aslında bu biraz da sizin tutturamamanızın verdiği hafif eziklik duygusuyla harmanlanmış bir hayranlıktır. hatta bir tutam öfke de kokar. ama tutturan her zaman haklıdır. bu nedenle kafayı çevirmeli telefonlardaki gibi hafif yukarı çevirerek bir ''helal olsun'' patlatır, gıpta edersiniz o insana. ama bir yandan da içinizde bir yerlerde faal bir yanardağ vardır. çünkü başka dinamikler vardır işin iç yüzünde. hele sizin hemen hemen her gün oynayıp alamadığınız bir durum varsa... daha net bir kelamla verdiklerinizi alan insanlardır bunlar. ''lan .mınakym bir daha oynamıyacağım bu oyunu'' dersiniz ama olmaz. hırsla daha da sarılırsınız kaleme, kupona. taki arpayı alıp gözlerini kısarak uzaklara bakacağınız ''tebrikler ikramiye kazandınız'' diyen bayanın sesini duyana kadar...