sabah kahvaltısında kalan çayı belli bir oranda syla karıştırıp içine şeker atıp buzdolabına koyun servis ederken azcık limon damlatın alın size icetea.
şu.. gittiğim herhangi bir kafede ice tea istediğimde "ice tea yok nestea var isterseniz" denmesinden artık yıldım mirim. hakikaten yıldım.
tamam müşteri arıza çıkarabilir: "ben ice tea istemiştim siz nestea getirmişsiniz! alın bunu burdan! tüketici şeysine şikayet edicim sizi!" tarzında. katılıyorum.
ama o zaman da siz dersiniz ki "hanfendi... (şikayet edicim sizi diyen bi erkek düşünemedim de ondan) ice tea dediğiniz zamazingo.. soğuk çay demektir. siz illa lipton olanını içmek istiyorsanız lipton ice tea demek zorundasınız.. öteki türlü ben size soğuk çayın istediğim markaya ait versiyonundan getiririm.. bişicikler de yapamazsınız. lütfen terk edin bu kafeyi! derhal!" dersiniz.. hem muhteşem ayar olur. hem de kız olayı öğrenmiş olur. iyi olur. anlatabiliyor muyum?
hani bu.. şey gibi.. kola istiyorum diyen müşteriye: "kola yok pepsi var" demek gibi. kola dediğin bir tek coca cola'ya mı aittir? değildir.
böyle bişey işte.
ciddi bi bağımlılık bence sevmeyenin anlayamıycağı. sabah kahvaltısından akşam yemeğine kadar her öğünde eşlik eder. şeftalisi ilk göz ağrım olmakla beraber limon ve yeşil çayın da epey gideri vardır. özetle tüm paramı yatırabilirim.
nestea ve lipton olmak üzere iki farklı firmanın ** ürettiği süpersonik içecek.yukarda arkadaşın dediği gibi ice tea derseniz nestea'de anlaşılabilir lipton'da.
genel olarak herkes lipton ice tea'yi tercih eder ancak bir mekanda ice tea dediğiniz zaman genellikle size nestea gelir bunun sebebi şudur ; nestea coca cola , lipton ise pepsi markasıdır.yine genel olarak insanların büyük çoğunluğu ice tea dışındaki ürünlerde coca cola'yı tercih ettiği için mekanlar coca cola ile anlaşma yapar , onlardan ürün alır.bu yüzden de nestea satmaya çalışırlar.hatta coca cola'dan yeterince ürün almayanlar satmak zorunda kalırlar.
özetle ice tea dediğiniz zaman nestea gelince garsonun kafasını sikmeyin.
bence son yıllardaki icetea talebinin artışı; fastfoodlardaki kampanyalar sonucu olmuştur. insanlar fastfoodlara çekilmiştir. Herkes gibi içeceğiniz ne sorusuna yıllarca kola cevabını verdik ancak fastfoodlarla daha haşir neşir olunca kolanın zararını bildiğimiz için ve koladan bıktığımız için farklı tatlara yöneldik fanta sprite vs ve o arada birde iceteayi denenmiştir ve güzelmiş lan bu bundan sonra bundan içicem hem asiti de yok zararlıda değil tadıda güzel. ice tea yi ezelden beri içenler için birşey demiyorum ancak ben 2 yıl öncesine kadar kimsenin elinde ice tea görmezdim ancak şimdi kantinde olsun fastfoodlarda olsun yolda yere atılan kutuları olsun heryerde karşıma çıkıyor ve bu durumu kendimce böyle bağladım.
üzerinde yazmamasına rağmen, için de yüzlerce kimyasal bulunan, insanın içtikçe daha da çok içmek istediği bağımlık yapan meşrubat. içmiyorum, içmeyide düşünmüyorum. buz gibi bir maden suyunu hiçbir şeye değişmem.
plastik şişede olanı romanyada, karton kutuda olanı ise tamek tarafından bursada üretilen üründür.
ikisinden de tadmak suretiyle tamek in ürettiğinin iğrenç olduğu güzel içecektir.
neymiş efendim, karton kutu değil plastik şişe tercih ediyormuşuz. deneyin hak vereceksiniz.
bide hep ithal ice tea alınca cari açık aklıma geliyor. farkında olmadan sürekli tükettiğimiz ürünlerin bir çoğu cari açığı tetikliyor. bitanesi de snickers mesela. herşeyi yapan biz türkler lezzet konusunda avrupa kadar başarılı olamıyoruz. neyse işte böyle, deneyin ice tea yi ama * .
garsonla aramızda gerginliğe neden olmuş olan içecek gün itibariyle:
-buzlu çay getirir misiniz?
-ice tea mi?
-hayır buzlu çay.
-ice tea var.
-iyi, bana bir kutu buzlu çay ve bol buz lütfen.
-lipton.
-mümkünse olmasın, "türk çayının kaderi elimizde" diye reklam yapan markayı siz de şeetmeyin..
-elimizde başka yok ice tea.
-tamam, o zaman şeftalili buzlu çay.
adam bana buzlu çayın aslında ice tea olduğunu öğrettim sandı sanırım.