Hiçbir zaman tek başına bir çözüm değildir. Evet caydırıcı bir cezadır fakat mantıklı düşünebilen insanlar için caydırıcı bir cezadır. Hayvani içindelerle hareket eden yaratıklar için pek bir anlam ifade etmeyebilir. Sağlıksız ya da hasta ruhlu insanlar yetiştirken o insanlardan sağlıklı kararlar almalarını beklemek gerçekten saçmadır. Caydırıcı cezaları göze alamayan insanlar hala az çok sağlıklı düşünebilen insanlardır.
olan insanlık ışı olay sebebiyle hepimiz şoktayız. ben de idamı destekler nitelikte bir görüşe sahiptim. daha sonra nihat doğan'ın attığı twitlere dikkatlice baktıktan sonra "ben bu adam ile aynı düşünüyor olamam." diyerek görüşümü gözden geçirmeye karar verdim.
hukukun verdiği cezalar caydırıcı olduğu kadar yanlış yargılamalarda da geri alınabilecek kadar da bilinçli olmalıdır. yargının bağımsızlığının tartışıldığı bugünlerde kimseye güvenip bu olayın kötüye kullanılmasını göze alamayız. bugün özgecan'ın katilleri asılsın diyen halk yarın hdp'liler asılsın derse ne yapacaklar? solcuların-sağcıların takır takır asıldığı bir geçmişe sahip bir ülkede yaşadığımızı da unutmayalım. yaşı tutmayanların yaşı bile büyütüldü bu ülkede asılmaları için. eğer ki halkın galeyanına gelip de otoriteler mevzubahis cezayı geri getirdiler diyelim. nice erdal eren'lerin kanı elinizde olmayacak mı sanıyorsunuz? mükemmel bir şekilde bu cezanın uygulanabileceğine mi inanıyorsunuz? hadım cezası da aynı şekilde insanların geleceği ile oynamaktır. şöyle düşünsenize, birisi sizi tecavüzle itham etti, yapmadınız oysa ki. hadım edildiniz. bir şekilde suçsuz bulundunuz daha sonra. bu ceza da aynı şekilde geri alınamayacağı için uygulanmamalıdır. doğrusu ağırlaştırılmış müebbet hapis, ya da yabancıların söylediği gibi no parole bir cezadır. kişiye ceza öyle bir verilir ki; hiçbir af, iyi hal onun cezasını etkileyemez lakin eğer kişi suçsuz bulunursa bu cezadan azat edilebilir.
bu adamların bu şekilde davranmalarının, kadına yönelik suçların en büyük sorumlusu hükümettir. onların hükümdarlığı esnasında bu çeşit suçların yüzde bilmem kaç bin arttığını bilmiyor muyuz? hükümetin oyununa gelmeyin, onlar da zaten gazetecileri, siyasileri asmanın bir yolunu arıyorlar. asmasalar da asmakla tehdit edecekler. bizi bir korku toplumuna dönüştürecekler.
tecavüzcüler konusunda ise, asmak daha kolay. eğitmek zor geliyor bunlara; onun yerine bunları imam hatip liselerinde okutup seksi bir tabu olarak gösteriyorlar. daha sonra hayatlarında yakınından bile geçmedikleri maceraları televizyonda izleyen bu adamlar da özeniyorlar, tecavüze kadar gidecek çeşitli suçları işlemekten çekinmiyorlar. siklerinin doğrultusunda ilerleyen, annesinin diz kapağından, hamile kadınlardan, dar kot giyenlerden, mini eteklerden tahrik olan bu nesli bu hükümet yarattı. türbanlı kadınları görünce "uf ne kadar gizemli." diyip ereksiyon olabilen bu adamları hükmüet yarttı. idam geri gelirse bu yaptıkları yanlarına kâr kalır.
ceza geri gelse sanki tecavüzcüleri asacaklar. kaç tane tecavüzcü asılmış bu ülkede araştırın bakalım.
Bir suçu ortadan kaldırmak veya önlemek için onu en ağır ceza ile hükümlendirmekle yetinmek ilkel burjuva mantığıdır. Gerçekte suç makinesi bir toplum biçimine son vermek ise, proleterin devrimci dünya görüşüdür. insanı biçimlendiren koşullarsa, koşulları insanca biçimlendirmek gerekir. Bu iş için en usta ellere sahip sınıf proletarya, en donanımlı fabrika da sosyalizmdir. Toplumun eğitim seviyesini yükseltmeksizin verilecek en ağır cezalar hiçbir işe yaramayacaktır.
özgecan olayı düşünüldüğünde kesinlikle katılmadığım eylem... idam kurtuluştur... yaşadığı her gün aldığı her nefes ızdırap olmalı bu şeref yoksunlarına. kaldı ki 70-80ler düşünüldüğünde kesinlikle idam geri gelmemelidir. Ego tatmini için idam olsa kimlerin kellesi gitmişti bir hayal edin. müebbet alıp sonradan serbest bırakılan paşaları düşünün idamı malesef geri alamıyorsunuz. Gerek yok idama falan... Sadece müebbet alan özellikle ağır orospu çocukları içeride krallar gibi yaşamasın içeride yeter. (bkz: abdullah öcalan)
tayyibin yargıyı hukuku dansöze evirdiğini gördü bu gözler taraflı bir hükümet ve onun yargısı.
adalet isteyenler içeri alındı ergenekon balyoz cemaat diye her kesimden .
bu ortamda hak edenin idam edileceğini kim söyledi ? somanın sululuları kaıp gitti hesabını soramadılar
çünkü hükümetin adamlarıydılar.
yani mesele idam değil onu kimin uygulayacağıdır. yoksa bizde istemiyoruz katillere yatak verip onları beslemek tecavüzcülerin hala ükü olduğunu bilmek.
akp döneminde beni gebertseler yine idam gelsin istemem.
