her insanın yapabileceği bir aşındırma değildir bu. her insan hayata, geceye, kelimelere ve sonunda da mevsimlere şekil vermek için doğmamıştır. kimisi hoşlanır da bundan. içerisinde bulunduğu kabın şeklini alıyor görünmenin nevroz zevklerini tadar.
kaba şekil verenler ise bugün içerisinde yaşadığımız beton ormanları inşaa edenlerdir. aykırı davrandığınızda, bir şeyi yapmak istemediğinizde, bağırmak isteyip, "dünya böyle olmamalı!" dediğinizde elinde bir çekiçle kafanıza vurandır.
içerisinde bulunduğu kaba şekil verenler, 'gerçekte kendi sınırlarına, hayatın sınırlarına dokunamazlar!' çünkü tutarlıdır, tutarlı insan ara yolları sevmez, büsbütün tutarlı insandan korkarım ben. katıdır, serttir o! zaman zaman fırtınaya, sele karışıp gitmenin tadını bilmez, kurallar koyar kendince, hayatın renklerini öldürür kaba şekil verenler.
ve asıl soru, bu kabı ören zaten insanın kendisi değil de kimdir?!
(elbette hayatlarındaki akıntının yönünü değiştiremeyen bazı tutunamamış ruhları saygıyla anıyorum)