artan pkk saldırılarından sonra artık gündeme gelmesi gereken yasa. şu bir gerçek ki pkk iyice azmıştır. örgüt tek hedef olarak abdullah öcalan'ın serbest bırakılması ve devlet tarafından kürt sorununun çözümünde muhatap olarak alınmasını istemektedir. bu ihtimal dahi olmasa da kendi hayal dünyalarında, yaptıkları saldırılarla devleti dize getirebilecejklerini düşünmektedirler. bu yasanın çıkması abdullah öcalan'ın hemen idam edileceği anlamına gelmez. ancak yasanın mecliste kabul edilip apo'nun da idamının meckis komisyonuna getirilerek bekletilmesi. apo'nun idamından korkan pkk'nın daha dikkatli hareket etmesini ve devleti tahrik etmesini engelleyecektir.
idam edilme tehlikesinin demoklesin kılıcı gibi apo'nun başının üstünde sallanıyor olması bazı şeyleri bariz şekilde değiştirebilir.
hiçbir şeyi değiştirmeyecek durumdur.* adaletsizlik yaşamın özüdür ve her zaman birileri kurban olacak ve kalanlar ayakta olduğu için şükredecektir.* tıpkı çitaların saldırısına uğrayan bufalolar gibi...onları gördüğümüzde acırız fakat bilmeyiz ki kaçıp kurtulabilenler aslında bizlerizdir. belki kaçıcağımıza yardım edebilseydik 40 tane bufalo 2 tane çitaya yenilmezdi değil mi?...
idam gelmelidir gelmesinede düz iple idam ölüyo gidiyo adama hapis yatmak daha koyar iple idamdan. Burdan açıklıyorum kişiyi metre kare bir odaya kapatıcaksın. içerdede bi teneke tuz ruhu ile bir teneke kostik karıştırıp koyacaksın. bu şekilde idam edeceksin o acıyı yaşatacaksın. idda ediyorumki ülkede suç oranı gözle görülür şekilde azalıcaktır.
suçluların ölümle cezalandırılması yaptırımının geri getirilmesi mevzusu.
günümüz şartlarında olmasa daha iyi olur diye düşündüğüm durum. hani işin manevi boyutundan geçtim; kim, hangi objektiflikle karar verecek kimin ölüp kimin kalacağına? an itibariyle durumumuz belli, kim var tamamen tarafsız, yansız, adalet duygusu gelişmiş, kimsenin güdümünde olmayan, kimseden korkmayan, kararları etkilenemeyen? yok. o yüzden idam cezası geri gelirse tamamen kötüye kullanılmaya açık olacak, haketmeyen insanlar öldürülecektir.
hümanistliğimden söylemiyorum. yoksa tüm teröristler, vatan hainleri, tecavüzcüler ve bunun gibi aşağılık suçları işleyecek kadar insanlıktan çıkmış olanlar mümkünse en yavaş ve acılı şekilde ölsün bence de, kabul; ama bunu açıktan ve yasal şekilde yapacak durumda değiliz. bunu biliyorsunuz. akılcı düşünün biraz, ileriyi görün.
korkunç bir süreci beraberin de getirir. böyle bir söylem duyduğum vakit , erdal erenler aklıma geliyor , ürperiyorum. hukuki yaptırımların taraflılığına ve yargıda ki tekelleşmeye bakacak olursak , 3 yaşında ki kıza tecavüz eden değil , 3 yaşında ki kız bile idam edilebilir.
hayatının sona erecek olması düşüncesi bütün canlıların en büyük korkusu olduğundan türkiye gibi adi suç oranı yüksek bir ülkede mutlaka yapılması gereken bir yasal düzenlemedir. idamın suçluya ödül olduğu gibi anlamsız saçma sapan gerekçeler bu fikre itiraz argümanı olarak kullanılamaz. ölümün nesi ödül olabilir? idam cezasının geri gelmesi ve adam gibi uygulanması bütün suça meyillilerin götünü üç buçuk attırır. burada vaaz vermiyoruz, ben cehennemden filan da söz etmedim girdimde, insanın en büyük korkusu olan yok olma korkusundan söz ettim. dayarsın bütün tecavüzcülere, asker katillerine idam cezasını, gör bak nasıl ödlerine boklarına karışıyor.
idam cezası vermek yerine bu tür suçları işleyen insanlara(!) çinden gelen uzmanlar tarafından işgence yapılsın öldürülmesin, süründürülsün. zira idam mükafat olur.
suçluları ödüllendirmenin güzel bir yoludur idam. ne sanıyosunuz ki bu insanlar ölünce cehenneme gidecek allah cezalarını verecek. verirsin paşa paşa ağırlaştırılmış müeebbet; görsün anasının örekesini.
üç yaşında çocuğa tecavüz edip öldüren iğrenç şerefsizlerin bulunduğu ve daha bulunacağı anlaşılan bir ülkede yapılması zorunlu olan bir geri dönüştür. türkiye nin uygar bir avrupa ülkesi olmadığı ve olmayacağının anlaşılması için daha kaç çocuğun alçakça katledilmesi gerekiyor? bu hayvanları ancak idam korkusunun caydırabileceğinin kafamıza dank etmesi için daha kaç yavruyu, kaç genç kızı kurban vermek zorundayız?
