bugün

(#6178116)

(bkz: bütün ideolojilerin aynı bok olması)
hayatı kitaba uydurmak isteyen modern bir sakatlıktır.
kafaya yatan düşünce.
beyin mastürbasyonu.
ideoloji, bir bütün, bir teori, bir sistem, hatta bazen yalnızca bir zihniyet oluşturan fikirlerin tümüdür.
çeviri edinci sırasındaki en önemli basamak.
her çeviri, çevirmenin kendi süzgecinden geçip okura sunulur. ve bu çeviri sürecinde ideoloji atılacak her adımı belirleyen faktörlerden biridir.

çevirmen taşıdığı özelliklere, geçmişine, siyasi görüşlerine ve hayattaki duruşuna göre çeviri yapar. metin ideolojisine çok ters ise, çevirmeden reddeder...
--spoiler--
Bir başka milletin ideolojisini benimsemenin, topyekûn intihar veya cinayetten başka bir şey olmadığından haberleri yok.
--spoiler--
*
kimileri için kimlik,
kimileri için idealler,
kimileri için insanları kullanma aracı,
kimileri için aşınmış yollarda yürümek,
kimileri için patikaları seçmek,
kimileri için mutluluk pazarladığı bir araç,
kimileri için özgürlük pazarladığı bir araç,
kimileri için kölesi olduğu bir sahip,
kimileri için at gözlüğü,
kimin için ne olursa olsun bir insan hayatından daha değerli olmayan görüş,düşünce.
(bkz: yanlış bilinç)
yeni tanımı: içi boşaltılmış düşünceler bütünü.
Hayata katılamayan,
üretemeyen,
faydalı olamayan,
kendi işini yapamayan,
kişiliği oturmamış insanların ezilmeye başladıklarında sarıldıkları başkalarına ait fikirler.
Bu fikirler çoğunlukla siyasi olmakla beraber tarih sayfalarında siyasi olmayan bir kaç şdeolojide görülmüştür.
Taş üstüne taş koymamış bütün hacimsizlerin idelojileri vardır.
insanlar üretirler, bina ederler idelojisi olan radikaller gelip bunları yıkarlar.

idelojilerin çelişkili tarafı şudur. Hepsi özgürlükten bahseder ve taraftarları deli gibi savunurlar. Bu idelojileri savunan delilerin hiçbirisinin kendi fikri değildir. Başkalarının fikirlerini ezberlemiş kendi fikri olamayan özgür adamlar yani. Ne kocaman bir yalan.

idelojisi olanlara yakından bakın. Mutlaka kendi işlerinde beceriksiz ve tembeldirler.
(bkz: kraldan çok kralcı olmak)
insanın yakışanı giymesi gibi bir şey. modası var. arada emperyalizm, arada anarşizm, işine gelmedi mi faşizm.
ideoloji için nasıl bir misyon biçilmeli? aslında onunla ilgili tartışmalar bu düzlemde dönüyor. ideoloji pragmatik bir enstrüman olarak farklı paradigmalar için farklı formlar mı alabilmeli, yoksa alanı epistemolojik midir? yanlış hatırlamıyorsam karl mannheim idi, ideoloji teorisiyle ilgili bir kitabı var. kitabında her ikisinin de birlikte değerlendirilmesi gerektiğinden bahsediyor.
düşüncelere giydirilen deli gömlekleridir.
hepsinden nefret ettiğim kavramlardır. hayır herkesin kendine göre yakın olduğu benimsediği bir düşünce veya belli düşüncelerin harmanlanmış hali vardır ama nedir bu isimlendirme çabası? herkesin düşüncesi bir kalıba sığmaz, sığamaz!
sonra televizyonda adam duruşunu tanımlıycak diye binbir tane isim tamlaması yapılıyor, saçma sapan.
saplantıdır aslında ama inanan kişi için önemli bir motivasyon kaynağıdır ve bu güdüleme ideolojinin eksiklerini görmeye başlayan insan için zamanla bir hayal kırıklığına döner.
Sosyalizm solculuk, sağcılık vs.. derdiklerimizin hepsi eski dünyadan bize miras kalan kitlesel hezeyanlardır. Evreni anlamaya çalışan modern insanın progresiv hareketi, sosyalizm/faşizm denilen yobazlıkları zamanla eritiyor. ideolojik hareketlerin gittikçe vahşileşmesi, cana ve mala kastetmeyi anarşizm altında marifet sayması ve eylem adı altında saldırıya geçmeleri hep bu erimenin verdiği acıdandır.
ideolojiler son nefeslerini verdikleri için her geçen gün gittikçe agresifleşecekler ve konservatif taraftarları kendilerini devrim askeri olarak görecekler. Savaş ve mücadeleden başka çare göremeyen ilkel militanlar muhakkak cepheye ihtiyaç duyarlar. Onurlu bir insanın asla kabul edemeyeceği baskıları, kalıpları, düşünce sınırlarını siyasal onurları olarak ortaya koyup bir avuç fikir adamının fikirlerini kutsal metin ezberler gibi ezberliyorlar ve çeşitli işaret ve kişilerden kurdukları totemlerinde ayinler yapıyorlar.
Dışarıdan bakınca böyle. içeride olunca inanç ve mücadele.
Hangisi egemen olursa olsun adam olmak, halden anlamak kişinin en yüksek ideali olmalıdır...
ideoloji insanın kendine yakışanı giymesidir.
bireyin nasıl yetiştirileceği, toplumun nasıl düzenleneceğini amaç edinen siyasi idealler bütünüdür.
tutsağına bağnaz denir.
belli bir ideolojisi olmayan insanlar asalak gibi yaşarlar. kendi görüşleri yoktur, kendilerini ifade edemezler, haklarını arayamaz çünkü haklarının ne olduğunu bilmez ve de en önemlisi sığ görüşlüdür.
memleketimde seksenden sonra unutturulan ve tavırsız gençlik yetiştirmek için ortadan kaldırılan veya içi boşaltılan kelime.
dünya savaşlarında 44 milyon insanın ölümüne yol açan, 22 milyon insanın sakat kalmasına ve uygar kabul edilen ülkelerin harabeye dönmesine neden olan ve bu yüzden de insanda: '' en iyi ideoloji yerin dibine batsın! '' etkisi yaratan, aptal ekonomik ve sosyal düşünceler sistemidir.
bir çok kişi tarafından farklı tanımlarlarla yorumlanan, belli bir sınıfın veya belli bir grubun aynı dünya görüşleri doğrultusunda sahip oldukları fikirlerdir.