yeni yetme heyecanlı bir avukatımsının atıp tuttuğu konudur. neymiş? donumuza kadar almayı çok seviyormuş.
borcu alacak yaptırımı olmayınca telefonda; ''ağbi isterseniz 100, 100 ödeyin hiç farketmez sayın abicim siz nasıl isterseniz. hem faizleri de silelim.'' diye ağladıkları çok görülmüştür. tabii bu ağlaklar, asgari ücretle çalışan emekçinin kredi kartı patlayınca aslan kesilirler. ''evden eşyanı kaldırırız'' tehditleri havada uçuşur. kısaca haklarınızı bildiğiniz takdirde, donunuza kadar değil; borcunuz olan kadarını ağlaya zırlaya dileniyorlar.
edit: yeni nesil aliye rona'cığımın uyarısıyla arkadaşın öğrenci olduğunu öğrendim. umarım bu kafayla avukat falan olup milletin başına tebelleş olmaz.
kambiyo senedine ozgu haciz, rehnin paraya cevrilmesi yoluyla haciz, ilamli icra, ihtiyati haciz, kiralanan taşınmazın tahliyesi, yuzeysel bir sekilde genel iflas yolu ve ucundan da olsa kambiyo senedine ozgu iflas yolu.
1-)sen bu kadar konuyu 2 ayda nasil isledin amina koyim ?
2-)bunlarin hepsini 2.donem islediysen biz 1.donemde ne yaptik ?
3-)bir insan evladi bu kadar konudan sorumlu tutulur mu ?
4-)allah tanri yehova tengri put inek maymun artik adi ne olursa hic mi allahin kitabin yok amk ?
5-)niye bir allahin kulu bu lanet dersin kahrolasi kanununu gunumuz turkcesine uyarlamiyor da "yoliyle" gibi ibareler goruyoruz amk.
Teoriyle pratik arasındaki uçurumla belki de meslekte en büyük dumuru yaşayacağınız daldır. Baki kuru nun o mis gibi kitabında ne de güzel anlatır, herşey öyle düzenli öyle muazzam adım adım ilerler ki, hukuk sistemine hayranlık duyarsınız. Lakin mesleğe başlayınca, kitapta sadece takip talebini açarak başlayan ve geri kalanı icra dairesine ait olan tüm angaryaların da avukat olarak size baktığını görürsünüz. icra dairelerindeki laçkalıktan bahsetmek dahi istemiyorum. Bunları bi kenara bırakırsak, aslında teorisi keyifli pratiği berbat hukuk dalıdır.
kamil yıldırım'dan alındığında işin içine mehaz(isviçre) ve dolayısıyla mukayeseli hukuk da karıştığından ötürü, baki kurudan alındığına şükredilmesi gereken derstir. ders zaten zor, hocalar çeşitli yollardan daha da zorlaştırmaya yelteniyor elbet her yerde. lakin baki kuru, adam gibi adam, anlatmış mis gibi sırayla. kamil yıldırım ve dolayısıyla da saim üstündağın çapraz ateşine maruz kalmak, oynanan batağa ev sahipliği yapmakdan daha acı oluyor. kuru sana canım feda dahi diyebilirim, diyebiliriz.
alana, alıp da veremeyene, çalışana, çalışmaya başlayacak olana, her türlü ucundan kıyısından bulaşana allah yardım etsin. bugün büte girdim, gene kaldım. muhtemelen okulu da uzatmış durumdayım sayesinde, sağlık olsun.
*baki kurudan alındığı.. derken, o ekolden bahsedildiği belli elbet, ama açıklık getireyim dedim.