kesinlikle yaz aylarında içelibilecek tek içecek, suyla birlikte. kola alırsın, 10 dakikada asidi kaçıyor, iğrenç oluyor. meyve suyu desen şekerli daima içilmiyor. ama ice tea'de hem asit derdi yok, hem çok yoğun ve şekerli tadı yok. tam yaz koşulları için uygun içecek. bir de lipton 2.5 litrelik olanlarıdan üreteydi iyiydi.
elmalısı berbattır. hatta tanımlamak gerekirse; yıllar yılı buzdolabında durmuş ve sonunda bozulmuş sirke ile pazardan alınmış ama yenmemiş evin bir köşesinde terk edilmeye bırakılmış çürümüş elma aroması.
annenizin ''ben sana bunu evde yapardım niye para veriyosun. '' güdümlü cümlelerine maruz kalan bir içecek türüdür. benim gibi zeki insanlar '' bu demli olmuş içine az daha su katayım. '' diyerek bir espri malzemesi olmuşluğu vardır. severek içiyoruz.
şeftali aromali olanından günde 81732483 tane tükettiğim ve sonra da tuvaletten çıkamadığım içecektir.
ayrıca bağımlılık yapıyor, bağlandıktan sonra farkettiğim nokta burası da.
nestea icetea ve fuse tea markaları vardır. en lezzetlisi icetea'dir özellikle mangolusu. fuse tea bimdeki ice teayle aynı tattadır efenim inanmayan denesin. hatta bimdeki ice tealeri alıp fuse tea kutusuna doldurup marka diye sattıklarını düşünüyorum.
garsonla aramızda gerginliğe neden olmuş olan içecek gün itibariyle:
-buzlu çay getirir misiniz?
-ice tea mi?
-hayır buzlu çay.
-ice tea var.
-iyi, bana bir kutu buzlu çay ve bol buz lütfen.
-lipton.
-mümkünse olmasın, "türk çayının kaderi elimizde" diye reklam yapan markayı siz de şeetmeyin..
-elimizde başka yok ice tea.
-tamam, o zaman şeftalili buzlu çay.
adam bana buzlu çayın aslında ice tea olduğunu öğrettim sandı sanırım.