boynuna ip dolayarak yahut damardan kalbi durduran bir zehir enjekte ederek öldürülen bir suçlu cezasını çekmeden gitmiş olur. bırakın bir level altı olarak görülen fakat aslında öyle olmayan asırlara meydan okumuş müebbet hapis cezası çarpsın onları...
bir kişiyi bile haksız sebeple öldürmüş bir kişi idam edilmelidir. çünkü öldüren kişi hem haksız hem de öldürüyor üstüne orman kanunları geçerliymiş gibi ölen öldüğüyle kalsın öldüren yaşamaya devam etsin ve en geç 20-25 yıl içinde hapisten çıksın.
20-25 yıl az mı adamın hayatı mahvolur diye düşünenler için "ölen 25 yıllığına ölmüyor". ölen kişi hem de gasp edilmemek için direnirken, tecavüz edilmemek için direnirken, arkada şahit kalmasın gibi sebeplerle öldürülüyor. öldürene müebbet versen ne olur masum insan toprağa girdikten sonra?
hem herkesin eşitliği bari bu sefer kanıtlanmış olur.
ne zaman bir "yetişkin olmayan kişiye tecavüz" vakası olsa, konu başlığı altında hayırla yadedilen konudur.
Açıkçası ben de bu tarz haberleri duyunca normal bir insan olarak ben de vahşi düşüncelere kapılmaktan kendimi alamıyorum lakin olayıon bir de şu yönü var:
-suçlara verilecek cezalar suçla ilişkili biçimde artmalı. bir yaşı küçüğe tecavüz edip öldürmek, bir yaşı küçüğe tecavüz etmekten tibi ki daha büyük bir suçtur. eğer her ikisine de idam cezası verilecek olsa o zaman tecavüzcü "nasılsa yakalanırsam idam edileceğim, bari bir de öldüreyim" diye düşünebilir. halbuki ikincisine idam, ilkine 40 yıl hapis cezası verilse tecavüzcü "aman allahım, ben ne yaptım, bari öldürmeyeyim de canımı kurtarayım" diye düşünür demeyeyim ama en azında düşünme ihtimali vardır diyelim.
-Bir de her cezanın geri dönüşü vardır, idamın yoktur. Yeni deillerle masumluğu anlaşılan kişi hapisteyse salıverilebilir, tanzimatla ve rehabilitasyonla yaralarının sarılmasına çalışılabilir; ama idam edilen kişi diriltilemez.
idamın geri getirilmesinin bu iki konu ışığında değerlendirilmesi lazım.
devletin genellikle "öldürmek" suçuna karşı kullandığı "öldürme" cezasıdır. suç olan öldürme işine karşı ölüm cezası, ceza değil intikamdır. devletin görevi intikam almak değil, ceza vermektir. "öldürmek suçsa sen niye öldürüyorsun" sorusunu akıllara getirir.
bir gazeteci arınç'a, mhp genel başkanı devlet bahçeli'nin terör örgütü ve örgütün elebaşı abdullah öcalan'ın idam edilmesi için yasal düzenleme konusunda hükümet'e destek verecekleri açıklamasını sordu.
idam konusundaki tartışmaların ''gereksiz bir polemik'' olduğunu ifade eden arınç şöyle konuştu:
''türkiye'de idam cezası kalkalı yıllar oldu ve bu idam cezası mhp, anap ve dsp'nin üçlü koalisyonu zamanında kalktı. kendi elleriyle kaldırdıkları idamı türkiye'de tekrar geri getirmek mümkün değil, doğru da değil. dolayısıyla artık bu idam tartışmasını bir şekilde konuşmamak lazım. çok gereksiz bir polemik. çünkü bunu ortaya koyanlar, mahcubiyet duyarlar sonra...''
idam cezasını savunmak da bir haktır. hepimiz aynı kanunlara tabii isek idam cezası gerektiren suçları işlememeyi kabul edeceğiz. idam cezası ile sorunlar çözülür. apo gibi birinin savaşı sırf kendi çıkarı için sürdürüp insanları ölüme yollamasındansa idam edilmesi çoktan gerekir.
