bu dünya da gerçekten de iç güzelliğe önem veren insanlar var olmuştur ve de olmaya devam edicektir. sonuçta dış güzellik bir yerden sonra insanın ne duygularına hitap etmektedir nede belli bir yerden sonra haz verecektir. bir insanı sırf çirkin olduğu için arkadaş ortamınızdan uzak tutmanız ya da ayy yanımda görünürse rezil olurum gibi bir mantalite içindeyseniz tek kelime ile acınası bir insan olduğunuzun kanıtıdır.
çirkin insan baştan kaybeden insandır dış görünüşe göre insan beğenenler için. bir insanın içini sevebilmek onu yakından tanıyabilmek demektir yaptıklarında, söylediklerinde, davranışlarında ve düşüncelerinde güzelliği bulabilmek demektir. ama bu demek deildir ki güzel olan insanın içi boştur,kötüdür. ikisinin bi arada bulunması gerekmektedir tabiki ama arayışlar da bu dışsal beğeniyi içsel beğeniden önde tutanlar bana göre tam anlamıyla katıksız sevgiyi yaşayamayacak olanlardır. yaşasalar da sevgileri yüzeysel kalır galiba beğenileri gibi.
" Benim için dış görünüş önemlidir, yanımdakinin yakışıklı/güzel olmasını isterim " demekten itinayla çekinen ancak bu düşüncesine şiddetle sağdık biçimde hareket eden insan kişisidir. Zira iç güzelliğin gerçekten önemliliğinin bilincinde olan varlık bunun bahsini etmez, etmemeli.
asena gibi kıvıran insandır.* çünkü iç güzellik de dış güzellik de önemlidir. yeni biriyle tanıştınız; önce onu süzersiniz. kıyafetinden, görünüşünden gerek karakter tahlili gerekse küçük bir değerlendirme yaparsınız. onu tanıdıkça belki seversiniz, belki sevmezsiniz o belli olmaz. çok güzel/yakışıklı olup karaktersiz olanlar da vardır, hem içi hem dışı güzel olan da. iç güzellik daha önemli olsa da dış güzelliğe de önem verir insanoğlu. zaten muhtemelen iç güzellikle dış güzellik doğru orantılı olacaktır. *