1967)
Erzurumun Narman ilçesinde doğdu. Altı kardeşin en büyüğüdür. ilköğrenimini ve liseyi Narmanda tamamladı. Müziğe, kendi kendine daha ilkokulda bağlama, mandolin ve flüt çalarak adım attı..
Liseden sonra Ankarada Musa Eroğlu Müzik Eğitim Merkezinde solfej ve nota dersleri almaya başladı.geceleri ise Ankaranın çeşitli yerlerinde sahne alıyordu..
Askerliğini 1987 88 yıllarında istanbul Kalender Ordu Evinde solist olarak bitirdi ve Erzuruma geri döndü.
Ancak kısa bir süre sonra bir pantolon bir ceket bu defa başka amaçlarla istanbulun yolunu tuttu.
(1989)
istanbulda Nişantaşında garsonluk yaparken bir yandan da Telden Dile Müzik Merkezinde eğitimine devam etti. 1991 yılında Piyanist ve Udi olarak sahneye çıkmaya başladı.
1992 yılında Tekirdağ ve Kumbağ ilçesinde aynı şekilde bir yıl çalıştı. Bu esnada ilk albümü TUTKUnun şarkılarını tamamladı.
1992nin sonunda Tekirdağdan istanbula dönüp Telden Dile Müzik Merkezindeki öğretmen arkadaşları ile Tutku albümünü yaptı. Elinde hazır albümüyle hayatında ilk kez Plakçılar Çarşısına gitti.
(1993)
Eserlerini bir çok plakçıya dinletmesine rağmen olumlu bir sonuç alamadı. Vazgeçip Erzuruma dönmek üzereyken rastlantı sonucu iskender ULUSla tanışan iBRAHiM ERKALın, gerçek müzik kariyeri başlamış oldu.
TUTKU albümü çıktıktan sonra solist olarak çalıştığı Merhaba Restorandaki işini bırakıp, yeni albüm ve yeni bestelerine konsantre olmak üzere kolları sıvadı.
1994te ikinci albümü SIRA BENDE - AKLIMDASIN ı piyasaya çıkardı. Televizyonların, radyoların kapıları bu albümdeki hit şarkılarıyla açıldı ( KAHRETSiN AKLIMDASIN, SEVMESEN DE OLUR, BEKARLIK, iNSAFSIZ vs. ).
Hemen ardı sıra ;GÖNLÜNÜZE TALiBiM adlı üçüncü albümü çıktı. Tüm Türkiyeyi saran CANISI şarkısı ile Canısı akımı başladı. Aynı albümden daha birçok eseri dillere dolandı. (YALNIZIM, UNUTMAYACAĞIM, ADAM GiBi, ERZURUMA GEL, BENDE iSTEREM, A BEBEĞiM vs. )
90 dakikalık Temel GÜRSUnun yönettiği CANISI filmi ve ardından 26 bölümlük CANISI dizisi televizyonlarda rating rekorları kırarak defalarca yayınlandı.
Bu süre zarfında ibrahim Erkal besteleri, şarkıları Müzik Piyasasında aranılan melodiler olmaya başladı. Zara, izzet Yıldızhan, Vahdet Vural, Zeynep, Murat Yıldız, Kader, Hülya Avşar, Metin Şentürk, ibrahim Tatlıses, Ayhan Aşan, Yudum, Umut Yılmaz, Burhan Çaçan sanatçının eserlerini verdiği isimlerden bazıları oldu.
1997de SIRILSIKLAM adlı dördüncü albümü ile olağan üstü satış grafiği yakaladı. Akabinde Temel GÜRSUnun yönettiği 32 bölümlük SIRILSIKLAM dizisi ile başarısını devam ettirdi.
DE GET YALAN DÜNYA Beşinci albümüydü. ERKAL bu albümde NASIL SEVMiŞTiM, DE GET, SEViN GÖNÜL gibi kendi eserlerinin yanı sıra SARI GELiN, HELE DADAŞ gibi halk Türkülerini yorumlayarak çıtasını hiç düşürmedi.
Başarılarını 2001 yılında çıkan SU GiBi albümü ile pekiştirdi.
2002de BEN BU ŞÖHRETi SEVMEDiM adlı şiir kitabı ve aynı yıl AŞK NAĞME adlı 7. albümünü çıkardı.
Son albümü GÖNÜL LiMANI aynı zamanda evlilik ve bir kız, bir oğlan, 2 çocuk getirdi.
Hobileri arasında seyahat etmek, fotoğraf çekmek ve bahçesi ile ilgilenmek yer almaktadır.
Bunun akabinde fobileri; yükseklik ve aşırı hızdır.
şarkılarına "söz" de yazan nadir insanlardan. dinlerken sadece müziğini değil yazdığı sözlerini de dinletir. günümüzün bir çok pop şarkıcısından daha iyidir. ancak erzurumlu olması ve tarzının arabesk fantaziye yakın olması nedeniyle tikilerin "kro" etiketlemesinden kurtulamamaktadır.
ilk çıktığı zamanlarda saçlarının ön kısmı hortum şeklinde gözlerine kadar inen dadaş. bir şarkısında da giderim buralardan bir pantelon bir ceket diyerek rafet el roman'a respect yollamıştır. *
atv de katıldığı sahur programında tıka basa yemek yiyen, sahur duasında dahi gözü hocada olup; duanın bitmesi ile tekrar sofraya hücum ederek tıkınmaya devam eden kıtlıktan çıkmış türkücü.
ilk klibini kahretsin aklımdasın şarkısına çekti yanlımıyorsam.klibinden bir sahnede yılan kullanmıştır ayrıca. bu yönüyle oldukça özel bir erzurumlu sanatçı olmayı başardı.
yıllar sonra müzik piyasasına donmuş olan sarkıcı.. yine ,yeni, yeniden demiş piyasaya donmustur.. amma velakin sanatından cok dikkat ceken sey saclarıdır.. ahanda bu sabah televizyonlarda gorunmeye baslamıştır.. mianke kişisi sabah kahvaltısını yaparken bir yandan gazetesini okumakta bir yandan da televizyonda kanal kanal dolanmaktadır.. kumanda üzerinde ustaca dolaşan bu el, ibrahim erkal'ın televizyonda gorunmesiyle donup kalmış, mianke kişisinin agzı ise hayretten acık kalmıştır.. o da ne? yıllardır blanka ile mustafa sarıgül tarzı sac modeli ile hafızalarımıza kazınan, umut sarıkaya'nın gectiğimiz hafta bir saygı durusunda bulundugu ibrahim erkal saclarını kestirmiş.. mianke kişisi inanamamış, inanmak istememiştir.. o güzelim kece gibi olan saclar gitmiş, asker trasına yakın bir tarza burunmustur.. boylece sabri sarıoğlu'ndan sonra ibrahim erkal'da blanka modeline ihanet etmiş ve bu modanın son temsilcisi olarak mustafa sarıgül kalmıştır..
(bkz: cok buyuk günaha giriyorsun blanka)
"anadolunun bağrından gelen yılmaz delikanlı" ekolünün bir getirisi; ya da götürüsü. bir de doğudan gelen bu adamların (ibrahim tatlıses falan) sırf ses aralıkları geniş diye "ama sesi güzel" demek zorunda bırakılmak insanı sinirden sinire koşturabiliyor.