okuduğum bir romanda mahkum birşeyler demek istemesine rağmen ağzını açamamıştı.
demekki çok korkunca konuşmak bile zor.
yinede konuşabiliyorsak en iyisi ajitasyon ama demogajik olanından.
" siz içimdeki canavarı asmıyorsunuz beni asıyorsunuz "
- tabureye dokanını sikeyim.
- ay bende asılma korkusu var. tek başıma yapamam.
- annemi istiyom ben ya. anneeeee.
- lan yıllarca iplemediniz beni şimdi noldu anlamadım.
Yoruldum, patron. Yollarda yağmurdaki bir serçe kadar yalnız olmaktan yoruldum. Yanımda hiç arkadaş olmamasından bıktım. Nereye gideceğimizi, nereden geldiğimizi söyleyecek biri. insanların birbirine kötü davranmasından bıktım. Her gün dünyada hissettiğim ve duyduğum acılardan bıktım. Çok fazla var, sanki her an için kafama cam parçaları batıyor. Anlıyor musun?
"beni 17 yıl evvel asmadığınız için teşekkür ederim."
adnan menderes'in 60 darbesinden sonra, asılmadan önce söylediği sözlerdir. demokrat partinin kurulma aşamasında yaşadıklarına bakılırsa, çok da anlamlı sözlerdir.