'bey'inin isteklerini emir kabul eden, onu memnun etmek için kendi menunniyetinden gözünü bile kırpmadan vazgeçebilen, elinin hamuruyla erkek işine karışılmaması gerektiğini bilen kadındır. işini, görevini, haddini bilir(!) öyle her lafa karışmaz! beyinden izin almadan karar vermez, sokağa adımını bile atmaz izinsiz. ödevlerini bilir; yemek yapar, bulaşık, çamaşır yıkar, hizmette sınır tanımaz.
fedakârdır; ama fedakârlığı bir yerden sonra köleliğe dönüştürürür. sadıktır; ancak sadakati bir zaman sonra istismar edilir. itaatkârdır; yuvası dağılmasın diye her türlü olaya boyun eğer.
ve sonuç olarak, hâlâ türkiye'nin pek çok yerinde bir yandan "cennet anaların ayakları altındadır" denilirken, diğer yandan hâlâ kadına ikinci sınıf insan muamelesi yapılmaya devam ediliyor.
kime göre, neye göre?
bazısı; evde otursun işime gücüme karışmasın, benim özel hayatıma burnunu sokmasın bahaneleriyle zamparalık peşinde koşar. bu tip insana göre ideal kadın elbette tilki gibi kurnaz olmamalıdır, çünkü işine engel olur. salaklık derecesinde saf olsundur ki anlamasındır.
bazısı da çalışkan, başarılı, akıllı olmasını ister ki onunla her yerde gurur duyabilsin.