başta iran, arabistan ve de amerika olmak üzere idam cezasının uygulandığu tüm ülkelerde huzur ve can güvenliği vardır. ölüm cezasının olmadığı ülkelerde ise tam bir kaos ve emniyetsizlik hakimdir. çünkü ciddi manada bir yaptırımla karşılaşmayacağını bilen suçlu aynı suçu defalarca işlemekte ve mağdur sayısını artırmaktadır. sözgelimi iranda tecavüze yeltenen bir kişi direk halkın gözü önünde idam edilmiştir. dünyada tecavüz ve hırsızlık olaylarının en az yaşandığı ülke bu nedenle irandır. bizde ise aynı suçlar farklı kişiler tarafında sürekli tekrarlanmaktadır. velhasıl kelam ülkedeki huzuru sağlamak ve yüce türk milletinin ırzını, canını ve malını korumak adına idam ccezası geri getirilmelidir. böylece toplumda kaybolan huzur ve asayiş ortamı geri gelecektir.
bazı durumlarda doğru olması muhtemel ifade ancak bunu iddia edeninin kim olduğunu görünce ve neyi kastettiğini anlayınca insan elbette durumuna şükrediyor şu an.
idam cezasının en büyük özelliği caydırcı olmasıdır. bugün bu ülkede suç oranı almış başını gitmişse, iffet abidesi nazlı bacılarımızın namus güvenliği kalmamışsa, sokakta yürüyen bir vatandaşın başına ya bir kurşun ya da kalbine bir bıçak sebebsiz yere giriyorsa bu sorgulanmalıdır. neden? çünkü ciddi manada cezası yok. bu suçları yapan en fazla 10 yıl alıyor ve çıkıyor. zaten bu 10 yılıda tam yatmıyor. genel aftı, iyi haldi 5 yılda çıkıyor. olan yine mağdura oluyor. iş bunlada kalmıyor bu suçu işleyenlerin başına bişe gelmediğini gören de aynı suçlara yelteniyor ve bu asil milletin ne can ne ırz güvenliği kalıyor. söz gelimi bu suçlardan birini işleyenlerin suçu kesinleşmişse ibreti alem için basın yayın organlarınında çağrıldığı bir günde taksim meydanında asılmaları caydırıcı olur. bu sayede bu asil milletin güvenliği tama manasıyla sağlanmış olur. sebebsiz akan kan ve göz yaşıda diner.
şeriatçıların ısrarla savunduğu bir tez.
örnekleri şudur:"şeriat ülkesinde hırsızlık yapan adamın eli kesilmiş kimse hırsızlık yapmamış"gibi şeyler duymaktayız.
fakat kendileri yaptıklarının farkında olmadıklarından kendilerine idamın uğramayacağını zanneden hayalperest kitle.
kesinlikle yerinde bir sözdür. kişi idam cezası olunca; sonunda ölüm olan bir suçu çok zor işler. kişiyi dizginler huzuru getirir. ayrıca idam illaki şeriatla gelecek diye bir şey yoktur. örnek aldığımız bazı ülkelerde hala idam cezası geçerlidir. bunun en somut örneği ise; (bkz: )Abd
amerikanın idam olan ve olmayan eyaletlerinde yapılan araştırmalarla çürütülmüş yargıdır. amerikada idam cezası olan eyaletlerde suç oranı daha yüksektir.
idam cezasının insanlar üzerinde caydırıcı olduğunu varsayıyorsak eğer, ağırlaştırılmış müebbet hapisin de aynı sonucu vermesi gerekir. bu ömür boyunca hapishane duvarlarından başka birşey göremeyeceksin demektir. ancak bunun bu güne kadar kimseyi engellediği görülmemiştir. insanları cezayla değil ancak eğitimle, ıslah ederek yollarından çevirebiliriz. bunun yolu da öncelikle bazı değerlerimizi değiştirmemizdir. çocuklarımızı kendisine haksızlık yapana istediğini yapabileceğini öğretmek yerine insani duygular vermeliyiz. cezaları kendi ellerimizle kesmeyi değil hukuka başvurmayı öğretmeliyiz. tabii ki şu anki hukuk yapısı bunun için yeterli değildir. öncelikle bunun değiştirilmesi gerekir. caydırıcı cezalar verilmeli ancak bununla birlikte hapisaneler mahkumları ıslah edebilmelidir. idam cezası eğer caydırıcı bir yöntem olsaydı, sadece 2008 yılında iran'da 346 -yani neredeyse her gün bir idam-, arabistan'da 102, abd'de ise 37 idam cezası infaz edilmiş olmazdı *. zihni normal çalışmayan insanları korkutarak durduramazsınız, ancak çocuklarından başlayıp bunları yetiştirerek, canlı sevgisi vererek, destek olarak böyle insanlar olmalarını engelleyebiliriz. yani çözümümüz hem önleyici, hemde oluşan sorunları tedavi edici olmalıdır.
