telefon çalar sen kahvaltıda iken. bu giderek ilginçleşen pazar sabahında.
içimden seni geçiriyordum der kadın ilk olarak ve üsteler, sen içimden geçiyordun anlıyormusun.
uzunca zamandır sesini duymadığınız o, yalnızca orada olduğunuzu bilmenin çok iyi olduğunu söylemek için aradığını söyler. ve birşey söyle lütfen bana der,
sesi, birbirlerini şımarttıkları ve azdırdıkları belli diğerinin sesine karışırken,
sonra diğeri alır telefonu ve hiç bilmediğiniz bir kadının butün işgalciliği ile bıçak sırtı göndermeler yapar size, sözcüklerin içlerine henry ve june doldurup..
izmir delermiş.(!) ve izmir den bihaber.
vişne ağaçlarının tomurcuklarına takılır gözünüz sonra bahçede ki,