Doğru olmayan bir şeydir. idam getirildiğinde bir sürü masum cana kıyılır "bu ülkede" emin olun suçlular kayırılır. Bu ülkede her şeyin sistemini kurdukta adaletine fosladığımın ülkesine adaleti getirebildikte sanki idamı getirebileceğiz. içimizde ki hayvani duyguları dışarı vurmayalım umarsızca: "idam gelsin" diye... idam bu ülkede doğru uygulanmaz. Bu hükümet gün gelir eşcinselleri asar alkolikleri asar. Arapçı değiller mi sonuçta.. Araplarda aynı şeyi yapmıyor mu? Evet biraz medeni olun insani olun... Sinirliyken karar almayın.. Beyninizle düşünün. Ayrıca idam edilen adam kafası kopar sonra her şeyi biter bi şey için hesap vermemiş olur.. Ama ömür boyu hapis yatarsa aynı şey olmaz.. Ömür boyu vicdan azabı çeker... Ömür boyu pisliğin içinde yaşar. Adam gibi düşünün..
sevgili ülkemde bir zamanlar uygulanan, ve hep kötüye kullanılan uygulama.
idam geri gelse ne olacak?
tecavüz suçlusu, elinde bıçak, levye, benzin bidonu ile ortalarda dolaşacak.
kızın rızası vardı diye serbest bırakılacak.
şanlı türk ordusunu darbeci diye idam edecekler.
baklava çalan kardeşimi yıllarca nasıl süründürüp,
memleketimin kasasını ayakkabı kutusuna dolduranlara 'madur' sıfatı verilecek.
idam kabul edilirse bir de o kardeşim idam edilecek.
Kısasa kısas en güzel çözümdür. Suçu sabit olan kişi için artık devlet karar vermez. Maktulün ailesi veya hayatta ise kendisi karar verir. Ya aynı oranda ceza, ya da affedilmesi.
kısasta hayat var.
Eğer son karar devlete bırakılırsa, maalesef iktidar sahibinin keyfi uygulamaları kötü sonuç verecektir.
idamı geri getirilmemesi gerekir. şayet idam geri gelirse tecavüzcülerin mi hırsızların mı asılacağını zannediyorsunuz? onlar haricinde iktidar gibi düşünmeye herkesin asılması demektir. toplum tek renk olur, karşı fikir söylmeyi bırak düşünemezsiniz bile... bizim kültürümüze oldukça ters bir ceza yöntemi olur.
malum piç kurusu için amerikaya verdikleri sözler yüzünden kolay kolay gerçekleşmeyecektir. devlete bak amına koyayım, kendi adaletini sağlamaktan aciz. her yerde caniler kol geziyor ama hiç birşey yapmıyor, idam kararını bile kendisi veremiyor. tek yaptığı inşallah bir daha böyle şeyler yaşamayız demek. kodumun kuklaları kalıbınızı sikeyim.
hukukçuların bile bu ülkede adalet yok dediği bir zamanda idam geri gelirse , cumhurbaşkanına hakareti de idam kapsamına alırlar.
(bkz: diktatör)
(bkz: padişahım çok yaşa)
idamın neden kaldırıldığını akla getiren sorudur. abdullah dötalan yakalandıktan hemen sonra ecevit iktidarında kaldırılması dikkaye şayandır. binlerce şehit kanı, babasız kalan onca yetimin ahı, ersiz evi direksiz kalan gencecik kadınların feryadı, evlatsız kalan anne babaların gözünün yaşlarının yegane sebebi olan imansız asılmasın diye kaldırılan idamın geri getirilmesi, martının balıkla çiftleşmesi kadar imkansızdır.
eğer öyle bir şey olursa çok yanlış bir atılım olur dedirtendir. adamlar ergenekondan, balyozdan insanları rastgele, keyiflerince içeri tıkıyorlar. bu insanların idam edildiğini düşünür müsünüz? bazı suçlar için olabilir(tecavüz, katliam) ancak kökten bir idam olması çok saçma.
Gerçekleşmesi imkansızdır.Avrupa insan hakları sözleşmesinin 6 (7 de olabilir hatırlamıyorum) ve 13. Maddesine aykırıdır.Türkiye gibi ab nin kapısında yatan nir ülke tüm müzakereleri askıya alıp taraf olduğu ab insan hakları sözleşmesini iptal edip idamı getiremez.Getirse bile avrupanın uygulayacağı ekonomik ve siyasi yaptırımlar ülkeyi çökertir.Öyle oturduğumuz yerden asalım keselim olmuyor işte.Son söz.Siyasetin böyle olduğu ülkede idam en cok siyasi gücü elinde bulundurana yarar.Zira Allah korkusu olmayanın vicdanı da olmaz.