az buçuk kalmış insanlığımızı kaybetmemek adına gelmemeli.
türkiye'nin hangi konularda "ilklerin ülkesi" olduğunun hepimiz farkındayız -ne yazık ki-...
böyle bir gücü, tutup da 16 senelik tek başına iktidar edilmiş* bir partinin eline vermek akıllıca olacağını sanmıyorum.
kaldı ki yargı hususunda boş koltuklara gerek çelenk yollayanlar ** gerekse vaatlerde bulunanlar gelecek. bu sebeple "hangi sebeple olursa olsun; bir insanın, başka bir insanın canını alması ahlaka ters, toplumu korkutacak bir baskıya sebep olacağına" inanıyorum.
ayrıca milyonların sesinin neden "bebek katili" yakalanıp(!) "idam gelsin" demek yerine, ülkeyle bir "terörist grubunu" aynı mertebeye düşüren partiyi pohpohladığını da anlamış değilim.
"idam" devri eski yüzyılda kaldı. lütfen daha fazla ilkelleşmeyin !! yasa,hak ve hukuk eksikliğinin sebepleri bunlar. açın bakın, bu adamlar 2-3 telefon neticesinde bu mevkilere gelmediler mi !?
ülkemizdeki yargının geçmişten bugüne kadarki durumuna baktığımızda öyle idam gelsin her şey çözülür denilebilecek bir durum yok ne yazik ki. burada idamın uygulayacılarının adil olup olamıycağı asıl sorun.
abd'de yapılan araştırmada net bir rakam verilmese de, 1977 yılından 2004 yılına kadar abd'de idam edilen 1320 kişi arasında da birçok kişinin gerçekte masum olduğu savunuluyor. sadece yüzde 4 hata payı baz alındığıda bile 30 yılda en az 52 kişi haksız yere idam edilmiş. hala şu an kırk yıl önceki cezalar araştırılmakta.
son günlerde zaten birkaç ayda bir haksız yere infaz edilen birileri olduğu haberi çıkmakta. veya ömür boyu hapis almış olup suçsuzluğu kırk yıl sonra açığa çıkan kişiler de var. bir de bunlar gariptir benim farkettiğim çoğu siyahi. sırf bu nedenle de rahatça infaz kararı alındığını düşünmek de yersiz değil heralde.
her ülkede infazın hunharca uygulandığı farklı türde kesimler olucaktır. bir de makul şüphe denen araç kullanıma açılmışsa bir ipucu verilmiştir aslında devamının da geleceği konusunda. olum bir yeni akit gazetesinin pirim yaptığını düşünün bu ülkede.
bir de avrupa'da idam cezası uygulanan abd'ye göre suç oranı daha düşük olduğunu çoğu kişi duymuştur.
Efendim buyrun gelsin idam cezası çok istediniz. Anket açtınız. kırmazlar artıkın. Koskoca ülkeler de idam cezası var da bir vatan hainini asmayıp da besliyorlar. Biz ki bu herifi getirip assak bazı sözde vatandaşlar oturdukları yerden sandalye çekimine geri sayım yapıp tempo tutacaklar sanki. Sistematik düşünün az. Kellesi gidecek nice insan var da kes yiyorsa sağ ve sol lobların. Olan benim 18 yaşında , Öc almışlara şehit düşen askerime olur.
idam cezası vahşet, medeniyetsizlik de! masum çocukları ve kadınları kesip,tecavüzle öldürenlerin yaptıkları ne? öldürenin insan ''hakkı'' var da, ölenin yok mu??
tartışmak gereksizdir. gelmelidir.
geri gelmemelidir, bu cezayı veren de insandır, hata yapabilir, suçsuz yere insanlar idam edilebilir vs. diyenler var, olacaktır tabi.
ancak haksız yere 30 yıl cezaevinde yatanlarda oldu. o zaman hapis cezası da kalksın. ikisi aynı şey değil demesin kimse. cezaevinde yatmamış kimse böyle bir şey söylemesin. özgürlükten bahsederken hele bunu söylemek sizi küçük düşürür. bir insanın suçsuz yere özgürlüğü 30 sene elinden bir hata sonucu alınabiliyor. ama bu hatadır. hata yapılıyor diye bu ceza türü kalksın demek mantıksızlıktır. idam da öyledir. idam da bir ceza türüdür. hataların yapılması engellenmelidir. %100 kesin delillere dayanmadan idam kararı verilmemelidir mesela. ama hata yapılabilir diye bu ceza türü yanlıştır demek olmaz. küçücük çocuğa tecavüz edenlere, sırf anlık bir zevk uğruna arabaya atlayıp önüne gelen benzinlikte adam öldürenlere, binlerce vatandaşımızın ölümüne sebep olanlara 100 yıllık hapiste azdır. bunu kavramak lazım. empati yapalım biraz. o tecavüz edilerek öldürülen çocuğun annesi, babası yerine koyalım kendimizi. şerefsiz sapığın birisi çocuğunuza böyle bir şey yapıyor. devlette ona 40 yıl 80 yıl her neyse hapis cezası veriyor. içinizde yanan ateş söner mi?
