dileyenin içki içebildiği dileyinin de içmediği bir zirveye katılabilirim. zaten tüm "içkili" zirveler böyle oluyor aşağı yukarı. kimsenin "katılacaksan içmelisin" deyip ağzına içki dayandığı görülmedi.
bu zirve türkü-şiir dinletili, çiğ köfteli bir zirve olur. hatta sadece rakı sunulmasını da kabul edebilirim.
ancak "içkisiz" bir zirve yapmak garip. insanların neye içeceklerine karışmak herhalde akp'ce bir tavır olur ki, o tavrı istesek zirve yapmayız herhalde.
içki içmeyen yazarların güzel bir cafede buluşup çay, kahve içerek katıldıkları zirvedir. içki içenler kendi arasında zirve yapabilirler bu da onların kendi hakkıdır.
tamamen desteklediğim, içki denen illeti bünyede taşıma külfetinden imtine ederek, bunun yerine daha mütenahi, bilumum, damardan zerk edilebilen ya da ufak paketler sayesinde, burundan çekilmek suretiyle, içki denen illetle canhıraş bir savaş verilebilecek daha samimi zirvelerde buluşmak dileği ve temenisidir hasıl olan...
kimse başkasının içkisine karışamaz gibisinden tepkiler bekleyen avangard bir düşünce. iddia makamının ben tepkilere pek aldırmıyorum demesi gayet ikiyüzlülük ve aymazlık olur. zira tepki beklediği ve tepki aldıkça zevk alacağı apaçık. bu başlığı açacağına alkolsüz bir zirve düzenle de millet buyursun gelsin.
zirveler içkili olcak diye bir şart yok. hadi bakayım kimse tutamaz seni aslansın kaplansın kessen acımaz.
edit: yer zaman uygunsa bittabi geliriz. adetimizdir; çağırıldık mı geliriz.
