ice tea yok nestea vereyim

    1.
  1. buzlu çayı lipton icetea tekeline almış bir kantinci/büfe/garson un sık tekrarladığı replik.

    ...
    -icetea yok nestea vereyim?
    -olur.
    -şeftali de yok, limon vereyim?
    -tamam açık konuşun, icetea yoksa su da verebilirsiniz?
    4 ...
  2. 12.
  3. bazı kafelerde başa karşılaşılabilecek diyalog.

    - cola yerine pepsi
    - fanta yerine yedigün
    - ice tea yerine nestea
    - sprite yerine fruko

    gibi.

    ben de para yerine öpücük verip çıkıyorum.
    3 ...
  4. 5.
  5. lipton icetea artık o sektöre adını verdiği için oluşmuş cümledir.

    (bkz: nescafe yok jacobs vereyim)
    (bkz: topkek yok dankek vereyim)
    (bkz: pimapen yok egepen vereyim)*
    2 ...
  6. 9.
  7. her duyulduğunda; bir gün, bir sipariş esnasında ikisinin birden olup, icetea - nestea seçimi arasında kalınabileceği günlerinde olabileceği ihtimalini sevdiren durum.
    2 ...
  8. 2.
  9. daha leziz olan icetea'nin coca-cola'nın dağıtım ağı üzerinden pazarlanan dandik nestea'ye harcatılması nedeni ile sık sık karşılaştığım salak cümle.
    2 ...
  10. 4.
  11. ikisininde soğuk çay olduğunu bilmeyen garson repliği. duyduğumda hem gülüp hem sinirlenmeme neden oluyor. yoksa git bul yarat al o zaman diyesim geliyor. (bkz: cinnet)
    2 ...
  12. 13.
  13. "nestea yok ice tea vereyim mi?" versiyonunu ne hikmetse asla göremeyecegimiz hadisedir.
    1 ...
  14. 10.
  15. ice tea vs. nestea.
    nescafe vs. jacobs
    coca cola vs. cola turka
    (bkz: her şeyin ilki güzeldir)
    (bkz: ilk göz ağrısı)
    (bkz: orjinaline sadık kalınız)
    0 ...
  16. 19.
  17. bu yıl bir buçuk litreliği çıktı sevindik ya hu..
    0 ...
  18. 6.
  19. gittiğim cafede başıma gelmiş olaydır. lakin benim sakin kişiliğimin bi getirisi olarak;

    - olur hocam nestea olsun, şeftalili olsun ama.**
    (bkz: bugün ben bunu gördüm)
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük