kendisinin suçlu ilan edilmesi için hakkında çıkan son haberlere başvurmaya lüzum yoktur.
90'lı yılların başında bursaspor'u hatır şikeleri ve teşvik primleri ile ünlendiren kişidir kendisi. mesut yılmaz'a yamanıp milletvekili adayı olması o zamanlar "anap'ın kalesi" olarak görülen bursa'nın topyekün dyp'ye kaymasına yol açmıştır. kendisinin ne gibi işlerle meşgul olduğu tüm bursa halkınca bilinmektedir.
kendisine isnat edilen suçlardan dolayı henüz hüküm giymemesine rağmen sırf tutuklanmasına istinaden suçlu ilan edilen büyük başkan...
bir anadolu takımını şampiyon yapmak tek hatasıydı. gerçek hayatta da tanırım süper ligdeki diğer 17 başkandan daha kaliteli, daha düzgün, daha beyefendi bir insandır.
öyle isnat edilen suç gibi 15-20 milyon dolar gibi paralara da ihtiyacı yoktur, tenezzül etmez...
gün itibariyle, suç işlemek için örgüt kurmak, nitelikli dolandırıcılık, zimmet, resmi evrakta sahtecilik, soruşturma gizliliğini ihlal, güveni kötüye kullanma ve mal varlığını bildirmeme suçlarından gözaltına alınan aralarında bursaspor un eski yönetim kadrosundan da önemli isimlerin bulunduğu soruşturmada çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanmıştır.
kaynak: http://www.ntvmsnbc.com/id/25224455/
göz altında fenalaşıp bayılınca hastaneye kaldırılmış. zaten tutuklanacak ne kadar karanlık adam varsa bir anda "ayakta dursa ölecek" hastalığına yakalanır.
iş bittikten sonra kanal kanal sekerek dolanırken görürüz kendisini. şu sıralar mecliste seke seke gezintiye çıkmak için hazırlanan bir takım kişiler gibi...
Suç işlemek için örgüt kurmak, nitelikli dolandırıcılık, zimmet, resmi evrakta sahtecilik, soruşturma gizliliğini ihlal, güveni kötüye kullanma ve mal varlığını bildirmemek nedeni ile artık tutukludur.
bi boklar yediğini nedense yıllardır düşündüğüm adamdı. canlı yayınlardaki konuşması, hali tavrı, siklemez duruşu falan bi alengirli şeyler var diye düşünüyordum ki, doğru çıktı. osman çelik de aynı boktur.
hakkında yakalama emri çıkarılmış. şimdi şaşıranlar, hayret edenler falan olacaktır. oysa bursa'da yaşayan ve kendisini yakından tanıyan insanlar buna hiç şaşırmayacaktır.
bundan çok zaman önce şöyle yazmıştık, şimdi çıkıyor kokusu işte:
"istanbul'daki maçta bıçaklanma olayı var. Bugün burada bir tepki var. Emniyet ile Bursaspor taraftarı arasında yaşanan bir olay."
şeklindeki komik ifadesiyle bu günkü olayda suçu bursaspor'un üstünden atmaya çalışan şahıs. istanbul'daki maçta bir otobüs bıçakla deplasmana gelen kendi taraftarına hiç değinmiyor nedense. ya da bursaspor taraftarının bu gün yaptığı şeyin beşiktaş futbol takımının güvenliğini tehdit ettiğine...
7 mayıs 2011 günü daha başlamadan iptal edilen beşiktaş maçı için; bu durum bursaspor'a mal edilemez demiş komik insan. doğru canım bursa ile ne alakası var iptalin. bugün evinde televizyon başında oturan mersindeki, rizedeki, ankaradaki beşiktaşlılar yüzünden iptal oldu zaten maç, bursayla ne alakası var sayın başkan.
not: ilk yarıdaki maç bilmem ne diye zırvalayanlar olacaktır. eğer eskiye gideceksek yani husumetin başına, bursalı taraftarlar küme düşme sebeplerinin beşiktaş olduğunu söylüyorlar ancak küme düştükleri sezon kankileri ankaragücü de bursayı 2-0 yenmişti. yani beşiktaş'ın küme düşmelerinde ne kadar payı varsa ankaragücü'nün de o kadar payı vardır. bu ne yaman çelişkidir ki birisi en iyi dostları birisi en büyük düşmanlarıdır. çarşı üzerinden prim yapma çabasından başka birşey değildir bursa'nın beşiktaş düşmanlığı.
tecavüzü önceden sezip sakatlık numarasıyla oyundan çıkan bursasprlu oyuncu.
e başına geleceği biliyo tabi. bi bahanesi olur.
ben yoktum ben olsaydım kaybetmezdik gibi laflar eder şimdi.
röportaj için bağlandılar. adama soru soruyolar; "ona ne diyosunuz, buna ne diyosunuz" diye... adam her soruya "ona diyecek bi şi yok, buna diyecek bi şi yok, ne denebilir ki" dedi. ulan madem diyecek bi şi yok,ne demeye konuşmaya çıkıyorsun.
kendisine ciddi bir muhalefet var kulüp içinde, tabi başarısızlıktan dolayı olmadığına göre tipik gruplaşma politikaları bunlar. ancak şuraya yazıyorum, kendisi başkanlığı bıraktığı anda bursaspor pili bitmiş gibi düşüşe geçecektir. ve bunun sebebi de yazıcı'nın kulübü çok iyi yönetmesi falan değil tamamen şimdi burada açıklayamayacağım bağlantılardır...