3 ekim 2010 trabzonspor beşiktaş maçı nda teofilo'dan aldığı darbe sonrasında önce yan hekeme bakmış nica sonra aklı başına gelerek suratını tutup kendini yere bırakmış oyuncu...böyle giderse dizi oyuncusu da olabilir...
3 ekim 2010 trabzonspor beşiktaş maçında kendisine tokat ve yumruk atan teofilo isimli zata, onun anlayacağı dilden cevap vermek yerine profesyonelliğin gereğini yapmıştır. yere yatmasaydı, yüksek ihtimal, hiçbir kritik pozisyonda doğru karar verememiş olan kuddusi müftüoğlu bu pozisyonu da atlayacaktı.
ayrıca ne çabuk unuttunuz tiyatrocular kralı keita'yı?
21 ekim 2010 beşiktaş porto maçında rezalet bir performans sergilemiş futbolcu. yenen üç golün tamamında bireysel hatalar yapmış ve beşiktaş'ın mağlubiyetinde hakan arıkan ve zapo ile birlikte başrolü üstlenmiştir.
ilk golde hakan arıkan denen kovanın, boşa çıkması başlı başına bir hatadır. ancak falcao'nun kafa vuruşunu engellemesi gereken adam da ibrahim toraman'dır. zira korner sırasında ceza sahası içi eşleşmede, toraman, falcao'yu tutmaktadır. ancak hakan'ın boşa çıkması sonucu falcao kafa vuruşunu yaparken, toraman efendi, hava topuna çıkmak yerine topa götünü dönmeyi tercih etmiştir;
ikinci golde, zapo denen kazmanın yaptığı hata sonrasında, yapışık oynaması gereken, rakibin en tehlikeli adamı hulk'u kaçırmış ve skorun 2-0'a gelmesine sebep olmuştur. top henüz yerde sekmeden, hulk sekme ihtimaline karşı topa harketlenmiş, ancak toraman efendi bunu görmesine rağmen gayet rahat bir biçimde "nasıl olsa sekmez" diye düşünerek yerinde çakılı kalmıştır. top sektikten sonra ise, hulk'u yakalaması zaten imkansız bir hal almıştır;
üçüncü golde ise, atılan ara pasında yaklaşık 10 metre gerisinden koşuya başlayan hulk'u tutamamış ve gerisinde kalarak büyük bir hataya daha imza atmıştır. sonrasında yediği çalımı söylemiyorum bile;
tamam hakan yan toplarda berbat bir kaleci..
tamam zapo uyurgezer bir defans
tamam porto şahane bir takım..
tamam beşiktaşta anormal eksik var
e kardeşim futbol tanrıları aşkına ilk golde hakan'ı da geçtim, toramanın şu tipine, şu savunmasına bakar mısınız? avrupa'da hangi büyük kulübün defansında kornere böyle çıkan bir defans var?
dün kü karabük maçında kasıtlı emenike'nin bileğine basmış ve kart görmemiş futbolcudur. aynısının daha yumuşağına geçen hafta kırmızı veren hakemler, bu hafta görmediler.
"işte öyle" bir futbolcu değildir. Beşiktaş'ın değişmezlerindendir.
Bizde böyledir; biçilen değere, artistik hareketlere göre değildir alkışlar, yırtılan gırtlaklar. istikrar konmuş adının yanına. Memleketi gibi sevmiş semtimizi, yaşıtları gibi günü kurtarmamış, taşın altına elini koymuştur.
Baştakilerin iki doğru lafından biri olmuş, kaptanlığa biçilmiş kaftandır bence de. Duruşunun, efendiliğinin yanı sıra Beşiktaş adına yaptığı fedakarlıkla haketmiştir bunu. başkaları eline geçenleri arttırmaya bakarken o düşünmeden 2010'a kadar imza atmıştı, 2010 uçan arabaların olacağı yıllar olarak düşünülürken.
