bitmiş, karaya vurmuş, eski sarı defter
çıktı tekrar
yataktan yazarım
yaptığım gibi geçen
yıl.
doktoru göreceğim
Pazartesi.
''evet, doktor, bacaklar zayıf, başdönmesi, baş-
ağrıları ve sırtım
acır.''
''içki içiyormusun?'' diye soracak bana.
''eksersizini alıyormusun, vitamin
lerini?''
sanırım ben hastayım
hayatla, aynı şekilde bayat fakat
dalgalanan faktörler.
yarış pistinde bile
atların koşup gitmesine bakarım
ve anlamsız
gözükür.
erkenden ayrılırım biletleri aldıktan sonra
geriye kalan yarışlar için.
''gidiyormusun?'' diye sorar motel
memuru.
''evet, sıkıcıdır o,''
derim ona.
''Eğer sıkıcı buluyorsan
orayı,'' der bana, ''senin yerin
burası.''
işte burdayım bu şekilde
yastıklarıma yaslanmış arkamda
gene
sadece bir yaşlı herif
sadece yaşlı bir yazar
sarı bir
defterle.
birşey
yürüyor karşıdan karşıya
yerde
bana
doğru.
ah, o sadece
benim kedim
bu
sefer.