"yangın ya ateşle çıkar, ya bombayla çıkar ya roketle çıkar ya benzinle çıkar. çıkar yani netice itibariyle yanmıştır, yakılmıştır. yani sebebini araştırmak, sebebini söylemek bir şey ifade etmez" demiş, beni şok içerisine sürüklemiştir, sayın bakan.
sağlık bakanı olsa, (yine denmez ama) adam için nasıl yandığı önemli değil, yanık yanıktır, yanık tedavisi - yanık raporu düzenler olur biter, polis değil ya olayı inceletsin diye düşünürdüm ama bu adam malesef sağlık bakanı değil, içişleri bakanıdır. yani bildiğimiz emniyet genel müdürlüğünün patronu.
bir olayın nasıl olduğu önemli değil, sonuca bakın demek ne kadar doğrudur, ne kadar polise yakışır bir durumdur, merak etmekteyim.
düşünsenize, bir adam öldürüyor; olay yeri inceleme ve polis olay yerine gitmek yerine, cenaze nakil aracını gönderiyor. nede olsa nasıl öldüğü önemli değil.
diyarbakır'da çıkan olayalardan sonra habercilerin "yangın nasıl çıktı, askerler nasıl yandı?" sorularının ardından "yangın, ya ateşle çıkar, ya bombayla çıkar, ya roketle çıkar, ya benzinle çıkar." cevabını vererek beni bu elim günde kahkahalara gark etmiş yeni iç işleri bakanımızdır.
ihaleye fesat karıştırmak, zimmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmi evrakta ve kayıtlarında sahtecilik ile cürüm işlemek için teşekkül oluşturmakla suçlanan lakin dokunulmazlığı nedeniyle hakim karşısına çıkmayan Akepe genel sekreteri.