ideal insan nedir ilk ba$ta bunun tanımı yapılmalıdır... ideal insan, topluğumun değer yargılarına, doğrularına uyan, genel kanının doğrularla betimlediği ki$idir. fakat gel gör ki sen ''iyi bir insan'' ve ideal insan olmaya çabalarken aslında bir hiç olduğunu insanların sana hissettirmesi kadar insanı hayal kırıklığına uğratan bir $ey yoktur heralde.
çünkü etrafındaki insanların egolarının ne kadar da beslenmeye muhtaç olduğunu, onlara değer kıymet verirken aslında seni görecek kadar etraflarından haberdar olmadığını görürsün. yani sen sen olduğun zaman etrafındaki insanları görebiliyorsan, onları asla bırakma. gerisi tefarruat. onların ben senin yerine amına koyarım raad ol.
toplum ideal insan profilini çizse de yine kendi argümanları ve enstrumanlarıyla onu ideal insan olma yolunda baltalıyor. yani bir nevi toplum olması gerekeni çizip olmasına izin vermiyor. işte burada kısır bir döngü var. insan yeteri derecede karışık ve anlaşılmaz bir organizma iken, bir de bu anlaşılmaz organizmaların oluşturduğu bir birlik(toplum) ortaya çıkıyor. bu da anlaşılmazlığı maksimum düzeye çekiyor. halbuki insan ilginç bir şekilde bu toplulukla en anlaşılır ve en ideal olanı resmedebiliyor.
bütünde anlam yüklü fakat özünde çelişkiler yığını olan insan asıl hiçliği bunu farkettiğinde yaşıyor. canlılar içerisinde en acınası varlık olan insan bir birey olarak kendini tamamlamadan yoksun olduğunda ve bu tamamlamayı çaresizce ve dogmatik biçimde çevre ve toplumdan faydalanarak gerçekleştirdiğinde, hiçliğin ve kayıtsızlığın kıyılarında dolaşmaya mahkum oluyor.
tezat bir şekilde kendini en iyi tamamlamış olan hatta bir birey olarak bilinçli bir hayat süren kişiler için de aynı durum söz konusudur. buradaki tek fark kendini tamamlamış kişilerin hiçliğin farkına varmaları ve bu hiçliği içselleştirerek yitmeleridir. farkında olmayanlar ise ahmakça ve bön bir şükürcülük haliyle yaşarlar.
kitleleri etkileyen her olgunun toplumun afyonu olduğu bir dünyada asıl afyon bireylerin özgürlüklerini baltalayan, yargılayan, hayatlarına zorla yön veren, mahremlerine destursuz dalan, hürriyetlerini kısıtlayan, insanı bir otokontrol oyuncağına çeviren yani onları hiç olmaya mecbur eden "toplum" değil midir?
