suç oranlarının, sapıklıkların, caniliklerin önlenemez artışının tek engelidir... gereklidir.
karşı olanlar caniyle değil, masumla empati kurmalıdırlar öncelikle.
kaldırılması oldukça yerinde olan bir cezalandırma metodu. keza suçu kazıyın altından insan çıkacaktır. bu sebeple ıslah edilemeyecek suç yoktur yeterki tekniği bilinsin. suçu işleyen bireye verilen ceza toplum için değil söz konusu birey için o bireyi topluma kazandırmak kısaca islah etmek için verilmelidir. bu yüzden suçuna göre cezalar farklıdır.
fakat ölüm cezaları * kişiyi ılsah etmek için değil suçu topluma caydırıcı kılmak amacıyla verilmektedir. peki ölüm ne kadar caydırıcıdır? bile bile ölüme giden insanları ne kadar etkileyecektir, yada careyi ölümde arayanları. kaldı ki ölüm cezaları *tek bir hakim tarafından değil başkan ve en az iki hakimden oluşmak üzere bir nevi komisyon tarafından oy çokluğuyla verilmekteydi. cekimser kalan *bir hakim olması halinde de çoğunluk idamdan yanaysa ceza yine de verilmekteydi. yargının en üst konumunda olan hakimin bile kararsız kaldığı bir durumda bile insan hayatının alınması söz konusuydu. suçluyu ıslah etmekten uzak bir sistemdi.
hakim: söyleyeceğin son bir söz varmı?
suçlu: çok pişanım hakim bey. artık iyi bir insan olacağım
hakim: hayır olamayacaksın
suçlu: neden?
hakim: çünkü biz o yönde karar verdik.
suçun temelinde insan olduğunu unutan bir sistemdi.
yaşar nuri öztürk geçenlerde arena'da "ben hukukçu kimliğimle" diye başlayarak, çocuk pornosu tartışılırken, artan suç oranları/çeşitleri bahsinde, idam hakkında şu mealde laflar etti:
"idam, infaz sisteminin en tepesinde yer alan/alması gereken bir cezadır. daha altta bulunan diğer cezalar, en tepede bulunan idamla beslenirler. o, bir atardamar gibidir. diğer cezaları yönlendirecek, niteliğini şekillendirecek bir kaynaktır. en üstte idam olmazsa, alttaki cezalar da gerçek amacından [mütekabiliyet/ıslah] uzaklaşır; infaz sistemi tavsar. avrupa, idam sistemini kaldırarak önce insanlığın başını yaktı, şimdilerde de kendi başını yakıyor. çok uzun bir zaman değil, kısa bir müddet sonra avrupa'nın idam cezasını tekrar infaz sistemine dahil edeceğini tahmin edebiliyorum."
notlar:
1] konu hakkında net bir tavır takınabilmiş değilim. milosevic, şaron, annan filan; kim bunlar?
2] yaşar nuri'nin ciddiye alınamaz hale gelmesi, bizatihi, şimdiye kadarki söz ve fiillerindendir.
geregini son olaylarla ispatlamis olan cezalandirma sekli. tamam avrupa birligi , tamam insan haklari hepsine eyvallah ama idam cezasina karsi olan entel arkadaslar turkiye`de yasadigimizi unutuyorlar.burasi isvec gibi egitim seviyesi yuksek bir ulke degil ve bizim gibi egitimsiz ve suca meyilli insanlarin bu kadar cok oldugu bir ulkede idam cezasi gercekten caydirici olur. burada dikkat edilmesi gereken konu hangi cezalara uygulanacagi. cinsel icerikli suclar , tore cinayetleri , gasp ve kapkaca bagimli olumlu cinayetler buna dahil edilebilir.
siyasi suclari kapsamasina herkesin karsi cikacagi cezalandirma sekli.* ama yasadigimiz ulkeyi tanimamiz ve yerel kriterlere gore de hareket etmemizi gerektiren bir konudur idam cezasi. tamam abd`de idam cezasi var ve gene suc isleniyor ama orada adalet gercekten var ve vatandasi tatmin ediyor. burada adaletten tatmin olanlar varsa beri gelsin...
son zamanlarda yaşanan olaylardan sonra desteklediğim ceza şekli.
o kadar insanı neden öldürdün sorusuna 'zevk için ulan' diye bağıran adamın sonuna kadar hakettiği ceza. senin cezanı allah değil biz verelim ococugu.
şu an karşıda dursa ve zevk için ulan dese kaç kişi kafasına sıkmaz merak edilmektedir.