Siyah günlerde karardığını da görebildik, beyaz günlerde coştuğunu da.. Mevkisi gereği her maçın adamı olamadı belki ama onsuz bir Beşiktaş savunması düşünülemez oldu. Kornerlerde ileriye çıkıp tadından yenmez kafa golleriyle, kartal sevinişleriyle kredisi sonsuzdur bende.
bu adam öyle bir "adam" ki vakti zamanında boş sözleşmeye imza atıp "hiç bir bedel nasılsa beşiktaş aşkımın önüne geçemez, vereceğiniz her kuruşu haketmeye çalışacağım benden bir rakam beklemeyin o rakamı da siz yazın" diyebilecek kadar beşiktaş'lı bir adam.
seveni de sevmeyeni de çok. tek bildiğim gerçek bir beşiktaş aşığı olduğu.
saha içinde hakem koruması altında oynayan futbolcudur. geçen hafta emenike'nin futbol hayatını bitirmeye teşebbüs etti bu haftada sestak'a dirseği yapıştırdı. bütün bunlar hakemin gözünün önünde olmasına rağmen gereken ceza uygulanmadı.
kesinlikle ibrahim üzülmezin sözleşmesinin feshedilmesine neden olan futbolcu diyemeyeceğim, insan da diyemem. bir yaratık işte. ibrahim in hassas olduğu noktaları bulup, onun üzerine giderek takımdan atılmasına sebep olmuştur.
ha diyeceksiniz ki ibrahim üzülmez in takımdan ayrılması yanlış mı? elbette ki doğru. yanlış yaptı. yapmaması gerekirdi. ancak bana kalırsa, ibrahim toraman ın da takımdan gitmesi gerekir. ha üzülmez i yönetim kurulu kovdu. ibrahim toraman ı taraftar kovacak. bunu göreceksiniz. hiç bir beşiktaş taraftarı toraman ı takımda istemez. bunu göreceğiz.
ibrahim üzülmezin de söylediği gibi.
beşiktaş taraftarının tepkisinin ne olacağını merak ettiğim topçu.
yıların kaptanının takımla ilişiğinin kesilmesine vesile olmuştur. ateş olmayan yerden duman da çıkmaz kabilinden üzülmezin de dediği gibi: "niye sadece bu arkadaşla olaylar oluyor biraz da onu araştırın..." du bakali n'olcek?
olayı bilmeden bok atılan futbolcu. siz nerden biliyorsunuz aralarındaki ilişkiyi? adam hem dayak yiyor, hem suçlu oluyor. yok yaaa! üzülmez neden gidip dövüyor? anasına karısına mı sövmüş toraman? belli işte toraman'a gıcık oluyor. gitmiş sinirini çıkarmış. küfür edilmişse de futbol ile ilgili edilmiştir. yenilen goldeki pozisyon ile ilgili olmuş. bunun için adam mı dövmek lazım. üzülmezde takım kaptanı olduğundan asar keserim triplerinde. tamam saygı duyuyorum, çok seviyorum ama bu da adamın yapısı. 11 yıl hizmet verince egosu şişkin oluyor biraz. basın toplantısında da resmen taraftarın önüne atmıştır toraman'ı. toraman kadar akıllı olsaydında dövmeseydin? adam yumruk atınca karşılık vermemiş.
eğer jubilesini yapmasına az bir süre kalan efendi bir adamla problem yaşıyorsa ahlakını seveyim böyle oyuncunun. ibrahim üzülmez diyor ki; çevredeki herkes duydu golden sonra bana küfrettiğini. içinde nasıl bir birikim olmuşsa bu toraman denilen elemanın yeniden çocukça davranıyor ve takımının kaptanını yolluyor. kulüplerimiz bu karakterdeki oyuncularını yüceltmeyi kesmedikçe ne halt yiyecekler bilemiyorum. yakışmıyor toraman üzerine asırlık bir kulübün forması.
