kimseyi istememiş. sonra bir gün ama bir adama tutulmuş. evlenmişler. sormuşlar zeynep'e "bu kadar güzelken, herkes kulun kölen olmaya hazırken neden ama bir adamla evlendin? üstelik güzelliğini göremez bile"
zeynep, "o ama adam, elinde bir baston, kurda kuşa su vermek için dolaşır sıcaklarda. el yordamıyla kap bulur, su doldurur. bundan büyük güzellik mi var? o benim güzelliğimi görmesin, ben onunkini gördüm de vardım ona".
kıssadan hisse bir insan, boyunu 170ten 180'e çıkaramaz. ama bir insan kötü olabilir bilerek. kadın dövebilir isteyerek. hırsızlık yapabilir, fitne sokabilir...
"güzel" bir adam görürseniz varın. varsın kısa olsun.
erkek erkektir. elektrik diregi veya dildo degildir. dolayisiyla 1.50 de olsa 2.20 de olsa insan insandir. hepsi candir, canandir. yapmayin etmeyin anam, hadi.
bir gün, bir yerde, bir adam çıkar karşınıza, sadece gülüşünü görürsünüz onun. o gülüşün içinde kaybolursunuz, dahası o gülüş, yaşama sebebiniz, en zor zamanlarda sizi hayata bağlayan umut oluverir.
o yüzden de "ideal erkek boyu" yoktur efendim, "ideal erkek gülüşü" vardır.