Madem içmiyorsun bari içenleri kınama,
iki yüzlülükleri aldatmacaları bırak;
Övünüyorsun Şarap içmemekle ama
Şarap hiç kalır yaptıklarının yanında.
`
ömer hayyam`
Şarabın adı kötüye çıkmış, kendi hoş, Hele bir güzelle içersen daha bir hoş;
Harammış şarap, olsun, bana göre hava hoş:
Hem, bana sorarsan, haram olan herşey hoş.
`
ömer hayyam`
(bkz: o eli indir bi kere)
icilen veya yenilen bir sey insani asagilik yapmaz. assagilik olmanin yapilan eylemle veya dusunceyle alakasi vardir. ayrica icki insani ne laik ne sosyal yapar *
kimsenin içkiyi meşrulaştırma gibi bir amacı olamaz. içen zaten kimseyi umursamayarak * içmeye devam eder. içmeyen de "lan tespit yaptım içki içenler içkiyi meşrulaştırmak için hayyam'ı kullanıyorlar" diye heyecanlanır.
iyi bir şeydir.
şafak vakti meyhaneden şöyle bir ses geldi: "ey bizim harabâti ve mecnun dostumuz!
kalk, hayat kadehi dolmadan evvel biz kadehimizi şarapla dolduralım!" edebiyat mahkemeleri, shf. 181
milletin birbirini ezdiği, pislikten kalabalıktan hastalık kaptığı hac ziyaretini meşrulaştırmak için muhammed'i kullanmak gibi bir şeydir. bir damla ile bir şişe fark etmediği gibi 3-5 bakteri ile ezilerek can vermek de çok fark etmiyor sonuçta. ikisi de zararlı. seviye zorlayan arkadaşların insanları ıslak odunla tehtit etmesi ise ayrı bir güzellik.
insanın içkiyi meşrulaştırmasına da, bunun için hayyam'ı kullanmasına da gerek yoktur. o yüzden bunu* yapmak kazmalıktır.
gel gör ki içerken hayyam şerefine de bir yudum almak şukeladır, oh ne güzeldir, yarasındır. içtiğin su da olsa, şarap da; karşısındakine saygı duymak gerektiğini savunan bir insana saygı duymak boynumuzun borcudur. o insanı gündem yaratmak için kullanmak, ne dediğini anlamadan sırf başkalarını yargılamak için öne sürmek, tü kakadır, ayıptır, günahtır. tüm kitaplarda da geçtiği gibi; herkesin elindeki kendine. pardon, herkesin dini kendine. günah da kişiye özel, sevap da, hayat da. üstelik isteyen istediğini yaparken ne şahide, ne örneğe, ne de eleştirecek birine ihtiyaç duyar... yani diyeceğim şu ki, çirkefleşmeye gerek yok!
içtiği ile kalmayıp bir de başkalarını da teşvik ediyorsa şeytan, şeytan uşağı, en iyi ihtimalle de içine şeytan girmiş birisidir bunu yapan kişi. önce sözle uyarın. abi iyi de yeaa gibi bir giriş yaparsa kafasına taş atın. direnir ya da karşılık verirse bu iş sizi aşar demektir, hızlıca yaradana yolcu edin kendisini. hayvanat bahçesi hepimizin.
haram, acı, kötü derler canım şaraba,
oysa ne hoş şey, hele bir güzel sunarsa,
için bakın; hem doğrusunu isterseniz,
haram dedikleri her şey hoş galiba..!
en azından bu ülkede bu amaçla hayyam'ı kullanmak saçmalıktır.
bu ülkede içki üretmek, satmak, almak, bulundurmak, içmek meşrudur. arapça kelam edip gene de anlamı kafasına girmeyen mermer beyinliler için türkçesini yazayım: yasal.
içkiyi meşrulaştırmaya çalışmak için hayyam'ı kullanmak zorunda hisseden insan ancak hayyam'ın memleketi iran'da ya da bu yontulmamış granitlerin öykündüğü suudi arabistan'da olabilir.
''içkiyi meşrulaştırmak'' cümlesi saf beyinlerde; ''acaba içki içmek gayrımeşru*, ayıp*, zararlı* da benim mi haberim yok'' u getirir. yok böyle bir şey. dinine göre yasaksa içmezsin. o kadar. beni bağlamaz. sana fiziksel zararı olmadan kimseye evangelist misyonerler gibi
''içmee, günaah'' diye vaazlar veremezsin. bu ülkede benden fazla hakkın yok, bunu kafana sok.
ne zaman öğreneceksin şu aileden, ışıklı abilerden zerkedilenleri araştırmayı, doğrulatmayı? her ay bok gibi para veriyorsun internete. ulan mal, asıl nimet bu. insanlığın binlerce yıllık tüm birikimi google'ın minik penceresinden sana bakıyor, sen milletin şarabına. peki ne diye o beyni taşıyorsun? beyincik de yeter bu ezber boş beleş hayat için. robot gibi itaat edeceksen asimo* var, sana ne gerek var?
