hiç kimseyi sevemezsin sandığın zamanlar,
dalga kıransız bir çocuk bütün limanlar,
kahramansız bir film gibi solar romanlar,
figuranlar seni oynar doğum gününde,
bir an var ki unutulmaz derdi kederi,
göçlere tok bir kent gibi mağrur durursun,
istanbul'a benziyorsun doğum gününde.
yeter!
iki kelamın da suyunu çıkardın ya; helal olsun!
yine de bir şeyler paylaşmak güzeldi.
yine de hoştu birayı yudumlamak seninle.
sohbeti koyulaştırmak biraz alkol eşliğinde.
sıkıldım!
birkaç fahişenin günlüğünü okuyalım beraber.
sonra evlere dağılalım ne dersin?
eski dostluğa olan saygımdandır sükûnetim.
sana tek kelime edebilirim bundan sonra.
hoşçakal!
sözlüğü betimsiz noktalara sürükleyen sanal kahramanları afişe eden yazar. kelamı ne denli serttir, kimi rahatsız eder bilinmez. ama bir gerçek vardır ki yadsınamayan, bu sözlük hak etmediği yazarları (!) barındırmaktadır bünyesinde. bu duruma ışık tutmak ise hata değildir.
kendi nick altına yazmama gibi bir prensibi olup, bir istisna yapacak olan ve muhtemelen uzunca bir süre bu kararı devam ettirecek yazardır.
başlayalım mı kuzucuklarım?
asıl hesabından laf sokmaya çalışıp, sallanmayınca, fake'inden gelip, aynı cümleleri 5 entry'de de tekrarlayan, başka da bir şey söyleyemeyen viiifor'lar zerre sikimde değildir. kendisine cevap yazmayışım bundandır. asıl hesabının çaylaklığı bitsin, öyle gel küçüğüm, 19'lum.
bu entry'yi yazma nedenim, nick altımda oluşan kaos ortamını fırsat bilip, hakkımda oluşan yanlış yargıları düzeltmek aslında.
efendim, kimi çıkmış, "iyi yazar değildir yeee!", "ortalama bir yazar." felan diye sıçmış afedersin. ulan ben sanki "dünyanın en iyi yazarıyım, aldığım nobelleri alır, bir bir götünüze monte ederim." diyorum. en azından entry girmeden önce şiir kitaplarını önüme serip, gördüğüm süslü cümleleri kopyalamıyorum, değil mi sarışınım?
yok efenim, neden liselilere takıyormuşum, 16'lık kızlara orospu diyomuşum. 2 gram beyni olan herkes anlayabilir ki, kişisel bir şeyim yok. hiçbiriyle muhabbetim de yok. sözlükteki bütün liselilerin aynı bok olduğunu da iddia etmiyorum. sözlüğümüzdeki bazı veletlerin, sözlükten adamlarla yaşadığı, seks işçilerini kıskandıracak düzeydeki performansını yazıyorum sadece. zaten ne mal olduklarını bildikleri için kendilerinden de bir cevap gelmiyor, anca msn'den çekiştiriyorlar beni.
şimdiye kadar bunlar hakkında onlarca entry girdim. ama bir kez bile "yalan!" diyen olmadı. yazdığım hiçbir şeyi bir yerimden sallamıyorum. hepsi gerçek. samimiyetine güvendiğim insanlara nick de söylüyorum üstelik.
hadi, yazdıklarımdan 1'i yalansa iddia edin, sabırsızlıkla bekliyorum anacım!
bir de bunların savunucuları var. kimi başlıklardaki entry'lere baktığımda; o veletlerle ilişki yaşayan veya yaşamakta olan koca koca adamları görüyorum savunur konumda. gerisi de velet yaştakiler zaten. doğru düzgün bir insanın bunları savunduğunu görmedim. 15'lik bebeler mesaj atıp "içimdeki deniz bizle dalga geçiyo, çok üzülüyorum yhaaa, hadi ayar ver ona!!" demiş olabilir. buraya avukatlarını değil de kendilerini göndersinler, konuşalım. şeker gibi insanım bak, korkmayın, gelin yavrucuklar. gelin de söyleyin bana "ben o yazarla msn'den çıkmadım.", "o moderatörle telefonda saatlerce fingirdemedim." diye. söz veriyorum, "liselilerden özür diliyorum" kampanyası açacağım!
sözlüğe yazar olduğum ilk günlerdi sanırım bir msn zirvesinde çok az bir muhabbetim oldu, sadece bu kadar. bir gün aptalca bir hareketimden dolayı anakartı yakmamdan mütevellit psp denen zamazingoda canım sıkılırken "dur yahu bir yazar bulayım da onu okuyayım" ehe yeniyiz ya tanıdık yazar da yok ilk aklıma gelen "icimdeki deniz" oldu. türkçe karakter destekleklemediği için sözlük sayfasından takip ettim. bütün entrylerini göt kadar pspden 4 saat kadar takip ettim. her entrysine katılacağımı söyleyemem ama bir tespit insanı olduğunu söyleyebilirim, hatta "liseli" ve "genç yazarlar" hakkında yazdıklarına imzamı atabilirim. he burda bana da çemkirenler olabilir lakin, "eh be abicim neler dönüyor da haberin yok" demek isterim. bu kadar eleştiri getirmesinin sebebi de yazarla gerçek yazarı ayırt edebilmektir bence. düşünsene; özene bezene çok güzel bir entry giriyorsun, senin girdiğin güzelim entry "am,göt,meme" ve birçok iğrenç başlık altında kaybolup gidiyor. bu açıdan eleştirilerine harfiyen katılabilirim. bir yerde, skimsonik sözlükiçi eleştiri yapacağına, sözlüğü bok çukuruna çevirenleri eleştirmesinin nesi kötüdür? asla şu yazıdan onun avukatlığını yaptığım anlaşılmasın, zerre tanımam kendisini ama modernde yazarların üstüne çok gittiği yazılmış; babacım haksız yere hedef gösterdiği sözlük pıtırcıklarını göster de biz de anlayalım icimdeki deniz'in haksız eleştirilerini.
bazı tespitlerine ne kadar karşı çıksam da kendi içimde, beğenerek takip ettiğim tek yazardır.
foça'da, sayesinde zıp zıp zıpladığım yazar. * son havadisleri kendisinden dinlemek istediğim ama ne yazık ki erken gitmem yüzünden bir başka sefere dediğimdir. **
son olarak (bkz: bildiğin taş yahu)
hanım hanımcık bir ev kızı. isterseniz size bira açar. mısır patlatır. geçen tülleri yıkamış, asarken düşmüş, bileği burkulmuş. kocaman geçmiş olsunlar diliyorum. kırmızı kafalı bir peri. beni sevmesini sevdiğim prenses.***
kelime oyununun gözüne vurmama vesile olmuş, ortayı yapan şahıstır.
severek izliyoruz diyemeyiz kendisine, sevmesek bile izleriz. öyle de bi yapılanma kendisi. *
yarın akşam yine yeni yeniden kısa bir süreliğine de olsa adana semalarında görülecek olan, çarşamba akşamı birlikte mini bir adana zirvesi organize edeceğimiz metalik. **