Günlük kuru yazdığım zaman manası soruldu. Düşünebiliyormusunuz bu yüzden mahkemeye sevk ediliyorsunuz. Diyorlarki bunu ne amaçla yazdınız,niyetiniz neydi. Meğer piyasalar hakkında bilgi vermek suçmuş 2018 temmuzdan beri. Dikkatli olun derim.
Otorite ve yönlendirmelerin arttıkça azaldığı bir değerdir. insanların kendisini ifade edebilmeleri bir ihtiyaçtır her şeyden önce. Hangi ırktan ve hangi bölgeden olursanız olun bu böyledir. Nasıl ki insanlar yemek yemeden yaşayamıyorsa kendini ifade edemeden de barınamazlar. ilkel veya değil herkes kendini ifade eder. Bunu insanların elinden alırsanız, temel özgürlük haklarını çiğnemiş olursunuz.
Yazık olan şey de, bunu istediklerinde istediği yöne doğru çevirebileceğini düşünen kesimlerdir.
Kişilerin ifade özgürlüğünü o şartlar altında değiştirdiğinizi düşünmeniz sizi belli noktaya kadar tatmin eder. Ve baskı altında bastırılan bu kavram, gerekli fırsatlarda tekrardan baş gösterir. Ve siz de seyretmekle yetinirsiniz sayın otoriteler.
ideolojik, toplumsal, fiziksel veya bilinçsel baskıya maruz kalmadan bireylerin fikirlerini aktarabilmesi olarak tanımlanabilir. su içmek kadar doğal bir davranıştır. kimsenin yorumuna ve yadırgayışına göre şekil almamalıdır.
Bunu söyleyene kadar " müslümanlarca kutsal kabul edilen kuran-ı kerim'in cebrail tarafından vahiy yoluyla indirildiğine inanmıyorum." Dense hz.muhammed uydurmuştur demekten daha düzgün ve saygılı bir ifade olmaz mı.
ifade özgürlüğünün sınırları erk sahiplerini ve tebaasını rahatsız edecek sözler söylediğiniz yerde biter.
mesela bugün dine saçma, dindarlara da saçmalığın peşinden koşan insanlar derseniz tepenize binerler.
dün de atatürk'e muhalefet ve onu yargılamak aynı etkiyi gösteriyordu.
yarın belki türklüğü aşağı görmek sınırı aşmak olarak görülecek.
yani kardeşim sözün özü; bu ülkede ifade özgürlüğü değil devletleşememe sorunu var.
ilkelerimiz, teamüllerimiz, kanunlarımız, dış politikamız, ekonomi politikamız ve daha aklınıza gelebilecek bir çok şey seçilmiş hükumetlerin iki dudağı arasında.
doğada sınırsız özgürlük diye bir şey yok. bir şey somutlaştığı zaman somut olan diğer şeylere çarpıyor. birçoğumuz özgürlüğü sınırsızlık olarak algılıyor. insan sadece düşüncede sınırsız olabiliyor. uçabiliyor, yüzebiliyor, 2m zıplayabiliyor, herkesle sevgili olabiliyor, bir gün marsta, diğer gün ayda olabiliyor... düşüncedeki bu sınırsızlık zaten beraberinde icatları doğuruyor. ancak ifadede özgürlük yani bir düşünceyi kelimelerle somut hale getirdiğimizde ancak bir düzen ve kurallar içerisinde kalındığı sürece mümkündür.
Düşüncelerinizi serbest bir şekilde ifade edebilme özgürlüğüdür. ifade özgürlüğü, düşünce özgürlüğünden farklı olarak daha dar kapsamlıdır. Başka insanlara, düşüncelerinizi ifade ederken zarar vermemeniz gerekir. Aksi halde bu ifade özgürlüğü olmaktan çıkar. Evet.
Akp lilerin hollanda da an itibariyle seslendirdikleri kavram. Erdogan kendi baskanliga oynadigi ulkesinde sanki toplanma, miting yapma, ifade ozgurlugune cok onem veriyor sanki utanmadan birde konusuyor. O pkk lilarin gotunu sen kaldirdin, ondan yuz bulup miting yapiyorlar avrupada, keyiflerinden degil. Birde utanmadan ifade ozgurlugu deme. Ogretmenler gununde ogretmeni, kadinlar gununde kadinlari, iscilerin gununde sen iscileri coplayip gezi parkinda tum turkiyeyi sen gaza bogdun. Ergenekonda balyozda fetocularla birlikte sen iceri attin. Sesini cikaran herkesi susturdun. Simdi icinizde patladi. Vallahi bu mesele erdoganin meselesi turkiyenin degil. Erdoganin kisisel hirslari turkiyeyi darbogaza surukluyor. Icim cok rahat, bunlara oy vericek ve zamaninda oy verenler dusunsun. Beter olun.
Üniversitede ilk sunumumun bir bölümü basın özgürlüğü ydü konu . O kadar çok sansür o kadar kısıtlama var ki Türkiye'de Osmanlı'dan bu yana anlat anlat bitmedi bizim görmeyip duymadığımız olaylar yandaş medyada konusu bile olmayan şeyler..
Tabi toplumun umrunda mı sabah kalk akşam yat Acun u izle...
Türkiye'de kesinlikle olmayan şeydir. Sözde düşünce özgürlüğü vardır fakat tayyip baba kendisinden farklı fikirlere sahip kişileri tespit ettiği gibi hapise tıkar.