idam cezasını savunan kişiler şöyledir böyledir diye hakaret edip de ağzından küfürler eksik olmayan faşizan bireyler diye bitirmek faşistliğin ta kendisidir. cümlenin başında onca küfürü, hakareti yaz sonra da faşizan kişiler, ağzı bozuk kişiler diye başkalarını suçla. ulan deve önce aynaya bak...
başkalarının hayatını zindan eden herkes hafifletivci bir sebebi olmadıkça idam edilmelidir ki başkası aynı naneyi yemeye kalkmasın... devlete karşı suçlarda değl bireye karşı suçlarda idam yandaşıyım. fakat geçmişte bu devlet kendine karşı yapılan şeylere idam verme sevdasına düştüğü için idam cezası haksızlık gibi görünüyor. devletin yanlış idamlara imza atması idam cezasının yanlışlığını göstermez. devletin yanlış yaptığını gösterir.
apo cezaevinde ve ömür boyu nasılsa çıkamayacağım diye her boku yeme hakkını kendinde buluyor. idam cezası olsa bakalım ağzından terörü bitirelimden başka söz çıkabilir mi?
yukarda yazdım ama tekrar yazma gereği duyuyorum. devlete karşı muallak kanunlarla fikir suçu gibi silaha dayanmayan şeylere idama herkes gibi karşıyım. ama elinde silahlı veya katiller ordusuna hükmeden insanların da idamı yanındayım. yani devlet ideolojisine zarar verenleri değil insanların hayatını söndürenlerin idamından yanayım.
idam cezasını savunanlarda vardır hala memlekette. Kimse demez ki iş idamı gerektirene kadar neredeydiniz. idam cezasını savunan kişilerin nasıl kişiliklere sahip olduğuda ortadadır. Kızlara mal gözü ile bakan, ağzından küfürler eksik olmayan faşizan bireylerdir. Çocuk pornosu, tecavüz denir ama kimse bunların oluşturduğu koşulları bilmez, bilmek istemez. Cinayet, katliam denir, 5 yaşında ki çocuğa küfretmeyi, kızlara, erkeklere mal gözüyle bakmasını, çocuğuna silah kullanmayı öğretmeyi görev bilir. sonra gelir pornoculara, canilere idam diye bağırırlar. idam cezası ile sorun çözülmez, bastırılır! Bir insanın, diğer bir insana uyguladığı, suçlunun işlediği suçtan daha soğukkanlı olarak uygulanan cinayet, ceza biçimidir aynı zamanda.
idam cezasını cinayet olarak nitelendirenlerin çocuk pornosu veya bebeğe tecavüz etme gibi suçlara da yeni isimler teklif etmeleri zorunludur.
ha unutmadan birşey daha küçük beynime takıldı: hiçbir şeyin cezası adam öldürme olamazken acaba neyin cezası tecavüz etme veya insan doğrama olabiliyor?
hiçbir şeyin cezası adam öldürme olamaz. sen avrupa insan hakları'na göre insanlara ceza veriyorsan, bilirsin ki hiçbir insanın diğer insanın canını almaya hakkı yoktur. katilin canını almaya bile hakkın yoktur. sığ beyinler asla idam cezasının bir ceza değil, bir cinayet olduğunu anlayamayacak ne yazık ki.
kesinlikle ülkemizde tekrar uygulanması gereken ceza şeklidir hatta asılma değil elektirikli sandalye olmalıdır.ülkedeki bazı sapık şahsiyetler ancak bu biçimde ıslah olabilir oda belki.
işlenen büyük bir suçtan sonra verilecek çok basit bir cezadır.idam cezası zanlıyı ya da suçluyu direk kurtarmaya yöneliktir.idam cezası yerine zanlını yada suçlunun s.kini ya da kolunu ya da herhangi bir yerini kesin bakın daha o suçu başkası işleyebiliyor mu?
