bunun için en iyi yerler mahalle kıraathaneleridir. hem oturur düşünürsünüz, hem bir yandan çayınızı ve sigaranızı içersiniz. bu yüzden dışarıdaki büfe tarzı bayiilerden uzak durmak iyi olur. oturduktan sonra akılda mutlaka 3-5 maç vardır önceden bakılıp da göze çarpan. liste ele alınır, masanın üstünde ise yardımcı kaynaklar hazır beklemekte. ** kişi güvendiği takımları kupona tek tek işlemeye başlamıştır ancak bir yerde tıkanır. ya böyle dedik ama ya olmazsa? acaba? sürpriz? gibi soruların içinde boğulmaya başlamıştır, sıkıntılıdır. onun bu halini gören yardımsever vatandaş yanaşır ve:
-bi ateşini alabilir miyim?
+tabii
-ya bugün de zor maçlar var be
+öyle valla
-hmm, güzel kupon yapmışsın
+evet
-abi linz acımaz bak söylemedi deme, ganyanı da * iyi
+hıı, doğru
-neyse hocam, sağol ateş için, kolay gelsin...
eleman attı taşı kuyuya bir kere, iyice bulandı iddaacı bünyenin aklı. bu durumdan çıkmanın kolay yolunu seçti ve yeter ulan yazayım da bitsin bu çile diyerekten rahatladı kendince. ama akşam ne görsün, doldurduğu kupon ilk maçta yatan iddaa kuponları listesine girmiştir bile. akla gelenler ise o takımın bulunduğu şehre napalm atmak, haritadan silmek ... gibi şeylerdir, ama olan olmuştur artık. **