kamil kardeş, ne zaman öğreneceksin herkesin senin gibi düşünmek zorunda olmadığını ve senin gibi düşünmeyen, yaşamayan, yaşamak istemeyen milyarlarca insan olduğunu? kendi hayatını neye çevirdiğin nasıl ki kimseyi ilgilendirmiyor; sen de o kibar burnunu sokma milletin şarap kasesine.
benim inancıma göre de mangal kömürü solumak ibadet, çay içmek zararlı, hatta günah. hadi bakalım.
''çay içmeyin lan, türüt türküsüyle çay içmeyi meşrulaştırmaya mı çalışıyorsunuz'' diyeyim allah'ın zahiti ?. merak etme senin yasakların da işte böyle komik görünüyor buradan bakınca. de-mo-kra-si*, bunu sindirebilme mahareti zaten seni gidi şarapzede.
bu küstahlığın, densizliğin, hazımsızlığın kaynağı toplam sayınızsa sayın horoz; ötmek için henüz erken.
sonra elinizdeki haklar da alınınca mazlum edebiyatı*ndan beyitler okumayın, yemezler.
bu zahidleri duyan da der ki ağızlarına zorla şarap boşaltıyorlar. gerekçeye bak: ''bana yasak!'' ee bana ne bundan. benim yasaklarım seni bağlıyor mu? ya da benden ''benim yasaklarıma da uyacaksın'' diye bir terbiyesizlik duydun mu?
ayrıca, hayatında bir damla içmemişsin ahkam kesiyorsunuz pek sayın düşük ayar mağduru:
''Senin Aklın Ermez Bu Başka Hesap
Meyhanede Bulduk Biz Bu Kemali''
yazık, boşa geçen, geçecek bir hayat seninki:
''Sen Münkirsin Sana Haramdır Bade
Bekle Ki içesin Öbür Dünyada'' edip harabi
sakın ''ya varsa, yok öbür tarafta görüşürüz ha'' türküsünü çalma, burada pek turmadı o parça. asıl senin ölünce ''hasstr yokmuş lan'' diyecek bir salisen bile yok. bu sözün şahitleri mezarlıklarda sessizce yatıyor. senin elindeyse, akılla açıklanamayan, gideni döneni olmayan lamekanlara yazılmış manzumelerle samanyolu tv dizileri var. bu manzumeleri de yemiyoruz canım. sana afiyet olsun. merak etme emirsiz, korkusuz da ''iyi'' insan olunur. kötüyü iyi etmez din. hem böylesi daha çok yakışır insana.
hani bunları kısa birer bilgi edinirsiniz de kullanmazsınız adamı diye verdim he. yoksa bu iş öyle kısa bi' bilgiyle olmaz yiğidim. deryadır bu iş.
daha çok bakınız okuman, kitap okuman, divan devirmen, şerh etmen, meşk etmen, gerekirse zaman makinesine atlayıp o yüyzıla geri dönmen lazım yiğidim.
birilerine göre içki içmek, meşrulaştırılmak zorundaymış ve bazı insanlar içki içmelerinin sebebi sorulduğunda, "eeabi ömer hayyam da içio bak bir dörtlüğünde ne demiş ..." gibi cümleler kurarlarmış.*
içki içmek neden meşrulaştırılsın? türkiye sınırları içinde hiç kimse içtiği içkiyi bir başkasının gözünde meşrulaştırmak zorunda değildir, neden içtiğini açıklamak zorunda değildir, içmesine sebep olarak ömer hayyam'ı gösterebilir, orhan pamuk'u gösterebilir, ayşe kulin'i gösterebilir.
tüm bunlarla birlikte kişi içmesine sebep olarak belkide en çok; müslüman geçinip, başkalarının allah'ıyla arasına girmekten utanmayan, "bir müslüman içiyorsa..." diye başlayan cümleler kurup millete ahlak, din, edep dersi verdiğini zanneden insanları sebep gösterebilir. bu insanlara fazla prim gösterilen ülkemde, tüm insanlar kendisine hesap verecek zannedenler içki içenlere aşağılık deme hakkını kendilerinde görebilirler, onu da başka bir entaride tartışırız.
(bkz: Soluduğumuz havayı karbon manyağı yapmak için araba kullanmak)
içki kültürü edinememiş, ağzıyla içmek yerine içene küfretmeyi benimsemiş, içki içmeyenin sağlıklı olacağını varsayarak termik santralleri görememiş, çernobil sonrası radyasyonlu çayı güzelim ege'nin üzüm suyuna tercih etmiş kişinin serzenişi.