evi barkı satma riskine girilmese de şahsım adına servet sayılacak bir paranın inter-milan maçına verilmesiyle başlamıştır benim unutulmaz maçım. gene şahsımın heyecanlı olmasından mütevellit bu maçta nasıl ölmedim hala hayret ederim. tahminimin önemi yok ama çok yaklaştığımı söyleyebilirim. şuan belki bu entry miami'den yazıyor olacaktım ama nasip kısmet işte.
arjantin'in sikimsonik bir takımla hazırlık karşılaşmasında bulunduğu maçtır.
banko olarak yazılan bu maça, kesin gözüyle bakılmaktadır. yanında 3 tane de sürpriz maç eklenmiştir. o 3 maç tutmuş, saat 22:00'da başlayacak olan bu maça da kesin gözüyle bakılmaktadır. arkadaşlara kuponu gösterip de bir güzel şekil yapılmaktadır. lakin her şey istenildiği gibi gitmemektedir. arjantin maçı 1-1 biter, 1 milyara yakın para havaya uçar, bir öğrencinin hayalleri suya düşer, arkadaşlara gırgır konusu olunur.
Paraguay - venezuella maçı. 1.60 orandan paraguay kuponumda son maç sabaha karşı canlı izliyorum. Paraguay 3-1 önde
dk 89 3-2 oldu
dk 90+ kornerden rakip sahaya gelen kalecinin vurduğu kafa topuna arka direkte vuran futbolcu 3-3 yaptı.
sabahın köründe dizlerimin bağı çözüldü. 2 saat sonra da o moral bozukluğuyla işe gittim. Kahretsin unutamıyorum 980 lira bedavaya uçup gitmişti.
bi ara 4 tane basket maçına ilk yarı/ms oynadım. hepsi 2.25 oran veriyor hepsi 10 tl attım. 200 küsür lira alacağım. tüm maçlar geldi. cska-rytas maçı 2/2 oynamışım handikaplar 8.5-15.5 gibi bişey. ilk yarı geldi rytas önde. maç sonu sadece yarım sayı ile handikap aşıldı. 16 sayı fark oldu. monitörü öldüreceğim kıyamıyorum. duvara vurdum bi kaç kere elim acıdı sonra sakinleştim.
kupondaki maç sayısı:10
misli:1
verdiği maksimum tutar: 1,500 tl
kupondaki son maç *: nac breda - psv
yatan tek maçın bahsi: ilk yarı 0
yatan maçın ilk yarı sonucu: nac:0 psv:5 **
her idaacının en az bir kere saçma sapan yatan bir kuponu illaki vardır. nasıl olursa olur anlam getirmeye bile getirilmez.
örnek ile:
2 sene önce nba de play off maçları başlamış bende son maça kalmıştım. bu maçıda ntvspor veriyordu neyse açtım herşey iyi güzel tahminimde üst biterdi. geldik son periyoda kalan sayıda 36 38 filan işte aha kupon geldi geliyor demeye başlamışken bir anda neler oldu ne saçmalıklar döndüyse sayı olmamaya başladı gel zaman git sayı derken fauller başladı kala kalada 2 sayı kaldı kuponun gelmesi için tabi bu arada küfürün biri bin para tv karşısında şaşkaloz haldeyim. dakika azaldıkça sıkıntı stres atmıyorlar arkadaş atamıyorlar lan atın lun hadi vay amk yuh diye diye kalan dakika 50 saniye ve maldan adam carter atış kullanıcaktı 2 sinide atarsa kupon gelcek haydi bismillah onunla bende atıyormuş hissiyatıyla aldık topu fırlattık kaçtı biri neyse diğerini atarız kalır 1 sayı dedik fırlattık buda karavana olmazmı ! ulan top carter babanın amk indim derelerine bilmem nerelerine diye diye küfürlerle başımı koltuğa vururken kafamı kaldırmamla kalan süredede sayı olmadığını, maçın öyle bittiğini ve kaan kuralın iyi sabahlar sözünün ardından direk buzdolabının içine girdiğimi unutmam.
6 maç oynayıp 2 lira bastığım 860 lira alacağım kuponun 5 maçı tutar. bursa-eskişehir maçına ilk yarı berabere ikinci yarı bursa oynanır ama bursa ilk yarıda öne geçer ve maçı 3-0 alır. fazla bir para yatırmadım hatta alacağım çok fazla bir miktar da değildir fakat en büyük kaybım da budur. *
ingiltere dedim ama kardosuna güvenerekten, lan oğlum malmısın demiş olabilirsiniz. ingiltere bu çıkamaz yine yarı finale diye ama kadro hala aklımda kaleci hariç;
geri nevıl,ferdinand,jon terry,asly cole (defans)
beckham,gerard,lampard,joe cole
rooney,crouch
oha lan dedim kadroya bak, portekizde efsana kadro ama ben bu kadroya güveniyordum.
maç başladı. dakka 55 beckham sakatlandı, takımın lideri. oyundan çıktı yerine lenon girdi beckhamdan daha iyi oynuyor oh be dedim ki, ronaldo rooney'i gaza getiriyor ve çaattttttt kırmızı.
allahım ondan sonra yerime oturamadım. maç 1-1 bitti doksan dakika ama ingiltere nasıl direniyor. ağlıcam, arkadaşlarımı felan arıyorum
sonra uzatmalar. oda aynı bitti, bu takım tam 60 dakka eksik oynadı portekize karşı.
ve penaltılar. ben nası mutluyum. diyorum cole,lampard,gerard yedekten carriger gelmiş lan bunlar siker atar.
en güvendiğim adam lampard başta olmak üzere bir kaç adam kaçırdı. sonra portekizin efsanevi bi kalecisi varmış o geldi saha içine portekiz kalecisine gaz veriyor. hiç bir penaltıyı kurtaramayan kaleci son penaltıda eldivenleri felan çıkardı ve penanltıyıda beraberinde.
neyse o maçtan iddiam yattı. bende yattım. anlatamam ama o kadar güvendiğim takım beni bu hale getirdi, 6 yıl oldu ama hala aklımdan çıkmayan bir maçtır.
bundan üç beş gün önce can sıkıntısından hazırlanmış dört maçlık bir kupon vardı,
şimdi unutulmaz demiyim unutulur belki ama bu güne dek bahis için unutamayacağım bir maç varsa o da bu maçtı,
ha maçı unuturum, kuponu unutamam.
arjantin - brezilya maçında +7 basılıp diğer iki maç da dahil olmak üzere 17,00 gibi bir oran tutturulduktan sonra maç bulamayıp da oynadıgım iki dangalak zenci takımının maçından 1,65 gibi bir oranla kuponun yatmasıydı mesele.
işin ucunda az buz değil baya büyük bir miktara para vardı. bu zamana kadar bu oyunun hep zevk için oynanması gerektiğine inandım, hala da öyle ama bu sefer farklıydı. mesele buydu aslında o yüzünden unutmayacaksam maçı değil oynadığım bu kuponu beki unutmam.
ilk başladığım zamanlardı. golsüz maç olmayan hollanda ligine 1.5 üst tek maç yapmıştım. aralarında ki son 6 maçın herbirinde 4-10 gol arası atılmıştı. evet 0-0 bitti. unutulmaz anlatılmaz yaşanılası maçtır.
atletic bilbao-manchester united maçıydı 0 basmıştım tutsaydı 2 liraya 345 küsür lira alıyordum. tüm maçlar geldi en düşük oranlı maçım buydu. ve bilbao united'a futbol dersi verip 2-0 kazanmıştı. neyseki intikamımı aldı city şampiyonluğu united'dan kaparak.