cezalar hem caydırıcı olmalı, hem de karşı tarafın vicdanını rahatlatmalıdır. adil ceza budur.
bu gibi durumlarda vicdan rahatlatacak en hafif uygulama idamdır.
medeniyet falan diye anlatanlar da; lütfen arkadaşlar, manasını bilmiyormuş gibi olur olmaz yerlerde kullanmayın şu kelimeleri.
medenileşme dediğiniz nedir? hangi medeniyetten bahsediyorsunuz? bizim kendi medeniyetimiz vardır. batılılaşmayı medenileşme gibi gösterme gayretinden kurtulunuz artık.
eğer bu tip meselelerde kıstas pişmanlıksa idam değil işkence gelmelidir. evet işkenceyi savunuyorum. böyle kırbaç, elektrik şoku falan çok güzel şeyler bunlar.
gelmez. ki gelmemelidir de. zira idam cezası türk tarihinde bir çok kez yanlış kullanılmıştır. demokrasi idam hükmünü verebilecek kapasitede bir sistem değildir bir de türk demokrasisini düşünün. her an kellemizden olabiliriz.
idam cezası türkiye şartlarında gerekli olan bir uygulamadır. Ancak başlı başına çözüm olamayacağı için adalet sisteminin ciddi biçimde gözden geçirilmesi gerekmektedir.
şey eaa nasıl desem ben biraz. kıtım yani. idam cezası gelmeli mi derken? zamanında idam yapanlara ceza mı gelmeli mi yoksa suçlulara idam cezası verilebilme hakkımı gelmeli yani şey eee anlamadım.
sen çocukların ırzına geç, öldür... sonra? elini kolunu sallaya sallaya dolaş.
sen kentin ortasında alışveriş merkezi patlat, sivilleri öldür... sonra? affedil.
Geçmişe baktığımızda görüp üzüldüğümüz, sinirlendiğimiz idam cezaları mevcut. Diyorsun ki birden ne olursa olsun ölümüne sen mi karar verecektin ama şimdi günümüze baktığımızda diyoruz ki ancak ölümü, idamı hak eder bu bünye. Kısacası belli suçlara getirilmeli ki sadece can yakanın canı yansın.
insan ahlaksızlık yapar, suç işler. ama bir insan, diğer insana tecavüz ettikten sonra onu testere ile lime lime doğrayıp köpeklere yediremez. bir insan tadını merak ettiği için insan öldürüp, onu tadamaz. bunu yapan insan olamaz. olsa olsa akıl ve/veya ruh hastasıdır, insan değildir aslında. bu gibi mahlukatın yeride hapishane değil tımarhanedir.
idam cezasının geri gelmesini isteyenlerin çoğu, olaya hakkaniyet çerçevesinden bakılması gerektiğini savunur ve hak edene bu cezayı vermenin en adil yol olduğunu düşünürler.
bu noktada şu ayrıntıya dikkat kesilelim; adil karar vermesi gereken, adalet sağlayıcı hepi topu etten kemikten, sen ben gibi insandır. ve yargıcın da yanılma payı ve hakkı vardır.
ilkin olaya ölüm kararının adil bir şekilde verildiğini düşünelim. bu ölüm kararı haklı bir infaza dönüşsün ve hak yerini bulsun. ama şu unutulmamalıdır ki, haklı bir infaza konu olan ölüm kararı, haksız bir infazın habercisidir. yani öldürülmemesi gereken masum bir kişi yanlış bir karar sebebiyle öldürülebilir.
bu minvalde, sadece bir masum insanın haksız yere öldürülmüş olması ihtimali bile, idam cezasının gelmemesi için yeterli bir sebeptir.
ikinci olarak, ölene değin hapis yatması gereken bir suçluyu öldürülerek ona mükafat verildiği kanaatindeyim. insanın özgürlüğünü hem de ölene kadar kısıtlamak, tecrit etmek, ona verilebilecek en büyük cezadır. ölümse bu cezayı çok çok hafifletir. insan içinde olmayan, insanlarla beraber olmayan, dört duvar arasında, hiçbir seçim hakkın olmadan nefes almak, yaşamak değil ancak çile ve cefa çekmek demektir. insanı, insansızlaştırmak ona, insana, insan olana verilebilecek en ağır cezadır..
gelmeli. çünkü ceza sisteminin yetersizliği sayesinde hayvandan aşağı yaratıklar yaşamaya devam ediyor. insanları eziyetle öldürenlere bu ceza verilmeli.
